Misyonerlerin itirafıyla İlahiyatçıların gerçek yüzü

   Büyüklerimiz bu günleri görmeden göçüp gitti. Belki dinsizlik, imansızlık, din düşmanlığı gördüler ve hatta bunun eziyetini de yaşadılar fakat İslam akidesinin bu denli temelinden sarsılmaya çalışıldığına şahit olmadılar.
   Ne günlere kaldık… Herşey bitti sıra iffetli Meryem annemize geldi. O’nu da haşa çift cinsiyetli ilan ettiler. Ancak bu sonu gelmeyecek hezeyanların belki de en hafifiydi. Kulaklarımız kimbilir daha ne saçmalıklar duyacak Allah (Celle Celaluhu) bilir.
 İLAHİYATÇI GERÇEĞİ
   İslam alimleri bu durumda her an teyakkuzda olmalı ve iftiralara ilmî deliller ışığında reddiyeler yapmalı. Çünkü bunlar durmayacak, duramayacak.
   Bakınız bir misyoner bu durumu nasıl itiraf ediyor. Müslümanların başına ördükleri çorabı nasıl anlatıyor:

“Müslümanların her şeyini tahrif ve mahvettik. Dinleri, inaçları, ahlakları, dine bakışları ve insani duyguları mahvoldu. Onların milli manevi değerlerini, batı medeniyeti potasında eriterek, kendimize benzettik. İslamiyetten uzaklaştırdık. İslamiyeti öğrenmeyi, yaşamayı, namaz kılmayı ve Kur’an-ı kerim öğrenmeyi suç ve gericilik olarak göstermeyi başardık. Artık çoğu tam olarak, hiçbir şeye inanmıyorlar.
   Ehli sünnet itikadı, başta gelen düşmanımızdır. Bu itikadı geçmişte sapık itikadlara yönlendirdik. Son yıllarda ise müslüman görünen bazı ilahiyatçılarla, ondört yüzyıllık itikadlarını, ibadetlerini tartışılır hale getirdik. Derin bir boşluğa düşürdük.
   Bundan sonra siz misyonerlerin işi daha kolay; maaş bağlayarak, vize vaadi, yurtdışında iş imkanı, hatta cinselliği kullanarak Müslümanları Hıristiyan yaparız…”(Lovis Massignon /Fransız misyonerleri cemiyeti Başkanı ve Müstemlekeler Başkanlığının Kuzey Afrika Müsteşarı)
www.ihvanlar.net

PAYLAŞ