FETİH NİMETİ – 2002 UMRESİ

TARİH: 18-5-2002 Umre Sohbetleri – Medine

DERS AYETİ: FETİH SURESİ, SAYFA: 512. AYET: 1’DEN 9’A KADAR

   Kainatı yaratan Allah-u Teala bizlere peygamber ghönderdi ve o peygamber vasıtasıyla bizler dünyada nasıl yaşayacağımızı, nasıl idare edeceğimizi öğretti. İyi dikkat edelimm, O’nun şeriatından kıl miktarı ayrılmayalım, kıl miktarı değil, kılın tepesi kadar ayrılmayalım. O’nun şeriatını yaşayan onun vekili olur. Dünyaya hakim olur. Ama nefis ve şeytana kapılan rezil olur, hakir olur. Ayrıca bize Resulullah vasıtasıyla nasıl giyeceğimizi, yiyeceğimizi, yatacağımızı, kalkacağımızı, helaya nasıl gireceğimizi, hangi ayakla gireceğimizi, hangi ayakla çıkacağımızı, nasıl temizleneceğimizi öğretti. Bizi cahil bırakmadı, öğrenmek istemeyeni ne yapalım? Öğrenmek istemeyen çok zor pişiyor.

   Allah-u Teala Resulullah’a (s.a.v) buyuruyor ki:
(Ders ayeti) Meal,: “Muhakkak biz sana fetih verdik”

   Bu fetih Mekke-i Mükerreme’nin fethidir. Biliyorsunuz, Mekke-i Mükerreme Allah-u Teala’nın hürmetli bir memleketidir. Beytullah orada, Resulullah orada doğdu ve büyüdü. Vahiy Resulullah’a orada gelmeye başladı.

    Kafirler Resulullah’ı rahatsız ederlerdi hatta o kadar rahatsız ettiler ki Mekke-i Mükerremeden çıkmasına sebep oldular. Buraya (Medine’ye) geldi. Sonra Mekke-i Mükerreme’yi fethetti. nFeth demek; bir memleket kazanılmamışsa orası kapalı kilitli demektir.  Fetih denilince açık demektir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)  Medine-i Münevvere’den 1400 kişi kadar ashabıyla beraber ihramlarını giydiler, kurbanlarını beraberlerinde aldılar Hudeybiye’ye gelince durdular ve Mekkelilerden Beytullah’ı ziyaret etmek için izin istediler. İzin almak için birisini göndermişlerdi, müşrikler onu öldürmeye kalktılar. Ellerinden zor kurtuldu ve gelip durumu Resulullah Efendimize bildirdi.O zaman Resulullah Efendimiz Hazreti Ömer’e sen git dedi. Hazreti Ömer’de: Ya Resulullah benim hiç ahbabım yok , doğruyu söylemem hiç ahbap bırakmadı, Hazreti: Osmanı yolla orda onun ahbabı var. Hazreti Osman gitti izin istedi. O’na dediler ki:Sen istediğin kadar beytullahı tavaf edebilirsin ama Muhammed Mustafa’ya ve onun adamlarına izin yok. Utanmadan da söylediler bu sözü. Başta Resulullah’ı koymuyorlar cahiller, cahil olmasalar kafir, müşrik olmazlardı. Bilmiyorlar ki Allah-u Teala hepsini Resulullah’a verecek zavallılar Allah-u Teala kimi severse dünya onundur. Allah-u Teala en başta Resulullah’ı seviyor orası onundur. Sonra Allah-u Teala Mekke-i Müükerreme’yi Resulullah’a feth ettirdi.

   Meali:“Ta ki, Allah-u Teala senin için günahından, geçmiş ve sonraya kalmış olanı mağfiret etsin ve senin üzerine nimetini tamam buyursun ve seni dosdoğru bir yola iletsin.”
   “Habibim! Benden mağfiret talep et seni af edeyim, iste benden vereyim”

   Cenab-ı Hak, Resulullah Efendimizin geçmiş günahlarını af ediyor. Biliyorsunuz peygamberler günah işlemezler, bazı evla olan şeyleri terk etmesini af ediyor.
   Allah-u Teala, Resulullah Efendimizin geçmiş ve gelecek günahlarını af edeceğini O’nun üzerine nimetini tamamlamayı ve O’nu dosdoğru yola kavuşturmayı söz veriyor.

