Mahmud Efendi Hazretleri’nin eserleri

Hatme Hace Sohbetleri
Mahmud Efendi Hazretlerimiz’in muhtelif tarihlerde Hatme Hace adı verilen zikir halakalarından sonra okunan ayeti kerimelere verdiği mana ve tefsirlerden oluşan yerine göre uzun ve kısa sohbetler Efendi Hazretleri’nin damadı tarafından bir araya getirildi.
Yasin Yayınevi’nden çıkan eser ilk günden itibaren yoğun ilgi görmeye başladı.Müridlerin ruhuna hitab eden eseri Yasin Yayınevin’den temin edebilirsiniz.

Tasavvuf literatüründe zahir ve batın ilmine sahip olan şeyhlere “zü’l-cenaheyn/çift kanatlı” denir. Halidi şeyhleri diğer tekkelerin mürşitlerinden ayıran en temel özellikte bu yönleridir. Diğer tekkelerde zaman zaman zü’l-cenaheyn mürşitler irşad makamına otururken Halidi Şeyhlerin neredeyse tamamı “zü’l-cenaheyn”dir.Efendi Hazretlerimiz bu geleneğin muasır örneğidir. Bu yüzden Onun irşat faaliyetleri kadar tedris ve telif çalışmaları da dikkate alınmalıdır. Telif ettiği eserlerin bir kısmı bizzat kendi kaleminden çıkarken bir kısmı da öğrencilerinin Onun ders ve sohbetlerinden derledikleri notlardan oluşmaktadır.
Ruhu’l-Furkan

Efendi Hazretleri’nin en hacimli eseri, Ruhu’l-Furkan adlı natamam tefsirdir. Tefsir “rivayet” tarzına daha yakındır. Fakat eserde yer yer “işari” manalara da rastlanmaktadır. Ruhu’l-Furkan, içerisinde fıkhi meseleleri barındırması cihetiyle “ahkam tefsiri” özelliğini de taşımaktadır.
Tefsirde önce ayetlerin kelime anlamları verilmekte, sonra mealleri, ardından da tefsirleri yapılmaktadır.
Ruhu’l-Furkan’da fıkıh, kelam, tasavvuf gibi temel İslami disiplinlerle alakalı meselelerin derinlemesine tahlil edilmesi, Efendi Hazretleri’nin İslami ilimlerdeki derinliğini ortaya koyması açısından ayrıca önemlidir.
Efendi Hazretleri tefsirinin mukaddimesinde niçin böyle bir çalışmaya başladığını açıklarken şunları söylemektedir: “Kur’an-ı Azimu’ş-şan’ın manasının kelime kelime anlaşılmasına çok hevesli olduğumuz sohbetlerimize iştirak eden kardeşlerimiz tarafından yakinen bilinmektedir.Nice büyük alimler, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe tefsir ederek, bu büyük kitabın manasını anlama hususunda milletimizin ihtiyaçlarını karşılamışlardır. Bu yüzden ziyade aciz olan bu kardeşiniz böyle büyük bir işe girişmeyi bu zamana kadar düşünmüş dahi değildi. Ancak hicri 1407 senesi şaban ayının Beraat gecesinde Ravza-i Mutahhara’da bulunduğumuz sırada Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem tarafından vaki olan manevi bir işaretle, bu mühim işe başladık ve yukarıda geçtiği gibi kelime-kelime mana verilmesine ziyade ihtimam göstererek yola çıktık.”
Tefsirin en büyük özelliği ise tefsirinde Alusi’den nesefi ye,Beyhaki’den Ruhul Beyan’a bir çok tefsir aliminin görüşüne yer verilmesidir.İlahiyattan bazı hocalarımız bu tefsiri okuyanın başka tefsire ihtiyacı olmayacağına da dikkat çekmişlerdir.
Tefsir yazımının tedris ve irşat faaliyetleri ile birlikte yürütüleceğini, bu yüzden eserin tamamlanmasının uzun bir zaman alacağını söyleyen müellif, okurlarından bu özrünün kabulünü istirham eder.
Halen yazımı devam eden tefsirin 2010 yılı itibariyle 14. cildi basılmıştır.

