Nevruz nedir? Nevruz Kimin Bayramıdır?

Evet bayram ama kimin bayramı?
   Hak olsun, bâtıl olsun her milletin kendilerine özel dînî bayramları vardır. Ramazan ve Kurban müslümanların, noel ve paskalya hıristiyanların, pesah ve şavvot yahudilerin bayramı olduğu gibi nevrûz da ateşe tapan mecûsîlerin yani putperestlerin bayramıdır.

   Farsça nev (yeni) ile rûz (gün) den birleşik bir kelime olan nevruz yenigün demektir ve kökeni ilk İran hükümdarı olan ateşperest Cemşid’e dayanmaktadır.

   İran halkı önceleri dağınık bir şekilde kabile hayatı yaşarken, büyük kabilelerden birinin reisi olan Cemşid bütün kabileleri birleştirip İran’da ilk defa bir devlet kurdu ve tahta çıktığı Ferverdi ayının birinci ve Roma takvimine göre Martın 21. gününü yılbaşı ve mecûsî bayramı ilân etti.
Eski İran halkı “Ahura-mazda” adını verdikleri tek ilâha inanırken, sonra Zerdüşt’ün “kutsal ısı felsefesi” nin etkisinde kalarak, biri hayır ilâhı “hürmüz” ve diğeri şer ilâhı “ehrîman” olmak üzere iki ilâh inancına saptılar ve ateşi, ineği, timsahı kutsallaştırdılar.

   Hürmüz’ün nur olup hayırların ve ehrîman’ın zulümat (karanlık) olup
şerlerin kaynağı olduğuna, bunların sürekli birbirleri ile savaştığına, hürmüz üstün geldiği zaman hayırların ve ehrîman üstün geldiği zaman şerlerin çoğaldığına inanan mecûsîler, Hürmüz’ün üstün gelmesi ve hayırların çoğalması için ateşgede denilen tapınaklarında hiç sönmemek üzere sürekli ateş yakmaya ve yaktıkları ateşe tapınmaya başladılar.

   Müslümanların böyle bir bayramı yoktur…
Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor:
   Kim Ramazan ve Kurban bayramı gecelerini ihyâ ederse, kalplerin öldüğü gün (zaman) onun kalbi ölmez (gâfil olmaz). (Taberânî)
   İslâm’dan önce de bazı toplumların kendi inanç, âdet ve geleneklerine
göre belirli bayramları vardı. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye hicret edince, Medinelilerin de câhiliye döneminden kalma iki günü bayram olarak kutladıklarını görünce “Allah size onlardan daha hayırlı iki bayram (Ramazan ve Kurban bayramı) ihsan etti” buyurdu ve Ramazan bayramı ile Kurban bayramı dışındaki bayram kutlamalarını yürürlükten kaldırdı.
Terör ve propaganda malzemesi yapılıyor!
   Her çeşit dinsel ve ideolojik sapıklıkların kökeninde, “İhlâslı kulların hâriç, onların hepsini azdıracağım” diye yemin eden iblis ve ona bağlı cin ve insan şeytanları olduğu gibi nevruzun kökeninde de cin ve insan şeytanları olduğundan, adı “bahar bayramı” olarak değiştirilse ve “resmî tatil” olarak kabul edilse bile, eşyanın tabiatı değişmediğinden,
   Ne yazık ki her yıl 21 mart yaklaşırken ülkemizde gerilim başlar, esnaf ve halk tedirgin olur ve güvenlik güçleri olağanüstü önlemler almaya başlar.

   Ancak alınan tüm önlemlere rağmen yine tatsız olaylar yaşanır, güvenlik güçlerine taş, sopa ve molotof kokteylleri ile saldırılır, mağazaların camları kırılır ve devletin (yani bizim) araçlarımız yakılıp tahrip edilir.

   Veya bu gün terör örgütü sempatizanlarının bir propaganda amacına dönüşür!
Peki bu tür olayları çıkaranların amacı ne?
   Onların hiçbir amacı olamaz, çünkü onlar taşeron! Gerçi emniyet güçleri
gece-gündüz çalışarak ve çevredeki bütün kameraları izleyerek yüzü maskeli taşeronları yakalayıp adlî mâkamlara teslim ediyor ama sahneye çıkıp perde arkasındaki “Arz-ı mev’ûd” hayalcilerini ve onları destekleyenleri sorgulamaya güçleri yetmediğinden, yeni taşeronlar ortaya çıkıyor ve olayların arkası kesilmiyor.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:

   Kim hangi topluma benzerse, o da onlardandır. (Ebû Dâvûd-Taberânî)

   Ateşe tapınan, annesi, kızı ve kız kardeşi ile evlenen mecûsîlerin nevruz bayramına katılanlar, onlarla birlikte ateşin üstünden atlayanlar ve halay çekip eğlenenler, bu dünyadan tevbesiz giderlerse mahşer günü mecûsîlerle birlikte hesaba çekilecek ve onlarla birlikte cehenneme girecekler.
Ahmet Tomor Hocaefendi – www.ihvanlar.net

PAYLAŞ