   Yani Cenab-ı Hak Peygamber Efendimize ayrıca aziz (çok ulu) bir yardım ile yardım etmeyi de  söz veriyor. Allah-u Teala’nın yapacağı çok aziz, ulu, kimse ona mani olamaz.
   Dün erkeklere sohbette  bu ayeti kerimeler okundu, hanım kardeşlerimize de bu ayetleri okuyoruz.

   Allah-u Teala yolları açmasaydı Mekke-i Mükerreme’ye nasıl gidecektik. Orada peygamberimizi koymuyordular biz kim oluyoruz ki koysunlar. Yolları açtı Allah uçak ile doğru Cidde’ye, oradan Mekke-i Mükerreme’ye, sonrada Medine-i Münevvere’yr geliyorsun?
   Ne kolaylıklar hiç kıymeti bilinmeyen nimetleri Rabbimize çok boyun eğelim, alnımızı topraklara sürelim. Ona şükretmeye çalışalım ve şükretmeyi beceremk için dua edelim. Kapıları Allah-u Teala Resulullah ile açtı yoksa kimse giremezdi buraya.

DERS AYETİ:
   Meali: “O, o Halık-ı Kerim’dir ki; mü’minlerin kalplerine sükuneti indirdi. Ta ki imanları ile beraber iman arttırsınlar ve göklerin ve yerin orduları Allah içindir ve Allah alimdir,hakimdir.”

   Cenab-ı Hak buyuruyor ki; göklerin ve yerlerin orduları benimdir. Ben ordularımla mü’minlere yardım ederim, onlar da ortalığı feth ederler. Allah-u Teala alimdir, her şeyi zerresine varıncaya kadar biliyor yani bilmediği küçük ve büyük yok. Hakimdir; her ne yapsa işi yerindedir, kılın tepesi kadar hatası yok.

   Resulullah’ın da hatası yok, çünkü Mevla’dan öğrenip yapıyor. Mevla’dan öğrenip yapanlar alim ve hakim olurlar. Kur’an’dan ayrılamaylım, derdimiz para pul olmasın, dünya olmasın. Derdimiz Allah’ın rıza-i şerifi olsun. Onun rıza-i şerifi bize faide eder başka şey faide etmez. Cenab-ı Hak ahirette buyuracak:

   “Andolsun ki, siz bizim huzurumuza ilk evvel yarttığımız gibi teker teker gelmişsinizdir. Ve size verip içine daldırdığımız şeeyleri arkanızın gerisine bırakmışsınızdır. Artık  Allah’a ortak koştuğunuz ve şefaatçi zannettiğiniz putları sizinle göremiyoruz. Gördünüz ya aranızda ki bağlar param parça koptu ve faydalarını umduklarınızın hepsi sizden kaybolup gitti.” Enam/94

   Ey kullarım! Bize teker teker geldiniz yanınızda dayınız yok, babanız yok, ananız yok, kardeşleriniz yok, evladınız  yok. Sizi ilk yarattığımız gibi üzerinizde don yok gömlek yok. Size verdiğimiz malları da bırakarak geldiniz. Hani evleriniz, hanlarınız, apartmanlarınız, dükkanlarınız. çiftlikleriniz, hani amirlikleriniz? Yok. Sizinle beraber şefaat edecek diye zannederek taptığınız putları da görmüyoruz.

   Bize şefaat edecekler diye putlara tapıyorlardı. O taptıkları putları gözü görmez, kulağı işitmez, aklı yok bir odun, ilah etmişler. Hani onlar gelsinler size şefaat etsinler. Putlar Mevla’dan özür diliyorlar. Diyorlar ki: Ya Rabbi! Biz onlara bize tapın diye bir şey demedik. Onlar şeytana uydu, bize taptılar.

   Allah-u Teala, putları ve anlara tapanları ortaya getirip karşı karşıya koyacak ve onlara soracak: “Şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa onlar mı yollarını şaşırdılar.”Furkan/17

   “putlar şöyle derler: Seni (ortağın olmaktan) biz başkasına nasıl mabud, ialh olabiliriz) Fakat onları ve babalarını nimetlere nail kıldın, ta ki zikri (tevhid, ibadeti) unuttular ve helak olmuş bir kavim oldular” Furkan/18

   Putların aklı, gözü, kulağı, lisanı yok ama o anda ahirette Allah-u Teala göz, kulak, akıl, lisan veriyor  onlar da böyle cevap veriyorlar. Ya Rabbi! Bizi böyle rezil  olmaktan muhafaza eyle!

