Müslüman toplumda gerçekler ve sahteler

M. Şevket EygiMÜSLÜMAN toplumda birçok şeyin gerçeği ve sahtesi vardır. Mesela tesettürün… Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, fıkha, İslam ahlakına ve hikmetine uygun tesettür vardır; bir de ona paralel alaca bulaca rengârenk takmış takıştırmış, sürmüş sürüştürmüş şeytanî tesettür görülmektedir. Bir tesettür kıyafeti, erkeklerin şehevî bakış ve dikkatlerini açık kadınlardan daha fazla çekiyorsa, o kıyafet tesettür değil, bezirgânî bir anti tesettürdür.
Gerçek dindar, sahte dindar…  Dindar geçinen, kendini dindar gösteren bir herif veya karı hiç durmadan gıybet ediyor, yalan söylüyor; böylesi elbette gerçek dindar değil, sahte ve yalancı bir dindardır.
Ahlakı bozuk bir kişi, namaz kılsa, oruç tutsa da gerçek dindar olamaz.
İslam’a Kur’an’a Sünnete mukaddesata, sırf Allah rızası için ihlasla  gerçekten hizmet eden     şerefli gerçek hizmetkar ile; dini     imanı para olan, Hâliq rızası için yaptığını iddia ettiği sözde hizmetlerin mükafatını ve ücretini yaratıklardan isteyen rezil din sömürücüsü bir olur mu?
Yahu yahu yahu!.. Çocuğunu kaybettiği için samimî gözyaşları ile ağlayan şefkatli kadıncağız ile parayla ağlayan cadı karı bir olur mu hiç?
Haram para ile zengin olan ile helal para zengini bir olur mu?
Kendisinde münafıklığın bütün alametleri var ve dindarlık taslıyor. Sahte dindar!..
Zerre kadar Ümmet birliği şuuruna sahip değil, böylesi nasıl dindar oluyormuş?
Komşusuna eziyet eden, kan kusturan kişi abdest alıp namaz kılmakla dindar oluverir mi?
Büyüklerimize hürmet etmeyen, küçüklerimize şefkat ve merhamet göstermeyen kişi gerçek dindar mıdır, sahte dindar mı?
Şu cemaat, hizip, fırka, sekt holiganları, militanları, fanatikleri mi gerçek dindar?
Peygambere (Salat ve selam olsun ona) hakaret edilince sesi çıkmayan, kendi baronuna fiske vurulunca aşırı tepki gösteren şu dengesiz adam mı dindar?
Dini imanı benlik, ikbal ve menfaat olan arivist dindar sayılır mı?
Dindarlığın birinci şartı ihlastır. İhlas yoksa dindarlık da yoktur.
İkinci şartı yüksek İslam ahlakı ile ahlaklı olmaktır.
Üçüncüsü Kur’an’ın, Sünnetin, Şeriatın emirlerini yerine getirip, yasaklarından uzak durmaktır.
Dördüncüsü haram kazançlardan, kul hakkından kaçınmaktır.
Beşincisi âdil ve insaflı         olmaktır.
Altıncısı Rahmanî olmaktır, şeytanî olmamaktır.
Yedincisi Tağutî, Deccalî, Süfyanî olmamaktır.
Sekizincisi dünyevî olmamak, âhirete dönük olmaktır.
Dokuzuncusu, boynunda zamanın İmamına biat ve itaat bağı bulunmasıdır.
Onuncusu: Onun dindar, ahlaklı, faziletli, doğru, dürüst olduğunu bir kısım düşmanlarının da kabul ve itiraf etmesidir.

PAYLAŞ