Ehli Sünnet nedir? – Mehmet Şevket Eygi

  1. EHL-İ SÜNNET’E kesin olarak aykırı bütün (tekrar ediyorum bütün) ictihadlar ve fetvalar bozuktur, bâtıldır, geçersizdir.
  2. Kur’ana, Sünnetin bütününe, icmâya aykırı bütün ictihadlar ve fetvalar da bozuktur, bâtıldır.
  3. Kur’an-ı Kerimin, icazetli Sünnî müfessirler tarafından yapılmış tercüme, meâl ve tefsirleri dışında; ehliyetsiz, icazetsiz, liyakatsiz, bid’atçi kötü niyetli veya cahil kişiler tarafından yapılmış tercüme, meal ve tefsirler alınmamalı, okunmamalıdır.
  4. Resulullah Efendimizden (Ona salat ve selam olsun!) bize intikal etmiş bütün mütevatir, mânen mütevatir, sahih, hattâ rivayet şekli zaif hadisler doğrudur. Sünnet İslamın ikinci kaynağıdır. Sünnet olmadan Kur’an doğru ve açık şekilde yorumlanamaz. Sünnet müfesserdir. Sünnet inkar edilirse, bir bahr-i bî pâyan olan fıkıh ilmi yıkılır. Sünneti ya tamamen, ya kısmen inkar eden, hafife alan bid’atçiler Sünnî değildir. Ehl-i Sünnet Müslümanlarının Sünneti dışlayan bozuk ilahiyatçıları (iyilerini tenzih ederim…) dışlamaları gerekir.
  5. Peygamber Efendimizin, cehennemlik olduklarını beyan buyurduğu bozuk dalalet fırkalarının Kur’an tercümeleri, mealleri, tefsirleri okunmamalıdır.
  6. İslam bir rehberlik(=initiation) dinidir. Din, icazetlerindeki silsileleri kopuksuz olarak Resulullah Efendimize kadar ulaşan; icazetli, ehliyetli, liyakatli, taqvalı, ihlaslı; ulema, fukaha, meşâyih ve mürşidlerden, onların vekillerinden öğrenilmelidir.
  7. İslam medreselerinde dinî tahsil görüp de icazet almamış olan bilgili ve kültürlü mühtedilerin (Sonradan İslama girmişlerin) yazdıkları Kur’an tefsirleri, din kitapları çok dikkat ve ihtiyatla okunmalı, içlerinde Ehl-i Sünnete ve cumhur-i ulemanın görüşlerine aykırı şazz bilgiler varsa reddedilmelidir. Dinî konuda doğruyu yanlıştan ayırt edemeyenler bu gibi kitapları hiç okumamalıdır.
  8. Ehl-i Sünnete göre Hak Teala hazretleri kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzehtir. Kur’andaki ve hadîsteki müteşâbihatı lügavî manalarına alarak; Allaha zaman, mekan, cihet, inmek çıkmak, insanlarınki gibi el ve ayak, şekil, cisim izafe edenler dinen ve itikaden bozuktur. Allahu Tealanın sıfatlarından biri “Muhalefetün li’l-havadis”tir, yani O yaratılmış şeylere benzemez, benzetilemez.
  9. Şeriat mukaddestir. Şeriat Kur’andan, Sünnetten ve icmâ-i ulema-i ümmetten çıkartılmış hükümlerin tamamına veriler isimdir. Şeriat İslam ile müteradiftir=eş mânalıdır. Şeriatı inkar eden İslamı inkar etmiş olur. Şeriatı tahkir eden İslamı ve Kur’anı tahkir etmiş olur. Şeriatı yüceltmeyen, aşağılayan kafir ve mürted olur.
  10. Bütün mü’minler tek bir Ümmettir. Her mü’minin Ümmet birliği içinde yerini alması gerekir. Ümmet birliği olması için mü’minlerin ehliyetli, liyakatli, ihlaslı, taqvalı, âbid, zâhid, muktedir, hür, imamet vazifesini yerine getirmesine engel olacak sağlık problemleri olmayan, kiyasetli, firasetli, icazetli, müeyyed, Tevfiq-i ilahiye mazhar bir İmam-ı Kebire (Mü’minlerin Emîr’ine) biat ve itaat etmeleri gerekir.
  11. Hadîs: Zamanındaki İmama biat etmeden ölen kişi, sanki cahiliyet ölümü ile ölmüş olur.
  12. Mü’minin ve Müslümanın birinci temel vazifesi sahih bir imana sahip olmak, ikincisi beş vakit namazı dosdoğru eda etmektir.