   Putlar Allah-u Teala’ya diyorlar ki: Ya Rabbi! Sen onlara, babalarına ve dedelerine mal, mülk verdin hatta o kadar verdin ki, onlar seni hatırlamayı unuttular ve azıp gittiler. Dünya malı ne yapıyor gördün mü? İnsanı kör, sağır ediyor, uyuşturuyor.

   Yahu sana yediğin yemekleri, giydiğin elbiseyi, oturduğun evini, malını, mülkünü, o evin malzemelerini, o ustalara kkudret onlara o aklı kim verdi? Sanki bunlar kendi başına oldu. Şimdi gene aynı adamlar türedi hatta şeytana tapanlar çıktı. Kendilerini şeytanın yolunda öldürenler var. Halbu ki Allah-u Teala buyuruyor ki: “Ey Adamoğulları size tavsiye etmedim ki şeytana ibadet etmeyiniz. Şüphe yok ki, o sizin içğin apaçık bir düşmandır.” Yasin/60

   “Ve bana ibadet ediniz. İte doğru yol budur.” Yasin/61
   Bu yolun hiöç eğrisi yok, toz kadar hatası yok siz o doğruyu bıraktınız yanlış yollara kaçtınız.
   “Andolsun ki (şeytan) sizden bir çok cemaati sapılığa düşürdü. Siz akılane düşünür olmadınız mı?” Yasin/62

   Mini etekler, çıplak kollar, çıplak ayaklar, dar elbizeler, hep şeytanın emri. İnsan çarşaftan çıkar mı? Efendi baabm derdi ki: Oğlum bir eve manto girdi mi küfür burnunu soktu demektir. Yarın kafasını sonrad a bedenini sokar, o evden islam çıkar. Manto giyen kafir olur demezdi. Manto kafirlerin elbisesidir. Neden HAtice validemizin, Aişe validemizin elbisesini giymiyorsun? Neden Resulullah’ın elbisesini giymiyorsun? Hani sakalın, şalvarın, cübben, sarığın? Ne rezil olacak insan haberi yok. Para geliyor mu? GEl,iyor. Tamam benim daha birşeye ihtiyacım yok, diyor. Para nedir, senin ihtiyacını giderecek mal mülk nedir?

   “Eğer sizin rızkınızı kesmiş olursa sizi rızıklandıracak olan kimse kimdir?Onlar bir böbürlenme ve kaçınma içinde devam eder dururlar.”Mülk/21

   Hanım kardeşlerim Allahımıza dönelim. Allah-u Teala istese bi anda evlerimizi başımıza yıkar, bizi beton altında boğar, istese evlerimizi yakar yıkar, memleketlerimizi batırır, ne olsa yapar. Ondan dönmeyelim. O’ndan dönen avanaktır, ahmaktır. Rabbini tanımayan ahmaktır. Besmelesiz kitaplardan okuyorlar, vali, kaymakam oluyorlar, bir rutbe bulduk diye de ona aldanıyorlar. Bizim gelirimiz, maaşımız var kimseye muhtaç değiliz diyorlar.

   Putları da böyle Allah’a ortak  ittihaz ettiler. Bakın dikkat edin nimetler bizxe Allah’ı unutturmasın. Allah’tan başka nimeti kimse vermez. Allah kullandırmazsa o nimeti kullanamazsın. Boğazını kanser etse içemezsin. Allah uyutmasa uyuyamzsın, yatırmasa yatamazsın. Allah gezdirmese gezemezsin. Bu nimetler hep Allah’tandır. Kimi ayağından, kimi belinden, kim midesinden ş,ikayetleniyor. Allah kayırmasa seni hiçbir şeyin tutmaz. Nimeti veren O, niye Allah’ı unutuyoruz. Allah unutulur mu? Elhamdülillah bizim elimizden tuttu. Resulullah’ın yanına getirdi. Sade dünyada değil, ahirette, arşda, kürsüde, Resulullah’dan sevgikli yok. O’na kim uyarsa Allah’ın sevgilisi olur. Allah (Celle Celaluhu) bir insanı nasıl sever? Bir insanda peygamberin nişanlarından bir nişan varsa sever. SArıktan sebep veriyor yoksa senin etin kemiğinde iş yok. Yarın toprak olacaksın. Resulullah’ın cübbesi, şalvarı sende varsa sever. Hanımlarda da çarşaf carsa sever. Çarşaf Allah’ın sevdiği elbisedir.

