VAKİT NAMAZLARIN KILINIŞI

   Bilindiği gibi namazlar farz, vacib, sünnet ve müstahab kısımlarına ayrılmakta ve ikişer, üçer, dörder rekatlı bulunmaktadır. Bu namazlar daha önce yazdığımız üzere farzlarına, vaciblerine, sünnetlerine ve adabına riayet edilerek şöyle kılınır:

    1) Sabah Namazları
    Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: “Niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya”, diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. Ondan sonra eller bağlanır ve “Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük” okunur. Arkasından “Eûzübillahimineşşeytani’r-racim Bismillahirrahmanirrahim” diyerek eûzü besmele çekilip Fatiha suresi okunur sonra “Amîn” denir ve bir mikdar daha Kur’an okunur (1). Arkasından “Allahu Ekber” deyip rükûa varılır. Bu halde en az üç defa “Sübhane Rabbiye’l-Azîm” denir. Sonra “Semiallahülimen hamideh” denilerek ayağa kalkılır. Ayakta “Allahümme rabbena ve lekelhamd” denilir (2). Ondan sonra “Allahu Ekber” diyerek secdeye varılır. Secde halinde de üç defa “Sübhane Rabbiyel’alâ” denir. Sonra “Allahu Ekber” denilerek kalkılır ve dizler üzerine oturulur ve bir tesbih miktarı durulur. Yine “Allahu Ekber” denilerek ikinci secdeye varılır. Bunda da üç defa “Sübhane Rabbiyel’alâ” denilir. Bununla bir rekat bitmiş olur.
    Bu ikinci secde arkasından “Allahu Ekber” denilerek ikinci rekata kalkılır. Tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur’an okunur. Birinci rekatta olduğu gibi, rükû ve secde yapılır. İkinci secdeden sonra oturulur ki, buna “Ka’de = oturuş” denir. Burada “Ettehiyyatü lillâhî ve Allahümme Salli ve Barik, Rabbena atina” diyerek dualar sonuna kadar okunur. Sonra “Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah” diyerek sağ tarafa ve yine “Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah” diyerek sol tarafa selam verilir. Böylece iki rekatlı namaz bitmiş olur (3).
    Bütün bu tekbirler, tesbihler ve kıraatlar, yalnız namaz kılanın işitebileceği bir sesle gizlice yapılır.
    Namazda erkeklerle kadınların ellerini nasıl kaldıracakları, nasıl bağlayacakları, rükû ile secdede ve ka’delerde nasıl vaziyet alacakları “Namazın sünnetleri ve edebleri” bölümünde bildirilmiştir.
    Sabah Namazının iki rekât Farzına gelince: Önce yalnız erkeklere mahsus olmak üzere ikamet getirilir. Sonra “Bugünkü sabah namazının farzını kılmaya” diye niyet edilir. Eller kaldırılarak “Allahu Ekber” diye namaza başlanıp eller bağlanır. Sabah namazının sünnetinde bildirildiği gibi iki rekat kılınır ve tamamlanmış olur. Yalnız sabah namazlarının farzlarında Fatiha’dan sonra biraz fazla Kur’an okunması sünnettir. Bu sünnetin en az derecesi kırk ayettir. Bununla beraber üç kısa ayet de okunması caizdir. Vaktin çıkmasından korkulduğu zaman az ayet okunur. Öyle ki, yalnız Fatiha ile veya birkaç ayet ile yetinilir.
    Yalnız başına bu sabah namazının farzını kılan kimse, tekbirleri ve “Semiallahu limen hamideh” cümlesini, Fatiha’yı ve ekleyeceği ayetleri aşikare olarak okuyabilir.
