Sabah namazının önemi

Yüce Allah buyuruyor:
   Güneşin (tepe noktasından) kaymasından, gecenin karanlığına kadar (öğle, ikindi, akşam ve yatsı vaktinde) namaz kıl; sabah namazını da (özellikle kıl). Çünkü sabah namazı (gece ve gündüz melekleri tarafından) şâhitlidir. (İsrâ, 78)
   Güneş doğu ufkunun sıfır noktasından doğar, yavaş yavaş yükselişe geçer ve günün ortasında tam tepe noktasına gelir. Sonra hafifçe batıya kayar ve yavaş yavaş inişe geçer.
   Güneşin tepe noktasından kaymasına zeval vakti denir. Zeval vakti ile gecenin koyu karanlığı arasında dört vakit namaz yani öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını vakitlerinde kılmak farzdır.
   Sabah namazına gelince! Âyet-i kerîmede bu dört vaktin dışında “vâv-ı âtıf” ile “Ve Kur’âne’l-fecri” (fecir Kur’an’ı) buyurularak, Kur’an ile sabah namazı arasında bir bağlantı kuruluyor.
Sabah namazının önemi
   Özellikle kısa gecelerde ve uykunun en tatlı anında sadece sabah namazını kılmak için kalkmak, gerçekten kolay değildir. Gerçekte uykudan daha hayırlı ve daha tatlı olan sabah namazına kalkmak için öncelikle çok kuvvetli bir îmana, sonra nefisle ve şeytanla pençe pençeye boğuşmaya gerek olduğundan, sabah namazına kalkmak her babayiğidin başarabileceği bir iş değildir.
   Dünyada 5-10 dakikacık elektrikler kesildiği zaman hemen oflayıp puflamaya başlar ve telefona sarılıp derhal arızayı ararız ama kabirde kime telefon eder ve sesimizi kimlere duyurabiliriz ki! Bizi sabah namazına kaldıramayan zayıf ve duyarsız bir îmanla âhiret âlemine gitmemek için kabrimizin aydınlık, mahşerde sorgumuzun hafif ve Sırat Köprüsünde önümüzün, sağımızın nur olması için, bâd-i sabâ’nın (sabâ yelinin) estiği sabah namazı vaktinde devekuşu gibi gözümüzü kapayıp başımızı yorgana gömmeyelim.
   Bismillâhirrahmânirrahîm diye yataktan fırlayalım, abdest alıp gün doğmadan sabah namazını vaktinde kılalım ve üzerimizdeki miskinliği, stresi ve psikolojik sorunları atalım.
 Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
   Güneş doğmadan önce (sabah namazını) ve güneş batmadan önce (ikindi) namazını kılan kimse, elbette cehenneme girmez. (Müslim-Ebû Dâvûd)
   Yazın kısa gecelerde tatlı uykularını ve kışın sıcak yataklarını terk edip güneş doğmadan önce sabah namazını ve gündüz dünya işlerinin en yoğun olduğu vakitlerde ikindi namazını kılanlar, diğer namazları çok daha kolay kılacaklarından,
   Kuşkusuz Allah (c.c.) onları alınları secde görmeyen günahkârlarla eşit tutmaz, aynı yerde azap etmez ve bu nedenle cehenneme atmaz.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
   Kim iki serinlik (sabah ve ikindi) namazını kılarsa, cennete girer. (Buhârî-Müslim)
Sabah ve ikindi namazı ile diğer namazları da vaktinde ve düzenli bir şekilde kılanlar, başka günahlarından dolayı mahşerde ve sıratta biraz sıkıntı çekseler de, sonunda mutlaka cennete girer ve orada dostları, yakınları ile ebedî mutlu olurlar.
Sabah namazını cemaatle kılmanın fazileti!..
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
(Görevli) bir grup melek gece ve bir grup melek de gündüz birbiri ardınca gelip sizinle bir arada bulunurlar. Bunlar sabah namazı ile ikindi namazında (mescidde) bir araya gelir, sonra aranızda gecelemiş olanlar gökyüzüne çıkarlar. Allah (c.c.) kullarının durumunu en iyi bildiği halde, meleklere:
– “Kullarımı ne halde bıraktınız?” diye sorar. Melekler:
– “Onların yanına namaz kılarken varmıştık ve onları namaz kılarken de bıraktık” derler. (Buhârî-Müslim-Nesâî)
   İşi, gücü, sağlığı ve görevi müsait olup da sabah namazı ile ikindi namazını camilerde cemaatle kılanlar, cemaat sevabının dışında meleklerle birlikte olmanın mânevî feyzini yaşar ve melekler tek tek onların adını anıp Allah katında şâhitlik yaparlar.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gece yarısına kadar namaz kılmış gibidir. (Aynı gece) sabah namazını da cemaatle kılan kimse ise bütün gece namaz kılmış gibidir. (Müslim)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
(Ümmetim) eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek bile olsa mutlaka cemaate gelirlerdi. (Buhârî-Müslim Nesâî-Tirmizî)
Sabah namazının sünneti
Âişe radıyallahu anhâ diyor ki:
Peygamber (s.a.v.) sabah namazının iki rek’at sünnetine, diğer nafile namazlardan daha fazla önem verirdi. (Buhârî- Müslim-Ebû Dâvûd)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Sabah namazının iki rek’at sünneti, dünyadan ve dünyadaki her şeyden (maldan, mülkten) daha hayırlıdır. (Müslim)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
(Sabah namazının sünneti) bana bütün dünyadan daha sevimlidir. (Müslim)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
Sizi atlı (düşman) lar kovalasa bile sakın sabah namazının iki
rek’at sünnetini terk etmeyin. (Ahmed İbni Hanbel-Ebû Dâvûd)
Âişe radıyallahu anhâ diyor ki:
Resûlullah (s.a.v.) sabah namazının ezanı ile kameti arasında hafifçe
(kısaca) iki rek’at namaz kılardı. (Buhârî-Müslim)
Hafsa radıyallahu anhâ diyor ki:
Resûlullah (s.a.v.) tan yeri ağardığı (sabah namazının vakti girdiği) zaman, hafifçe iki rek’atın (sabah namazını sünnetinin) dışında başka namaz kılmazdı. (Müslim-Nesâî)
Ebû Hureyre radıyallahu anhü diyor ki:
   Resûlullah (s.a.v.) sabah namazının sünnetinin iki rek’atında Kâfirûn ve
– İhlâs sûrelerini okurdu. (Müslim-İbni Mâce-Ebû Dâvûd-Nesâî)
www.ihvanlar.net – Ahmet Tomor hocaefendi

PAYLAŞ