    “Ey Nebiyi Zişan (Şan sahibi Peygamber) Hanımlarıan ve kızlarına ve müminlerin hanımlarına de ki: üzerlerine (çarşaflarını) sıkı örtsünler. Bu onların müslüman olarak tanınmalarına ve (ahlaksızlar tarafından) eziyet edilmemelerine en yakın yoldur. Ve Allah çok mağfiret edendir, çok merhametli olandır.” Azhab/59

   Bu çarşafı giyinmekle nesi biliniyor? Yüzünü göremiyorsun ki bilesin, elini ayağın ı görmüyorsun ki bilesin. O çarşafı giyinmekle kimin taraftarı olduğu biliniyor. Seni gören bu Resulullah’ın adamısır diyor. O çarşaf sana İslamın adamıdır dedirtiyor. Şimdi Avrupadan bir başı açıklık geldi, herkes baı açıklığına koşuyor, kadını da, erkeği de.. Cehalet, rezalet. Bir insanın içi iman dolu olsa islamiyet dolu olsa üzerinde de ceket, pantolon olsa, başı açık olsa onu tanıyanlar Müslüman olduğunu bilir, onu tanımayanlar Mü
slüman olduğunuu bilmezler. Çünkü ceket, pantolon, baş açılık islam nişanı değildir. Amma başında takke, fes olsa müslüman olduğunu, islam nişanı olduğunu bilirler. Bugün ihtiyarlar da gençler de bu baş açıklığına uydular. Kendimizi bundan kurtaralım. Dikkat edelim Müslüman nişanı olmadan Müslüman mısın değilmisin bilinmiyor. İöçin iman, islam dolu olsa da üzerinde cübben, sarığın, şalvarın, takken yoksa Müslüman olduğun bilinmiyor. İnsan öyle bir şekilde olacak ki seni gören bu müslümandır diyecek. O sarık, şalvar, cübbe, çarşaf vs. senin Müslüman olduğunu gösteriyor.

   Resulullah’dan bir nişan varsa Alllah seni seviyor yoksa sevmiyor. Kimse kendini gittin benzettin? Allah’ın düşmanlarına. Onlar mı seni yediriyor, içiriyor, gezdiriyor, işittiriyor? Yok. Hepsi Allah’tan, O’nu niye tanımıyorsun da düşmanlarının şekliine giriyorsun. Niye İslamın şeklini bu küfür kıyafeti altında eziyorsun. Hanım kardeşlerim Allah’ı tanımamak ne erkeğe ne kadına ne çocuğa yakışır. Biz O’nu tanımaya,bilmeye ve ona ibadet etmeye  geldik. bizi bu kurtaracak yoksa doğru cehenneme gittin. Cehennem diyipte geçmeyin çok zor. Konuşulduğu gibi değil. Allah-u Teala onları cehenneme atacak. Onlar da oraya girince dayanamıyoruz, sabredemiyoruz diyecekler. Allah-u Teala onlara cevap verecek.

   “Artık sabredin veya sebretmeyin size karşı müsavidir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olcaksınızdır.”Tur/16

   Dünyada amel etti iseniz onunla karşılaşacaksınız. Niye cehennem yolunu seçtiniz? Niye cennet yolunu seçmediniz? Cennet dar mı geldi size? Eğer islamla, kuranla yaşarsanız yüzünüz ak olacak. Melekler size buyurun hoşgeldiniz safa geldiniz deyip sizi cennete yerleştirecekler, dünyada görmediğiniz şeylerle yedirip içirecekelr, ipek kumaşlarla süsleyecekler, hakkın yolunu tutarsan bu müjdeler sanadır. Eğer tutmazsan sana bu müjdeler yok. Dikkat edin hanım kardeşlerim! Bu dünya bir daha ele geçmeyecek, kaç tane nefesin varsa bitince yüz bin rekat namz kılsan temiş bin kelime-i tevhid okusan, kur’an okusan fayda yok. Beden ile ruh arada iken, ne yaparsan faide var. Gevşek olmayalım, gevşeklik insna zarar eder. Gevşek tükürük sakala konar. Kıbleye karşı tükürmeyelim. Kıbleye karşı ayak uzatmayalım, arka çevirmeyelim. Resulullah’a karşı arka çevirmeyelim, ayak uzatmayalım, hürmet edeceğiz. Kafirlerle hiç alakamız olmayacak. Onların şekli iel alakamız olmayacak.