    2) Öğle Namazları
    Öğle namazının ilk dört rekat sünnetinin evvelki iki rekatı, tam sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Yalnız bunda niyet “Bugünkü öğle namazının ilk sünnetine” diye yapılır. Bir de bunda ikinci rekattan sonraki oturuş, son oturuş değil, birinci oturuş (ka’de) olduğundan bu oturuşta yalnız “Tahiyyat” okunur. Sonra “Allahu Ekber” deyip ayağa kalkılır. Yalnız Besmele, Fatiha ve bir mikdar da Kur’an okunarak yukarda bildirildiği şekilde, rükû ve secde yapılır. Ondan sonra dördüncü rekat için “Allahu Ekber” denilerek ayağa kalkılır. Bunda da yalnız besmele ile Fatiha ve bir mikdar da Kur’an okunarak yine bildirildiği gibi, rükû ve secdelere varılır. Sonra oturulur; bu oturuş son ka’dedir. Bunda da Tahiyyat okunduktan sonra, Salli ve Barik, Rabbena atina duaları tamamen okunup, yazdığımız şekilde, iki tarafa selam verilir. Böylece bu dört rekat sünnet kılınmış olur.
    Öğle Namazının Dört Rekat Farzına Gelince: Sünnetten sonra namaza aykırı bir iş yapmadan ayağa kalkılır. İkamet getirilir. O günkü öğle namazının farzını kılmaya niyet edilir. Eller yukarıya kaldırılarak “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. İlk iki rekatı sabah namazının iki rekat farzı gibi kılınır. Ancak bu iki rekattan sonraki oturuş, birinci ka’de olduğundan bunda yalnız “Tahiyyat” okunur. Ondan sonra “Allahu Ekber” denilerek üçüncü rekata kalkılır. Yalnız Besmele ile Fatiha okunur. Anlatıldığı gibi rükû ve secdelere varılır. Sonra “Allahu Ekber” diyerek dördüncü rekata kalkılır. Besmele ile yalnız Fatiha suresi okunarak rükû ve secdelere gidilir. Sonra oturulur. Bu oturuş son ka’dedir. Bunda “Tahiyyat” okunduktan sonra “Salli ve Barik, Rabbenâ âtinâ” duaları okunur ve iki tarafa selam verilir. Böylece öğlenin farzı bitmiş olur.
    Öğlenin farzında okunacak ayetler, sabah namazında okunacak mikdardan daha az olur.
    Öğlenin Son İki Rekat Sünnetine Gelince: Bu da, “Bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya” diye niyet edilip tamamen sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu son sünneti dört rekat kılmak müstahabdır. O zaman ya her iki rekatta bir selam verilir veya dört rekatın sonunda selam verilir. Dört rekat sorumda selam verilince, ilk oturuşta yalnız “Rabbena atina” duası okunmaz. Üçüncü rekat için tekbir alınarak ayağa kalkınca yine “Sübhaneke” okunur. Sonra bu son iki rekat evvelki iki rekat gibi kılınır.
    Yalnız başına namaz kılan kimse, öğle namazlarının hem sünnetlerinde, hem de farzında kıraati, tekbirleri, tesbih ve tahmidleri gizlice yapar.
    3) İkindi Namazları
    İkindi namazının dört rekat sünnetinin her iki rekatı, müstakil (iki rekatlı) namaz gibidir. Onun için bu dört rekatın her iki rekatı (şef’î) tamamen sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır.
    Şöyle ki: Önce o günkü ikindi namazının sünnetini kılmaya niyet edilir. Bu namazın ilk iki rekatı bildirildiği gibi kılınınca oturulur. Bu oturuş, son oturuş demektir. Bunda “Tahiyyat ve salavatlar” okunur. Yalnız “Rabbena atina” duası okunmaz. Sonra “Allahu Ekber” diyerek üçüncü rekata kalkılır. Sübhaneke ve Eûzü Besmele’den sonra Fatiha ile bir mikdar ayet okunarak rükûa ve secdelere varılır. Ondan sonra tekbir ile dördüncü rekata kalkılarak yalnız Besmele ile Fatiha ve bir mikdar da Kur’an okunur. Sonra yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu son oturuş olduğu için bunda “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbenâ âtinâ” okunur ve iki tarafa selam verilir.
   İkindi Namazının Farzına Gelince: Bu da tamamen öğle namazının farzı gibi kılınır. Yalnız niyet değişir. O günkü ikindinin farz namazını kılmaya niyet edilir.
    Tek başına namaz kılan kimse, ikinci namazının sünnetini de, farzını da öğle namazı gibi gizli okuyarak kılar.
