Cizre'deki İngiliz ajanları

CİZRE’DE 18 İNGİLİZCizre’de “8 gün sokağa çıkma yasağı”nın uygulandığı günlerde ilçede askeri unsurlar ve PKK’lı teröristlerin dışında “üçüncü bir el” daha vardı. Yerel kaynaklar tarafından sıkça dillendirilen bu iddiaya göre 18 İngiliz ajanının varlığı tespit edildi. Bu İngilizlerden 4’ü ise ölü ele geçirildi. İçişleri Bakanı Selami Altınok’un verdiği rakamlara göre ise Cizre’de 32 kadar terörist ölü ele geçirildi ama 16 defin gerçekleşti. Üstelik kamuoyuna yansıyan definlerin arasında sivil de vardı. Cizre’deki İngiliz izi, Türkiye’de terörün, dış mihraklarca “uyandırıldığı ve beslendiği” gerçeğini de ortaya koyuyor.
BU İDDİALAR CEVAPLANMALI!
Yerel kaynakların verdiği bilgilere göre Şırnak Merkez Tümen Komutanlığı önünde fotoğraf çekerken yakalanan 2 Fransız turist herhangi bir resmi açıklamaya takılmadı.
Bu iki Fransız’ın, Cizre olaylarının en yoğun yaşandığı Ömer Kabak Meydanı’nda yer alan Menekşe Otel’de kaldığı iddiaları ve el konulan fotoğraf makinalarından askeri noktaların fotoğraflarının, gösteriler sırasında hem polislerin hem de eylemcilerin ayrı ayrı fotoğraflarının yer aldığı belirtiliyor.
Fakat tüm bu iddialar herhangi bir resmi açıklamaya muhatap olmuyor. Resmi açıklamalarda verilen ölü terörist sayısıyla, gömülen terörist sayısının birbirini tutmaması ve teröristlerin kimliklerinin açıklanmamış olması da şüpheleri artırıyor.
RAKAMLAR İDDİALARI DOĞRULUYOR
Cizre’de 4 – 12 Eylül arasında sokağa çıkma yasağıyla birlikte terör örgütü PKK’ya yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda resmi makamların açıklamalarına göre 32 terörist ele geçirildi. Yerel kaynakların verdiği bilgilere göre, bölgede resmi açıklamalarda yer almayan ve olaylara üçüncü bir iradenin daha müdahil olduğu iddiaları cevap bekliyor. Alınan bilgilere göre Cizre’de yaşanan olaylarda askeri unsurlar ve PKK’lı teröristler dışında yabancı ajanlar da boy gösterdi. Hatta 18 İngiliz ajanının varlığının tespit edildiği, bunlardan 4’ünün ise ölü ele geçirildiği bilgisi resmi açıklamalara yansımasa da ciddi bir şekilde dillendiriliyor.
PKK SİLAH, İSTİHBARATLAR AJAN DEPOLADI!
İçişleri Bakanı Selami Altınok’un geçtiğimiz hafta Cizre ile ilgili verdiği rakamlar bu iddiaları doğrular nitelikte. Altınok açıklamasında 32 kadar teröristin ölü ele geçirildiğini açıkladı. Fakat Cizre’de yalnızca 16 defin gerçekleşti ve bunun önemli bir kısmı sivil vatandaşlardan oluşuyor. Devletin başının, “Çözüm süreci boyunca PKK silah depoladı” açıklaması, bölgede yaşanan otorite boşluğundan faydalanan yabancı istihbarat servislerinin de bu dönem içerisinde Doğu ve Güneydoğu illerinde konuşlandığı bilgisini güçlendiriyor.
Geçtiğimiz hafta tüm Türkiye’nin gündemini meşgul eden Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşanan olaylar ve ardından gelen sokağa çıkma yasağının etkileri sıcaklığını koruyor. Cizre’de 4 – 12 Eylül arasında sokağa çıkma yasağıyla birlikte terör örgütü PKK’ya yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda resmi makamların açıklamalarına göre 32 terörist ele geçirilmiş, 800 kilo patlayıcı ise imha edilmişti. Yerel kaynakların verdiği bilgilere göre, bölgede resmi açıklamalarda yer almayan ve olaylara üçüncü bir iradenin daha müdahil olduğu iddiaları cevap bekliyor. Alınan bilgilere göre Cizre’de yaşanan olaylarda askeri unsurlar ve PKK’lı teröristler dışında yabancı ajanlar da boy gösterdi. Hatta 18 İngiliz ajanının varlığının tespit edildiği bunlardan 4’ünün ise ölü ele geçirildiği bilgisi resmi açıklamalara yansımasa da ciddi bir şekilde dillendiriliyor.