   HAnım kardeşlerim yoldan çıkmayalım, Allah-u Tela hazır bizi yola koydu. Kur’andan ayrılmayalım, ne derse onu yapalım. Faiz yemeyel,im, içki içmeyelim, kumar oynamaylım, şimdi bi çokları karı koca karşı karşıya geçip kumar oynuyorlar, içki içiyorlar.

   Ya Rabbi! Sen biz ebu hakikatleri iyi duyur, duyduğumuzu anlayalım, amel edelim, fırsat elden gitmeden vaazlanalım, hazırlanalım.

   Ya Rabbi! Ne dünyada ne ahirette senden büyük sevgili yok. Yaratılanlar içerisinde de ne yerde ne gökte ne arşta ne kürsüde Resulullah Efendimizden büyük yok. Yaratılanların hepsinin büyüğü Resulullah’dır. O’ndan ayrılır mı insan? O’ndan ayrılan süfli olur, rezil olur, alçak olur. Avrupa kim oluyor da onlara uyuyorsun? Avrupadan arkadaş olur mu? Fırsat bulsa boğar seni. Çocukları onların ellerine bırakıyorlar. Çocuklarımızı muhafaza et ya Rabbi!

   Herkes çocuğunu Avrupaya gönderiyor. Bir imansız adam çocuğunu okutursa onda iman kalır mı?

   Şimdi deve zamanı değildir, diyorlar. Deveyi az mı buluyorsun? Bütün dünya toplansa bir kılını yaratamazlar.“Artık deveye bakmazlar mı ki, nasıl yaratılmış?” Gaşiye/17

   “Göğe bakmazlar mı nasıl yükselmiş?”
    “Dağlara bakmazlar mı nasıl dikilmiş?”
    “Yere de bakmazlar mı nasıl döşenmiş?” Gaşiye/18,19,20

   Bu yratılanlara bakalım. Allah-u Teala kimseye şeriatı geçecek kadar hüner vermez. Bütütn sanatlar, hünerler O’ndan geliyor. Biz de O’nun sevdiğini yapalım, sevmediğinden kaçalım. Dünayada da ahirette den bizi yediren O, içiren O, gezdiren O, O’ndan başka kimse yok.

    Kafirelere aldanmayalım, ibadetten ayrılmayarak sanat yapabilisin ama ibadetten ayrılıtyorsan o sanatın hiç kıymeti yok. Dikkat edibn onlara benzedin mi onlardansın.
   Ya Rabbi! Kafire benzemekten muhafaza et!

   “KİM BİR KAVME BENZERSE O ONLARDANDIR”
    Niye Resulullah’a benzemiyorsun, niye onun hanımlarına, kızlarına benzemiyorsun?

   Bugün bir arkadaşımız (akücü ali) kahveye gitti, İslamiyeti anlattı. Kahvedekiler dediler ki, bize hiç sizin gibi İslamiyeti analatn gelmedi, hep gelen siyaseti anlatıyor. Siyaset öyle beladır ki insanı anadan babadan, İslamdan ayırır. Biz dünyaya siyasete mi geldik? Kahvedekiler çok memnun oldular. Bize Allah’ı Resulullah’ı seven gelsin dediler. Bak görüyor musunuz cahilleri de yoldan çıkarıyoruz.

DERS AYETİ.
   Meali: “Ta ki mü’min oaln erkekleri ve imanlı olan kadınları altlarından ırmakalr akan cennetlere, içlerinde ebedi kalıcılar olmak üzere girdirsin ve onlardan günahlarını örtsün ve bu ise Allah indinde pek büyük bir kurtuluş olmuştur.”