Risale-i Kudsiyye Şerh ve Tercümesi

Risale-i Kudsiyye, İsmet Efendi Tekkesi’nin kurucusu Mustafa İsmet Efendi tarafından kaleme alınan,manevi bir işaret ile melekler huzurunda yazılan manzum bir eserdir. Eserde Nakşibendiyye-Halidiyye tarikatının zikir usulleri, prensip ve kaideleri anlatılmakta, İslam Akaidi ile alakalı temel meseleler işlenmektedir. Sufi bir cemaatin bilmesi gereken konuları hikmetli bir dille anlatan eser, İsmet Efendi’den sonra gelen Tekke’nin şeyhleri tarafından müracaat kaynağı olarak görülmüştür.
Efendi Hazretlerimiz, her sohbetinde Risale-i Kudsiyye’den bir dörtlük okur ve şerh eder.Talebeleri O’nun bu açıklamalarını yazıya aktarıp 3 cilt halinde Risale-i Kudsiyye Şerh ve Tercümesi başlığıyla basmışlardır. Nakşibendiyye-Haliddiyye tarikatıyla alakalı temel meselelerin ayrıntılı bir şekilde işlendiği bu eser farklı isimler altında birkaç defa tab’ edilmiştir.

Sohbetler

Efendi Hazretleri, İmam-Hatip olarak görev yaptığı İsmailağa Camii başta olmak üzere birçok camide vaaz etmiştir.Pazar günleri sabah namazından sonra Sultan Selim Camii’nde yaptığı sohbetler ise irşad tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Sohbetler, sabah namazından sonra olmasına rağmen cami erken saatlerde dolar geç kalanlar vaazı çevredeki camilerden dinlerlerdi.
Misafir hocaefendilerin okuduğu aşırların tefsir edildiği sohbetler işrak vaktine kadar devam ederdi. Sohbetlerde öğrencilerin aldığı notlar 1995 yılından itibaren kitaplaştırılmaya başlandı. 3 yılda hacimli 4 ciltlik bir eser ortaya çıktı. 1998 yılında sona eren sohbetler Hocaefendi’nin rahatsızlığından dolayı bir daha başlayamadı.
Konuların vaaz üslubunda ve sade bir dille işlendiği “Sohbetler” kitabı İslami disiplinlerin kompozisyonundan ibarettir

İrşadul Müridin

Efendi Hazretlerin’in muhtelif sohbetleri ve vaazlarından tasavvuf ile ilgili her ayrıntı alınmış ve bir eserde toplanmış,nihayetinde Efendi Hazretlerimizinde izni alınarak tarık-i müridanın hizmetine sunulmuştur.Eserde tasavvufun gerekliliğinden edeplerine kadar tüm konular şevk ve lezzet verici bir uslub ile anlatılmakta,tasavvuf ehli için feyz kayanağı olmaktadır.

Tefsirli Kuran Meali

Efendi Hazretlerimizin denetiminde, Cübbeli hocamızın önderliğinde hazırlanan bu eser büyük bir boşluğu dolduruyor ve bu eser ile Kuran-ı Kerim meali arama derdine bir son verilmiş oluyor.Ayetlerin Meal-i şerifi yanında küçük ve öz tefsirlerde yer alıyor.
Ruhul Furkan tefsirinin 13. cildine ara verilerek hazırlanan bu eserden tüm islam aleminin faydalanmasını temenni ediyoruz.

Sırat-ul Muttakin-Sırat-ul Mühtedin

Bu kitapta üç bölüm vardır.
Birinci bölüm Sırac-ul Muttakın’dir.Bu bölümü Arapça hadisi şerifler oluşturur.Yaklaşık 500 tane seçme hadis vardır.Hadis-i şerifler arapça olup bazı kelimelerin  açıklaması yapılmıştır.
İkinci bölümünde Tasavvuf dervişlerinin rehberi, yol ışığı; Risale-i Halidyye vardır.Ancak Osmanlıca Türkçesi ile yazılmıştır.
Üçüncü bölüm de ise Efendi Hazretleri’nin her sohbet başında bir beytini okuduğu Risale-i Kudsiyye bulunmaktadır.

Ayrıca Sırat-ul Muttekın’in Sırat-ul Mühtedin adlı izahatı türkçeleştirilmiş ve müslümanların hizmetine sunulmuştur.

Sırad-ul Muhtedin eserinin Takrizinde Efendi Hazretlerimiz şöyle buyurmaktadır:
”Talebelik devirlerimde, hadisi şerife olan merakım sebebiyle Zübdet-ül Buhari adlı kitaptan epeyce hadis-i şerif ezberlemiştim.Ezberlediğim bu hadisi şerifleri, hafızamda tutmama halen yardımcı olan Molla Selim’in bu hadisi şerifleri açıklayıcı mahiyette derlediği kitabın, evvelen; taleb-i ümeraya, saniyen; bütün okuyuculara menfaatli olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim…”

PAYLAŞ