PKK SİLAH DEPOLARKEN, YABANCI İSTİHBARATLAR AJAN DEPOLADI!
İçişleri Bakanı Selami Altınok’un geçtiğimiz hafta Cizre ile ilgili verdiği rakamlar bu iddiaları doğrular nitelikte. Altınok açıklamasında 32 kadar teröristin ölü ele geçirildiğini açıkladı. Fakat basına yansıyan bilgilerde Cizre’de yalnızca 16 defin gerçekleşti ve bunun önemli bir kısmı sivil vatandaşlardan oluşuyor. Devletin başının “Çözüm süreci boyunca PKK silah depoladı” açıklaması, bölgede yaşanan otorite boşluğundan faydalanan yabancı istihbarat servislerinin de bu dönem içerisinde Doğu ve Güneydoğu illerinde konuşlandığı bilgisini güçlendiriyor. Ölü ele geçirilen teröristlerin kimliklerinin açıklanmaması da bu iddiaları güçlendiren başka bir unsur olarak göze çarpıyor.
90’LI YILLARIN AKTÖRLERİ YENİDEN BÖLGEYE Mİ GELDİ?
Son aylarda artan terör eylemleri, sık sık dile getirilen “Türkiye 90’lı yıllara mı dönüyor?” sorusunu gündeme taşıyor. 90’lı yıllarda yaşanan birçok olayın altından yabancı ülke servislerinin çıkması, PKK’nın dış güçler tarafından kullanılan bir maşa olduğunu gözler önüne sermişti. Gelinen süreçte Cizre üzerinden yürütülen algı operasyonlarının altından da yabancı istihbarat ajanlarının çıktığı iddiaları söz konusu sorulara yanıt niteliği taşıyor.
BU İDDİALAR CEVAPLANMALI!
Yerel kaynakların verdiği bilgilere göre Şırnak Merkez Tümen Komutanlığı önünde fotoğraf çekerken yakalanan 2 Fransız turist herhangi bir resmi açıklamaya takılmadı. Bu iki Fransız’ın, Şırnak olaylarının en yoğun yaşandığı Ömer Kabak meydanında yer alan Menekşe Otel’de kaldığı iddiaları ve el konulan fotoğraf makinalarından askeri noktaların fotoğraflarının, gösteriler sırasında hem polislerin hem de eylemcilerin ayrı ayrı fotoğraflarının yer aldığı belirtiliyor. Fakat tüm bu iddialar herhangi bir resmi açıklamaya muhatap olmuyor. Resmi açıklamalarda verilen ölü terörist sayılarının net olmaması,  ve teröristlerin kimliklerinin açıklanmamış olması da şüpheleri arttırıyor.
NEDEN CİZRE?
PKK ve yandaşları Cizre üzerinden Türkiye’yi kaosa sürüklemeye çalışırken, olayların başlangıç noktası olarak neden Cizre’nin seçildiği, bölgenin birçok konuda PKK için merkez üssü olduğu gerçeğiyle aydınlanıyor. Şırnak’ın Cizre ilçesi resmi sayıma göre 100 bin kişilik nüfusa sahip. Coğrafi olarak Irak-Türkiye sınırına giden güzergâhta uluslararası İpek Yolu üzerinde bulunan ilçe, tamamı Kürt kökenli vatandaşlardan oluşuyor. İlçenin önemli bir kısmını doksanlı yılların başında cereyan eden köy boşaltma olaylarından gelen insanların kurduğu yerleşimler oluşturuyor. Sokağa çıkma yasağına neden olan Cudi ve Nur mahalleleri tamamen bu yerinden edilmiş, yoksul, eğitimsiz, terör mağduru insanlardan oluşmakta.
