Diyalogcu cemaat Paralel örgüt mü? Yoksa iftira mı?

   Bildiğiniz gibi diyalogcu medya organlarında taşeronluk yapan bazı önemsiz şahsiyetlere karşı göz altıları ve sorgulamalar var. Olayların en başından itibaren haber yapan medya ve bizler “paralel” bir çeteden bahsediyoruz. Amerikancı cemaatin “paralel çete” olduğunu başbakan ve cumhurbaşkanı dahil herkes söylüyor.
   Çete olarak nitelendirilen bu cemaat de kendilerini savunuyorlar ve “paralel” olmadıklarını, bunun bir iftira olduğunu, bizim de kul hakkına girdiğimizi söylüyorlar.
Acaba öyle mi?

PARALEL NE DEMEK?

   Öncelikle “paralel nedir?” sorusuna cevap bulalım.
   Paralel devlet diye, devlet kurumları içerisinde yapılanmaya, mekanizmaları ele geçirmeye ve kendi menfaati doğrultusunda kullanmaya çalışmaya diyoruz.
   Peki, bu cemaat böyle mi?
 NEREDE TUTUKLANAN BİRİ VAR SİZ ORADASINIZ
   “biz devlet içinde yapılanmaya gitmedik, paralel değiliz” diyorsunuz ama nerede bir polis ve amir tutuklansa siz ve “hocaefendilerinizle” irtibatlı adamlarınız onların yanında. Hem destek veriyorsunuz ve hem de müdafaa ediyorsunuz.
   Yani bu göz altına alınan memur herhangi bir polis veya alelade bir amir ise ve sizinle alakası yoksa ne yapmanız lazım?
   Hiç oralı olmamanız lazım. Sizin için bayağı bir haber niteliği taşıması, verip geçmeniz ve umrunuzda olmaması lazım.
   Bir polis herhangi bir suç şüphesinden göz altına alınacaksa ne yapması lazım?
   Önce ne ile suçlandığını öğrenmesi lazım.
   Ama o memurlar ne yapıyor?
   Ne ile suçlanacaklarını biliyormuş edasında siyasi mesajlar vererek şov yapıyorlar.
   Ne çıkıyor ortaya?
   Siz söyleyin bu tabloda biz ne düşünmeliyiz?
   Bir polis memuru göz altına alınırken, göz altına alınacağını bildiği için hepsi birden üzerinde aynı yazıların bulunduğu tişörtü giyiyor ve kameralar önünden geçerken bağırarak devlet yetkililerine mesaj vermeye çalışıyor. Sizler de bunların destekçisi olup yalnız bırakmıyorsunuz, savunuyorsunuz, müdafaa ediyorsunuz ve “bunlar bizden, biz de onlardanız” mesajı veriyorsunuz.
   İşte bunu her vatandaş anlar ki, siz devlet içerisinde yapılanmışsınız malum adı ile paralel olmuşsunuz.
 SİZ AHİRETTEKİ HESABI DÜŞÜNÜN
   Dolayısıyla biz kul hakkına girmiyoruz, siz paralel olduğunuzu açıkça kabul etmiş ve tescillemiş oluyorsunuz.
   Sakın şimdi kalkıp “biz mazlumdan yana oluyoruz” demeyin. Bu ülke nice mazlumlar gördü, bu dünyada nice mazlumlar var ve siz hiçbir zaman onların yanında olmadınız. 28 Şubat’ta bile mazlumdan yana olmadınız. Güç kimdeyse ona itaat ettiniz. Dünyadaki mazlumlara sahip çıkmadınız. Bir kere bile İsrail’i kınamayıp, şehid edilen Gazze’lileri terörist ilan ettiniz.
   “Mazlumun yanındayız” edebiyatı da yapmayın kimse yemez…
   Şu dünyada gireceğiniz delikten çok çevirdiğiniz dolapların, sömürdüğünüz halkın, çiğnediğiniz kul haklarının, İslam’ın aleyhine çalışmanın, kafirlerle ve İslam düşmanları ile kol kola olmanın hesabını ahirette nasıl vereceğinizi düşünün.
Not: Elbette bu cemaatin alt tabakasında saf kalpli, hizmet sevdalısı olan insanlar vardır. Biz onları istisna tutuyor bir an evvel gerçekleri görmeye davet ediyoruz… Particilikle değil İslami yönden bile bakarlarsa hizmet değil bir hezimetin içinde olduklarını anlayacaklardır. Dinler arası diyalog faaliyetlerine bakmaları yeterli olacaktır. Buradan bakabilirler>> TIKLAYIN
   www.ihvanlar.net

PAYLAŞ