    4) Akşam Namazları
    Akşam namazının üç rekat farzı, öğle ile ikindi namazlarının ilk üç rekat farzları gibi kılınır. Şöyle ki: O günün akşam namazının farzını kılmaya niyet edilip namaza tekbir ile başlanır. Yukarda açıklandığı üzere ilk iki rekatı kılınarak oturulur. Bu, birinci oturuştur. Bunda yalnız “Tahiyyat” okunur. Ondan sonra üçüncü rekata kalkılarak yalnız besmele ile Fatiha suresi okunur. Sonra “Allahu Ekber” denilerek rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbenâ âtinâ” okunur, iki tarafa selam verilir.
    Akşam namazının farzında vaktin darlığından dolayı kısa sureler okunur.
    Akşam Namazının Sünnetine Gelince: Bu da “Bu akşam namazının sünnetini kılmaya” diye niyet edilip tam sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu sünneti altı rekat olarak kılmak ise müstahabdır. Bu halde her iki rekatta bir selam vermeli ve aynı şekilde her iki rekatı kılmalıdır. Bununla beraber dört rekatında bir selam verilip ikindi namazının sünneti gibi de kılınabilir. Bu ziyade olan dört rekat namaza “Salât-ı Evvabîn” denir. Bunun çok sevabı vardır.
    Tek başına akşam namazının farzını kılan kimse, onu sabah namazının farzı gibi aşikare de kılabilir.
    5) Yatsı Namazları
    Yatsı namazının ilk dört rekat sünneti, tamamen ikindi namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. Dört rekat farzı da, tamamen öğle ve ikindi namazlarının farzları gibi kılınır. İki rekat son sünnetine gelince, bu da tamamen sabah ve akşam namazlarının iki rekat sünnetleri gibi kılınır. Yalnız niyetler değişir, yatsı namazının farzına ve sünnetine niyet edilir. Yatsı namazının son sünneti de, dört rekat olarak kılınabilir. Bu halde tamamen ilk dört rekat gibi kılınır. Bununla beraber iki rekatta bir selam vermek sureti ile de kılınabilir. Bu takdirde her iki rekatın ka’desinde “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbena atina” duası okunur. Geceleyin kılınan nafile namazlarda daha faziletli olan, böyle iki rekatta bir selam vermektir.
    Tek başına namaz kılan kimse, yatsı namazının farzını sabah namazının farzı gibi namaz surelerini sesli okuyarak da kılabilir.
    6) Vitir Namazı
    Üç rekattan ibaret olan vitir namazı da şöyle kılınır: Önce o günün vitir namazını kılmaya niyet edilir. “Allahu Ekber” denilerek namaza başlanır. Sübhaneke okunduktan sonra “Eûzü Besmele” çekilerek Fatiha okunur. Arkasından bir mikdar daha Kur’an-ı Kerîm okunur. Açıklandığı şekilde rükû ve secdelere gidilir. Sonra ikinci rekata kalkılır ve yalnız besmele ile Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur’an-ı Kerîm okunarak yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu oturuş birinci ka’dedir. Bunda yalnız “Tahiyyat” okunur. Ondan sonra “Allahu Ekber” denilerek üçüncü rekata kalkılır. Bunda da yalnız Besmele ile Fatiha ve bir mikdar daha Kur’an-ı Kerîm okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. Tekrar eller bağlanıp ayakta “Kunut” duası okunur. Sonra “Allahu Ekber” diye rükû ve secdelere gidilir. Ondan sonra oturulur. Bu da son oturuşdur. Bunda da bildiğimiz gibi “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbenâ âtinâ” duası okunarak iki tarafa selam verilir.
    İmam Şafiî’ye göre, vitirde Kunut duasını okumak, ramazanın son yarısına mahsustur ve rükûdan kalkınca, okunur. Şafiî’lere göre vitir namazının en azı bir rekat, en çoğu da on bir rekâttır.

(1) Bir mikdardan maksad, en az bir sure veya en az üç kısa ayet veya kısa ayete denk bir ayettir.
(2) Rükû ile secde arasındaki doğruluşa (kıyama) kavme denir ki, bu halde eller yanlara salıverilir.
(3) Bu kelimeler için 169., 179. ve 171. maddelere bakılsın.