   Allah-u Teala müminleri cennetlere yerleştirecek, onun için Allah-u Tealanın sevdiği yoldan ve şekilden kıl kadar ayrılmayalım. Bazıları çarşafı beğenmez. Yahu manto kafirlerin elbisesidir, müslümanın elbisesi değildir. Pantolon nedir ki onu giyiyorlar. Kadınalr bile pantolon giyiyor. Allah’a karşı ne kötü şey, ne rezalet, ne cehalet, ne rüsvaylık! Kumar oynamak, namazı terk etmek, orucu terk etmek, onalrın ahlakı ile ahlaklanmak ne fena şeydir, ne beladır. Yarın ahirette diyecekler ki: Ya Rabbi biz anlamadık, uyduk onlara bizi geri çevir ne emredersen yapacağız. Mevla da onlara buyuracak ki: Ben size kırk sene, altmış sene ömür verdim niçin yapmadınız? Kitap gönderdim, Resulullah’ı gönderdim niçin öğrenmediniz?

   Hele şimdi hiç kur’an çğrenmek isteyen yok. Herkesin gözü vali, kaymakam olmakta. Öldükten sonra valilik, kaymakamlık ne faide eder, kafirin şekli ne faide eder. Daha çok ateşi artırır.
   Allah-u Teala mümin erkekleri ve mümin kadınları cennete koyduktan sonra onların bütün günahlarını af edecek ve kötülüklerini ortaya koymayacak.
   “O kimseler ki iman ettiler ve salih amel işlediler. Elbette onları salihler arasına girdireceğiz.”Ankebut/9

   İman ve amel-i salih ne büyük şey, Allah-u Teala bizi ve evlatlarımızı ondan ayırmasın. Çocuklarımıza ne yapacaklarını iyi öğretelim ki biz öldükten sonra da islamı yaşasınlar.
   Avrupadan bir şey öğrenilmez. Kendisi kafir o insana birşey öğretebilir mi?

DERS AYETİ:6
Meali: “Bir de (Allah peygambere zafer vermez diye) şanı ilahide kötü kuruntuda bulunan münafık erkekler ile münafık kadınları da ve müşrik erkekler ile müşrik kadınları da azap etsin, o kötü zanları kendi üzerlerine geliversin. Ve Allah, onlara gadap etmiş ve onlara lanet eylemiştir ve onlar için birm cehennem de hazırlamıştır ve ne fena uğranacak yer.”

   Münafıklarla müşrikler Allah’a kötü zan ediyorlar, iyi zan etmiyorlar! İşte bunlara azap edecek Allah-u Teala. Tekrar dünyaya gelmek isteyecekler ama mümkün değil, Allah onu mümkün etmedi.
   Hanım kardeşlerim! Tam iman edecek yerdeyiz, tam rıza-i şerifini kazanacak yerdeyiz. Bunu su-i istiğmal etmeyelim. Sonra pişman oluruz.

DERS AYETİ:6
Meali:“Şu göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. V eAllah azizdir, herşeye galiptir, hakimdir (hikmet sahibidir)”

   Allah-u Teala Aziz, ulu ve kavi, herşetyi yener. Onun karşısında duracak hiçbir kuvvet yok. Seni O yaratıyor, kendini yenecek kadar kuvvet verir mi sana? Sonra Allah’ı yenmekle ne alakamız var. Mevla’nın huzurunda alnımızı, yüzümüzü topraklara yerlere sürelim.
   Ya Rabbi! Bize güzel kullauk yapmayı öğret ve nasip et diyelim.

DERS AYETİ:8
Meali: “Gerçekten biz, seni (kim İslamı yaşadı kim yaşamadı diye) bir şahit olarak ve (iman edip ameli salih ilşleyenleri) bir müjdeci (küfredip isyan edenleri) bir korkutucu olarak gönderdik. “
DERS AYETİ:9
Meali:“Ta kim siz Allah’a ve peygamberine iman edesiniz, O’na yardım edesiniz ve O’nu büyük tanıyasınız, Allah’ı da sabah akşam tesbih edesiniz”

   Allah’ın şeriatını yaşamakla insan Allah’a yardım etmiş olur. Şeriata yardım etmek Allah-u Teala’nımn elinden gelmiyor da biz mi yardım edecepğiz demek değildir. Allah-u Teala şeriata siz yardım edin siz kazanırsınız buyuruyor. Allah-u Teala, kulların hiçbir ibadetine muhtaç değil.

