Ali Şeriati'nin Peygamberimize hakareti

   Kitabının ön sözünde niyetinin “Bir Müslüman olarak değil tarafsız bir insan olarak Muhammed’in görüntüsünü sergielemek” olduğunu söyleyen İranlı düşünür Ali Şeriati’nin kitabında şu ifadeler yer almaktadır: “Muhammed’in Ali hakkındaki sükutu onu tarihte savunmasız bırakacaktır.”
“Acaba Muhammed, … Ali’yi kollamayacak mıdır? …sükutuyla …o acımasız tarihin eliyle paymal etmeyecek midir? “…nitekim öyle de oldu. Onu tarihte en kötü adam olarak tanıttılar.” (Ali Şeriati, Muhammed kimdir?, s.322)
   Bazılarının “üstad” olarak gördüğü Şeriati’nin bu görüşlerinin dindeki yeri nedir?
   Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in varlığına münasip düşmeyen ve layık olmayan şeyleri izafe eden kişi kafir olur. (Bezzaziye)
   Bir kimse, Efendimiz’i ayıplasa kafir olur. Efendimiz’in huyuna noksanlık nisbet eden kimse kafir olur. Efendimizin aleyhine dua eden kimse de kafir olur. Çirkin ifade ve lafızlarla Resul-i Ekrem’e hakaret eden kişi kafir olur. Efendimiz’i küçültmek maksadıyla başka bir şeye benzeten kimse kafir olur. (Bedir Şerhi Reşid)
   “Peygamberimiz’in şahsına noksanlık nisbet eden kafir olur.” (Hüseyin Aşık, elfaz-ı küfür)
   Advau’l Beyan tefsirinde (s. 352) şöyle geçer: “(İslam dinine girmek hususunda)  öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur; onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlara içinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu, büyük kurtuluştur.” (Tevbe s. 100)
   Bu ayette Allahu Teala açıkça Muhacir ve Ensar’ın evvelkilerinden ve onlara güzellikle uyanlardan razı olduğunu beyan etmektedir. Onlara küfreden ve onlara kib besleyennin sapık olduğu, Allahu Teala’ya muhalif olduğunu Kur’anî delilden anlıyoruz. Çünkü o, Allah’ın razı olduğu kişiye nefret etmiştir. Şüphesiz Allah’ın sevdiğine buğzetmek; Allah’a karşı zıtlık, isyan ve başkaldırıdır.
   Ali şeriati’nin kendine özgü bir fars milliyetçiliği görüşü vardır. Sahabeden Hazreti Ebubekir (Radıyallahu anh), hazreti Ömer (Radıyallahu anh) ve hazreti osman (Radıyallahu anh) hakkında kullandığı ifadeler, klasik şii yaklaşımının Şeriati’nin düşüncelerine etkisini bariz bir şekilde yansıtmaktadır. (Ebubekir Sifil, Sana Dinden Sorarlar, s. 589)

AYNI KİTAPTAN SAPKINLIKLAR

   “İslam ordusu ilk defa en çetin savaşlarından birinden dönüyordu, gururlu ve muzaffer olarak” Gurur!? Bu çok çirkin bir huy ve özelliktir. (S. 42)
   Uhud Harbini anlatırken şöyle diyor: “Osman firar etmişti, Ömer ve Ebubekir ortalıkta görünmüyordu” (s. 65)
 (Hakk Dinin batıl Yorumlarına Cevaplar) – www.ihvanlar.net

PAYLAŞ