CİZRE’DE SOKAK HAKİMİYETİ PKK’DA
Köy boşaltmaları döneminde dünyaya gelen çocuklar bugün Cizre’deki sokak eylemlerinde kullanılan çocuklar. Bu gençler, ebeveynlerinden farklı olarak, keskin bir milliyetçi nosyon ve devlet karşıtlığı ile yetişmiş, geleceğe dair ülkesiyle ortak umutları olmayan, yaşadığı yer ile ilgili aidiyet duygusu gelişmemiş, kendisini devlete ve kendisi dışındaki herkese karşı yabancı olarak gören kişilerden meydana geliyor. Terör örgütünün ağına takılan bu gençler, kandırılarak sokak eylemlerinde kullanılıyor. Dolayısıyla örgütün şehir merkezi bazında neredeyse tüm noktalara kadar sızabildiği birkaç ilçeden birisidir Cizre.
COĞRAFİ KONUMU CİZRE’Yİ AVANTAJLI KILIYOR
Cizre’nin coğrafi konumu itibariyle Irak Kürdistanı’na, Kandil’e, Cudi ve Gabar dağlarına yakın bir konumda olması da olaylar için neden Cizre’nin seçildiği sorusuna ikinci bir cevap oluyor. Gerek olası bir özerklik durumunda gerekse geri çekilme durumunda stratejik konumundan faydalanılabilecek olması, PKK’nın Cizre’yi tercih etme sebeplerinden bir tanesi. Bazı gazete ve televizyonlarda örgütün çeşitli komutanlıklarının bu ilçede olduğu bilgisi de PKK’nın Cizre tercihini açıklıyor.
O iddiayı güçlendirecek bir haber
Büyük İsrail için savaşan İngiliz
Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD safındaki eski İngiliz askerlerden Timothy Paul Jacobs Wordsworth, İsrail basınına yaptığı açıklamalarda Yahudi kökenli olduğunu vurgularken, cami duvarlarına Siyonist sembol ve mesajlar yazmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
İSRAİL İÇİN TERÖRİSTLİK YAPAN EVANGELİST
Evangelist bir zihin yapısına sahip olduğu belirtilen eski İngiliz askeri PKK’lı Wordsworth, The Jarusalem Post’a yaptığı açıklamalarında Yahudi kökeniyle ilgili bilgileri doğrularken, İslam topraklarında bulunma gerekçesini ise, ‘Kral Davut’un soyundan ikinci Mesih’in dönüşünü hızlandırmak’ şeklinde açıkladı.
Suriye’de PYD’ye katılan batılılar arasında bulunan eski İngiliz asker Timothy Paul Jacobs Wordsworth’un, Nazilerin elinden ‘Hıristiyan’ olduğunu söyleyerek kurtulan bir Yahudi’nin torunu olduğu ortaya çıktı.
‘’‘MESİH’ ÇABUK GELSİN DİYE…’’
Evangelist bir zihin yapısına sahip olduğu belirtilen eski İngiliz askeri PKK’lı Wordsworth, İsrail basınına (The Jarusalem Post) yaptığı açıklamalarında Yahudi kökeniyle ilgili bilgileri doğrularken, İslam topraklarında bulunma gerekçesini ise, ‘Kral Davut’un soyundan ikinci Mesih’in dönüşünü hızlandırmak’ şeklinde açıkladı. 1990’larda Bosna’daki soykırım esnasında İngiliz askeri olarak NATO ‘Barış’ Gücü’nde görev yaptığını açıklayan PKK’lı Wordsworth, ailecek bir dönem ‘Hıristiyan’ gözükmekle birlikte aslında Yahudi olduklarını ve kendisini Londra’daki Reform Sinagogu cemaatin bir üyesi olarak gördüğünü kaydetti.
CAMİ DUVARINA SİYON MESAJLARI!
Eski İngiliz askeri Wordsworth, PKK saflarında Amerikan desteği ile IŞİD’in elinden alınan bölgelerdeki camilere Siyonist hahamların isimleriyle birlikte Siyonist sembol ve mesajlar yazmaktan mutlu olduğunu ve bunun kendisini manen yükselttiğine inandığını da şu cümle ile ifade etti: “Haham Nahman adını yazdığım zaman ışık getiriyor, bunu gerçekten hissediyorum. Arkadaşlarımın çoğu Suriye Kürdistan’ını kurtarmak için öldü. Ama burası en azından İsrail devleti gibi güzel yaşayan bir ülke olacak” iddiasında da bulunan Wordsworth, Kürtlerin bağımsızlık için İsrail’i örnek alması gerektiğini söyledi; İsraillilerin de askeri uzmanlık konusunda Kürt gönüllülere destek yolları aradığını ilan etti.
Milli Gazete

PAYLAŞ
Etiketler