Vitir Namazına Dair Bazı Meseleler
    189- Vitir namazının bazı özellikleri vardır ki, bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz:
    1) Vitir namazı, yalnız Ramazan ayında cemaatla kılınır. İmam olan zat da üç rekatın hepsinde tekbirleri, tesmi’leri ve kıraatı aşikare yapar. Kunut duası imam ve cemaat tarafından gizlice okunur. Ramazan ayından başka günlerde ise, vitir namazını cemaatla kılmak mekruhtur.
    2) Mesbuk olan kimse, imamla beraber Kunut duasını okur. Yetişememiş olduğu rekatları kaza edince, artık Kunut duasını okumaz. Mesbuk için ileride bilgi verilecektir.
    3) Bir kimse vitir namazında şübhelenip üçüncü rekatta mı, yoksa ikinci rekatta mı olduğunu kestiremezse, bulunduğu rekatta Kunut’u okur. Rükûdan ve secdelerden sonra kalkar bir rekat daha kılar, tekrar Kunut’u okur. Rükû ve secdelerden sonra “Teşehhüd”de bulunur. Selam ile namazını tamamlar. Eğer birinci rekatta iken böyle şübheye düşse, üçüncü rekat olmak ihtimali olan her rekatta Kunut duasını okur.
    4) Vitirden başka namazlarda Kunut duası okunmaz. Yalnız bir musibet ve bela gibi hallerde sabah namazının farzında Kunut okunabilir.
    (İmam Malik ve İmam Şafii’ye göre, daima sabah namazlarının farzında rükûdan sonra kavme halinde Kunut duası okunur. Bu Kunut, Malikî’lere göre müstahab, Şafiî’lere göre sünnettir.)
    5) Sabah namazlarında Kunut duasını okuyan bir Malikî veya bir Şafiî’ye uyan bir Hanefî sükut eder, Kunut’u okumaz. Eğer okumak isterse gizlice okur.
    6) Kunut duasını bilmeyen, yalnız “Rabbenâ âtinâ” ayet-i kerîmesini okuyabilir. Üç defa “Allahümme’ğfîrli” de diyebilir.
    Üç defa: “Ya Rabbî” demesi de caizdir. (*)

(*) Sünnet olan Kunut duası şudur:
    “Allahümme inna neste’înüke ve nestağfirüke ve nestehdîke ve nü’minü bike ve netübû ileyke ve netevekkelü aleyke ve nüsni aleykelhayre küllehü neşkürüke ve la nekfürüke ve nahleu ve netrükü men yefcürük. Allahümme iyyake na’budü ve leke nusalli ve nescüdü ve ileyke nes’a nahfidü, nercû rahmeteke ve nahşa azabeke inne azabeke bilküffari mülhık.”
    Anlamı: “Allah’ım! Biz senden bize yardım etmeni, bizi bağışlamanı, bize hidayet vermeni istiyoruz. Sana iman ediyoruz, sana tevbe ediyoruz, sana güveniyoruz, seni bütün hayırla övüyoruz, sana tevbe ediyoruz, sana şükrediyoruz, seni inkar etmiyoruz. Sana isyan edip duranları hal’ederiz ve terk ederiz (onlardan ilişiğimizi keseriz).
    Allah’ım! Biz ancak sana ibadet ederiz, senin rızan için namaz kılar ve secde ederiz. Senin rahmetine kavuşmak için koşarız ve çalışırız. Senin rahmetini umarız ve azabından korkarız. Muhakkak ki senin azabın kafirlere erişecektir.”

Namazların Cemaatle Kılınma Şekli
    190- Yukarda verdiğimiz bilgi, tek başına namaz kılanlar hakkındadır. Cemaatle namaz kılanlar şu şekilde hareket ederler:
    1) Cemaatten her biri imama uymayı niyet eder. Kılacak olduğu namaz hangi vaktin ise onu kasdederek: “Niyet ettim bugünkü falan vaktin farz namazını kılmaya, uydum şu imama” şeklinde niyet eder. Sonra imam ellerini kaldırır, aşikare “Allahu Ekber” diyerek namaza başlar. Ona uyanlar da ellerini kaldırarak gizlice “Allahu Ekber” deyip imamla namaz kılmaya başlarlar. Beraberce namaz kılanların hepsi “Sübhaneke”yi okur, sonra cemaat susar. İmam gizlece “Eûzü Besmele” okur. Sonra kıraata başlayarak namazı kıldırır.