  13. Hür ve mukim Müslüman erkeklerin farz namazlarını cemaatle kılmaları, terki caiz olmayan çok kuvvetli bir Sünnet-i müekkededir. (Bazı mezheplerde farzdır.)
  14. Arkasında namaz kılınacak imamların sahih itikatlı, âbid, âlim, fakih, zâhid, taqvalı, mürüvvetli, ahlak ve faziletli kimseler olması gerekir. Bu sıfatlara sahip olmayıp, sadece namaz kıldırma memuru statüsünde bulunan kimselerin imamlığı şüphelidir, bu konuda çok dikkatli ve uyanık olunmalıdır.
  15. Müslümanların kendi aralarında faiz=riba muameleleri yapmaları kesinlikle haramdır, büyük günahtır, dinen ağır suçtur. Fıkhın kurallarından biri mevrid-i nasta ictihada mesağ yoktur kaidesidir. Binaenaleyh düşük faizle kredi almak caizdir ictihad (!) ve fetvaları bâtıldır, keen lem yekûndur ve bunlara asla itibar edilmemelidir. Haram bir şeye (zaruret olmaksızın) caizdir, helaldir fetvasını verenler dinden çıkar.
  16. Cemalüddin Afganî, taqiyye yaparak Müslümanları aldatan, İranlı olduğu halde kendisini Afgan gösteren, Şiî olduğu halde Sünnî gösteren, Farmasonluğun en dinsiz şubesine üye yazılmış olan, Halife-i Müslimîn Sultan Abdülhamid-i Sanî Efendimiz hazretlerini, Blunt adlı bir İngiliz ajanıyla işbirliği yaparak tahtından indirme planları hazırlayan, son derece karışık, şaibeli, karanlık ve bulaşık bir aktivisttir. Bu adam kesinlikle Sünnî Müslümanlara önder, imam, örnek olamaz. Ondan uzak durulmalıdır.
  17. Afganînin talebesi ve tilmizi Abduh (İngilterenin Mısır başkomiseri (Lord Curzon onun için “Dostum Abduh bir agnostik idi” diye yazmıştır), onun talebesi Suriyeli Menarcı Reşid Rıza bozuk kimselerdir.
  18. İbn Teymiyye, geniş ve engin ilmi olan, lakin o ilim kadar aklı olmayan ve bu yüzden dinde aşırılıklara sapmış, itikadî bakımdan çok yanlış fetvalar vermiş, itidalden, orta yoldan, insaftan uzak bir kimsedir. Mücessime ve müşebbihe olmakla suçlanmıştır, aleyhinde hayli kitap ve risale yazılmıştır, Vehhabîler onu imam kabul eder. İbn Teymiyeyi, nice büyük Ehl-i Sünnet imamı, uleması, fukahası, meşayihi tenkit etmişler, aleyhinde reddiyeler yazmışlardır.
  19. Sünnî Müslümanlar dinlerini, ilmihallerini icazetli Sünnî ulema ve fukahanın yazmış oldukları güvenilir ve muteber kitaplardan ve kaynaklardan öğrenmelidir.
  20. Türkiyeye hakim olan Kemalist ideoloji, Ehl-i Sünneti yıkmak, onun yerine reforme edilmiş, değişime uğratılmış, türetilmiş beşerî bir din getirmek istemektedir. (Bütün ilahiyatçıları kasd etmiyorum…) Bu maksatla birtakım bozuk ilahiyatçılar vazifelendirilmiştir. Bilhassa üç mezhepsiz ve bid’atçi ilahiyat profesörü son otuz kırk yıl içinde büyük tahribat yapmış, Ehl-i Sünnetin temellerini sarsmıştır. Bu üçünün ve diğer, hizmet perdesi altında tahrip edenlerin ilmen reddedilmesi, Ümmet-i Muhammedin bu konuda uyarılması, bilenler üzerine vaz geçilmez bir vazifedir. Bu vazifeyi yerine getirmezlerse vebal altında kalırlar, gaflete düşen Müslümanların günahı üzerlerinde olur.
    Biz Sünnîler, Dinimizi bid’atçilere ve sapıklara karşı korumazsak, enkazın altında sapıklarla birlikte kalacağımızı bilmeliyiz. (İyi maaşlar alıp yan gelip yatan bazı Sünnîleri uyarıyorum…)
    10.09.2015

PAYLAŞ