Vatikan’da dönen oyunlar ve Ortodokslar

Değerli gönül dostları!

Bazı gelişmeleri çoğumuz televizyondan, gazeteden veya bir haber sitesinden yüzeysel olarak takip ederiz. Mesela Papa’nın görevini bırakmasını hastalığına bağlarlar, biz de güler geçeriz. halbuki arka planda göremediğimiz bazı gerçekler vardır.

   Papa’nın bıraktığı makam öyle bir makamdır ki, önceki Papa’lardan da gördüğümüz üzere bir kafirin, iki büklümde olsa, konuşamayacak derecede yaşlı da olsa bırakmayacağı bir mevkidir. Çünkü elinde inanılmaz bir güç bulundurmaktadır. Her Katolik’in secde ettiği adamdır. Elinde (sözde) cennet bulunduran, (sözde) günahları affetme, aforoz etme yani onlara göre cehenneme atma yetkisi bulunan, bir devlete hükmeden ve diğer devletlere etki eden kişidir. Orası, Papa adaylarının çıkmak için bir ömür verdiği, hayallerini kurduğu bir makamdır. Bu sebeple orayı bırakmak çokda kolay değildir.

   Eğer bırakıyorsa anlayın ki bıraktırılmıştır…

NEDEN BIRAKTIRILDI?
   16. Benediktus’un iki önemli özelliği yani “suçu” vardı.
   1.si Ortodokslara mesafeli olmasıydı. Her ne kadar Bartholomeos ile İslam’ın aleyhine toplantılar yaptıysalar da tam bir bütünleşme sağlayamadılar. Çünkü 16. Benediktus taviz vermeyen, gelenekçi bir inanca sahipti. Katoliklerle olan husumeti bitirmek istemedi.

   2. si ise yukarıdaki maddedeki gelenekçiliğin bir tezahürü olarak Dinler Arası Diyalog projesine katkı sağlamaması hatta karşı beyanlarda bulunmasıydı. Bu konu haberlere şöyle yansımıştı:
“Katolik Kilisesi lideri Papa 16. Benedik, dinler arası diyalogun gerçek anlamda mümkün olamayacağını, ancak kültürler arası diyaloğdan söz edilebileceğini belirtti.
Papa, İtalya’nın eski Senato Başkanı Marcello Pera’nın “Hıristiyan Olduğumuzu Neden Söylemeliyiz” adlı yeni kitabıyla ilgili yazdığı mektupta, dinler arası diyaloğun “kişinin kendi inancını parantez içine alması” anlamına geleceğini savunarak, “Eseriniz, çok kültürlülük kavramındaki iç çelişkiyi, bunun siyasi ve kültürel açıdan mümkün olamayacağını da gözler önüne seriyor” dedi.”

   Benedik çoğu zaman gelenekçi olmasını, kendince çok dindar olmasını, tavizkar olmamasını dinimiz İslam’a ve Peygamberimize hakaretler ile gösterdi. O’nun döneminde ve teşvikleriyle Avrupa’da hakaret karikatürleri çizildi, filmler yayınlandı. Bu gelişmeler Hıristiyanlığa olan kin ve nefreti körüklerken diğer yandan Hıristiyanları da sarsmaktaydı.

   Bütün bunları gören DERİN VATİKAN, Benedik’i tahttan inmeye ikna etti. Yakında nalları dikerse ya da başına bir hal gelirse hiç şaşmayınız. Çünkü bildiği bazı gerçekleri unutması lazımdır….

YENİ BİR VATİKAN
   Yeni gelen Jose Mario Bergoglio’nun ise çok daha ılımlı olduğu biliniyor. Ortodokslar’ın lideri Patrik Bartholomeos’u, Ermeni Patriği II. Karekin ile birlik beraberlik görüntüleri vermesi de bunun bir göstergesi.

   Yeni Vatikan ile bazı projeler canlandırılacaktır. Bunun başında Asya ve Afrika ülkelerindeki misyonerlik faaliyetleri gelmektedir. Asya ülkelerinde “diyalog” adı altında zaten büyük misyonerlikler dönmektedir ve maalesef bizim Türkler bu konuda ön ayak olmaktadırlar. Afrika’da ise daha aktif olunması gündeme gelecektir.

   Yeni Papa ile hazır kurulmuş tezgah olan dinler arası diyalog faaliyetlerinin üzerine daha fazla düşülecektir. Bunun bir neticesi olarak Benedik’in itibar etmediği Amerika’da bulunan hoşgörü(!) elçileri ile yeni Papa’nın bir araya geldiğini dahi görebilirsiniz.

MÜSLÜMANLARI AYRIŞTIRIP KENDİLERİ BİRLEŞİRLER
   Ortodokslar, Vatikan karşısında acziyeti kabul etmek de olsa Papa’nın ayağına giderek birlik mesajları veriyorlar… Görünen o ki, bu birliktelikten (zinadan) hastalıklı bir çocuk dünyaya gelecek. Bu çocuğun adı yeni haçlı ittifakı olabilir.

   Burada önemli olan husus Müslümanların bölünmüşlüğüdür. İslam alemini, Müslümanların içinde kurdukları batıl mezheplerle paramparça ettiler. İnsanları fırka-i Naciye olan ehli sünnetten ayırdılar. Fıkıh ve akaid konusunda binbir çeşit ihtilaf soktular. Yetiştirdikleri sahte hocalarla insanlara istedikleri islamı empoze etmeye çalıştılar. İşgal ettikleri yerlerde kendilerinin hazırladığı bomba yüklü araçlı eylemlere mezhep çatışması süsü verdiler Ve neticesinde İslam alemini parça parça ettiler. En azından böyle bir görüntü ortaya çıkardılar..

   Kâfirler şimdide istedikleri puslu havayı yakalamış olacaklar ki birleşmeye karar veriyorlar ve görüntüyle de olsa bunun adımını atıyorlar.

   Bundan sonra yaşanan gelişmeleri daha dikkatli takip etmemiz gerekiyor…

   Allahu Teala, attıkları adımları kendi kazdıkları kuyulara isabet ettirip, Ümmeti Muhammedi şerlerinden emin eylesin…

www.ihvanlar.net

PAYLAŞ