    Şöyle ki: İmam sabah, akşam, yatsı namazlarının ilk ikişer rekatlarında ve vitir namazının her üç rekatında Fatiha suresi ile buna ilave edeceği ayetleri aşikare olarak okur, cemaate işittirir. Bütün tekbirleri, tesmi’leri ve selamları aşikare yapar. Akşam namazının üçüncü ve yatsı namazının üçüncü ve dördüncü rekatlarında, öğle ve ikindi namazının bütün rekatlarında kıraati gizli, tekbirleri, tesmi’leri ve selamları aşikare yapar.
    2) İmam sabah namazının ilk rekatında okuyacağı ayetleri, ikinci rekatta okuyacağı, ayetlerden iki kat fazla yapmalıdır. Bu hem bir sünnettir, hem de cemaatın birinci rekata yetişmesine bir sebebdir.
    3) İmama uyanlar tekbirleri gizlice alırlar. İmam rükûdan kalkarken aşikare olarak “Semiallahu limen hamideh” ve gizlice “Rabbena ve lekelhamd” (*) deyince, cemaat da gizlice yalnız: “Allahümme Rabbena ve lekelhamd” yahut sadece “Rabbena lekelhamd” der. Sonra rükûda imamla beraber gizlice üç kere “Sübhane Rabbiye’l-Azim” ve secdede de yine üç kere “Sübhane Rabbiye’l-alâ” derler.
    4) İmam ile cemaat birinci oturuşlarda Tahiyyatı, ikinci oturuşlarda ise, Tahiyyatı, salavatları ve Rabbena âtinâ’yı gizlice okurlar. İmam önce sağ tarafa, sonra sol tarafa aşikare olarak selam verince, cemaat da ona uyarak birlikte gizlice selam verir.
    İmam aşikare okuduğu Fatiha’nın sonunda gizlice “Amin” diyeceği gibi, cemaat da gizlice yine “Amin” der.
    5) İmam selam verdikten sonra, müezzin aşikare olarak: “Allahümme entesselâmu ve minkesselâm. Tebarekte ya zelcelâli vel-ikram” der. Sünnet varsa onu kılar. Sonra Peygamber efendimize salat-selam okunur. Ya müezzin sesli olarak veya imam ile cemaattan her biri gizlice “Ayetü’l-Kürsî”yi okur. Otuz üçer kere “Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber” derler. Bu tesbihlerin sayısı parmaklarla hesablanabileceği gibi, tesbih taneleri ile de hesablanabilir. Önemli olan sayıları tam yapmaktır.
    6) Yukarıdaki şekilde otuzüçer kere tesbih, tahmid ve tekbirden sonra, müezzin yüksek sesle: “Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerike leh. Lehulmülkü ve lehulhamdü ve hüve ala külli şey’in kadîr. Sübhane Rabbiyel aliyyil’alel-vehhab” der. (**) Bütün cemaat dua edip ellerini yüzlerine sürerler.
    Yalnız başlarına namaz kılanlar da bunları okurlar. Bütün bunlar namazların adab ve müstahablarındandır. Bunlara riayet edenler büyük sevab kazanırlar.
    7) Yukardan beri saydığımız namazların vakitlerinde rükün ve rekatları ile kılınması, Peygamber Efendimizden şübhe götürmeyen bir rivayetle sabit olmuş ve zamanımıza kadar geçen yıllarda bütün ümmetin ittifakı ile kararlaşmıştır. Peygamber Efendimiz:
    “Beni nasıl namaz kılar gördünüz ise, öylece namaz kılın” diye emretmiştir.
    Onun için Peygamber Efendimizin kılmış olduğu namazlara aykırı bir namaz, İslam dininde asla geçerli sayılmaz.

(*) İmamı Azam’dan diğer bir rivayete göre, imam “Rabbena ve lekelhamd” demez.
(**) Anlamı: “Allah’tan başka hak mabud yoktur. O, birdir. O’nun ortağı yoktur. Mülkü O’nundur, hamd O’na mahsustur. O her şeye kadirdir. Çok yüce ve çok bağışlayıcı olan Rabbim, bütün noksanlardan münezzehtir

PAYLAŞ