  Ezan okunurken dört defa müezzin ‘Allahu ekber’ bu cümlenin işaret manası: Allahu Teala kullarının ibadetine muhtaç olmaktan münezzehtir.
   Eşhedü enla ilahe illallah’ demek; Her ne kadar kullarının ibadetine muhtaç değilse de Allah’tan başkasına ibadet layık olmadığından gene kulların ibadeti Allah’a aittir. Cenab-ı Hak böyle buyurmakla bizi ne kadar sevindiriyor. Padişahlık, devlet reisi olmak, milyarlık, trilyonluk olsmk Allah’a ibadet etmenin yanında hiçbir şey değildir. Bunlar baş belasıdır.
   Ceanb-ı hakl bize yetecek kadar helal rızık versin. Bizi yoldan çıkaracak nimetlerden korusun. Kendisine yaklaştıracak ve rızasını kazandıracak nimetler versin.

  Ne büyük nimet, Resulullah’ı n şehrindeyiz ve O’na indirilen kitabı okuduk, hanım ksrdeşler dinledi. kimisi hacca gelir, kendisi ne bir ayet, bir hadis-i şerif bilmez, bileni dedinlemez. kendi başına gider. Çok alim olmaya gayret edelim. Allah’a boyun eğelim.
   Ya Rabbi! Sen bizim matlubumuzsun, maksudumuzsun, diyerek yaşamalıyız.
   Ya Rabbi! Bu içtiğim suları sen veriyorsun, giydiğim elbiseleri sen veriyorsun, ayakta gezme takadını sen veriyorsun. Bize senden başka kimseden bir şey yok demeliyiz.

Kudsiye, syf 33’ten ‘
aziz hem inzivaya eyle gayret
cihandan geç budur mutlak selamet
dahi evlenme tez gel eyle gayret
sülükte ta kemal bulsun nihayet
bu şehvetten geçip hakka gidelim
cemali ba kemali seyr edelim


   Aziz kardeşim! İnzivaya (kenara köşeye çekilmeye) gayret et. Niye inzivaya çekiliyor? Orada ses duymasın, Allah’a iyi ibadet etsin diye çekiliyor.

   “cihandan geç mutlak selamet bundadır. Ölünce cihandan geçeceğiz değil mi? Evet şimdiden geç. Bu cihan gönlümüzden geçsin.
   Çok tez evlenme, ta ki Allah’a yürüyüşte sevgi kemal  bulsun. Hiç evlenme demiyor. Allah’a yürüyüşte sevgi tamamlansın  ondan sonra evlen. O zamana kadar evlenme.
   Bu şehvetten geçelim. Bu şehvet iyi birşey değil. İnsan bu şehvete uymakla kafirlere uyar. Bu şehvetişi onlarda çok var. Allah-u Teala kafirleri sevmekten muhafaza etsin.

   Ceanb-ı Hak bize başta kendisini sonra Resulullah’ı sonra Raşid halifeleri sonra da kamil varisleri  sevdirsin. Alimleri bize sevdirsin.
   Kafirler asla bize dost olmaz, Kur’an’a da dost olmaz onlar.
   Allah-u Teala talebelrimizi muhafaza etsin, keskin zeka versin, takva versin, ihlas versin, ibadet sevgisi versin. Çok heves, kuyvvet  ve basiret versin. Ana babalarına hürmet etmeyi versin.
   Aman dikkat edelim. Bir daha bu dünya ele geçmez. Yemek içmekten bir şey çıkmaz. Yiyip içeceğiz ama bizim derdimiz yemek içmek değil. Bizim derdimiz dindir, islam’dır.

   Cümle ihvanımızı ve cümlemizi istikamet üzere yaşayıp hüsnü hatime ile sana kavuşmak nasip eyle.
   Dualarımızı kabul eyle. Bizden önce ahirete göçenlere rahmet eyle, affeyle, azapları varsa kurtar.
   Bizi de istikamet üzere yaşiat. Dua isteyenlerin hayırlı dileklerini ver.
   Evlatlarımızı alim, amil, muhlesun kullarından eyle. Zikirlerimizi gafletten kurtar, makbul zikirler nasip eyle. Gelemeyenlerinde hayırlı isteklerini ver.

  Hepiniz Allah’a emanet olun.
www.ismailaga.info

PAYLAŞ