Naylon Selefi Abdullah Yolcu'ya Reddiye

…..SELEFİLERİN BÜYÜK HOCALARINDAN ABDULLAH YOLCU
Allah yeri zatıyla semadadır arşın üzerindedir diyor Abdullah yolcu
Resulullah miraç etti Allahın yanına gitti. Niye gitti Allahın yanına çünkü Allah ordadır diyor ..Abdullah yolcu
Melekler dünyaya iner sonra Allah’ın yanına çıkar diyor Abdullah yolcu
Allah görür işitir Allahın görme işitme organı var ama biz nasıldır bilmeyiz diyor ….Abdullah yolcu
Maturidiler ve Eşariler 4 mezhebe imamın yolundamıdır hayır deyildirler diyor… Abdullah yolcu
Maturudiler ve Eş’ari ler biz ehli sunnetiz diyorlar yalan diyorlar dıyor Abdulah yolcu
Maturudiler ve Eş’ari ler 4 mezhepe % 80 ihtilaf ediyorlar uymuyolar diyor ….Abdullah yolcu
imam Maturudi isim ve sıfattaki içtihadıyla dolaylı yoldan şeytana uymuştur ve Ehli Sunneten çıkmıştır.. ister bilerek ister bilmeden olsun aynı kapıya çıkıp 72 fırkaya girmiştir diyorrr Abdullah Yolcuuu
Maturiyi ve Eş’ariyi ehli sünnet semsiyyesinden çıkaramayız ( yanı diyorki çok az konuda Ehliı Sunnet görüşü olduğu için çıkaramayız diyor ) Ama Maturıdı ve Eşari için ehli sunnet vel cemaat dıyemeyızzz diyor ….Abdullah yolcu
Abdullah yolcunun Mezhep imamlarının Resulullaha’ın Sahabe’nin ve Tabiin’in sözlerini nasıl çarpıtıp iftira attığını insanlara yanıltıcı bilgi verdiğini hep birlikte görücez
Şimdi bu dediklerini ve daha başka sözlerini nerde nasıl demiş ona bakalım. Bakalımki insanlarimiz bu hoca kılıklı insandan ve yönettiği guraba yayın evinin görüşlerini bilip daha dikkatli olsunlar.
“Allah zatıyla arştadır” sözü için şu videoyu izleyin
.https://www.youtube.com/watch?v=ZkzLHsdY2N8
1… videonun 4 dakikalarında Allah yeri zatıyla semadadır arşın üzerinde dir diyor.
Sonra videonun 14.30 dakikasında Resulullah miraç etti Allahın yanına gitti. Niye gitti Allahın yanına çünkü Allah ordadır. Allahu tealanın yeri zatıyla arşın üzeridir onun yanına gitti Resulullah diyor Abdullah yolcu
Abdullah yolcu sonra şöyle diyor: Ehli sunnet istivayı ne teşbih ederler ne temsil ederler nede teğtil ederler olduğu gibi kabul ederler diyor. Çünkü kuran da Resulullah da böyle dedi diyor
Abdullah yolcu Ama kendisi Allah yeri zatıyla semadadır arşın üzerindedir diyerek Mezhep imamlarına Resulullaha Sahabeye ve Tabiine uymadığı gibi Mezhep imamlarına, Resulullaha, Sahabeye, Tabiine iftira atarak şöyle diyor.
Abdullah yolcu demişti : Ehli sunnet alimleri 4 imamın peşinden gittikleri için 4 imamda sahabenin yolundan gittiği için bizde onlar gibi inadıklarımız için onlar nasıl inanmış bizde böyle inanmışız bundan dolayı bizim bir sorunumuz yok diyor Abdullah yolcu.
Aslında Ne 4 imam ne Kur’an ne Resulullah ne Sahabe nede Tabiin Allah zatıyla arşta dememiştir. Abdullah yolcu yorum yaparak Allah zatıyla semadadır demesiyle Mezhep imamlarına Resulullaha Sahabeye ve Tabiine uymuyor çünkü onlar Allah zatıyla semadadır arştadır dememişler.
Allah Zatıyla arştadır diyen İbn Teymiyye nin yolundan gidiyor ona uyuyor.
Abdullah yolcu gerçekten Mezhep imamlarına Resulullaha Sahabeye ve Tabiine uysaydı onlar gibi istivayının nasıllığını hakkında tevil etmez olduğu gibi kabul eder zatıyla demezdi
(Allah’a nisbet edilen) ‘İnmek,’ ‘gelmek, ‘İstivâ,’ ‘yed’/‘el’, ‘vech’ /‘yüz’, ’yemîn’/’sağ el’ ve başkaları hakkında Selef’in çoğundan ve dört imâmdan nakledilen, bunlara, Allah Teâlâ’yı (yarattıklarına) benzetmekten tenzîh ederek/pâk tutarak, (Mevlâya nisbet edilen şu işlerin ve isimlerin) nasıl olduğunu düşünmeden ve söylemeden, (bunları) inkâr ve te’vîl etmeden nasıl geldilerse, icmâl yolu üzere îmân etmektir
İmam Malik’e bir adam “Allâh, Arş’a nasıl istiva etmiştir?” diye sormuştur. İmam Malik de adama “Allâh’ın istivası malumdur, yani sabittir (Kur’an’da geçtiği ve bir benzetme içermediği malumdur). Keyfiyet ise imkânsızdır ve ona iman edilmesi farzdır. Bunun hakkında “Nasıl” diye soru sormak bid’at’tır” diye cevap vermiştir..
Abdullah yolcu “Arş’ı istiva, keyfiyetsiz bir şekilde Allahü teâlânın bir sıfatıdır. Kişinin, buna iman etmesi ve bunun (nasıl olduğunun) bilgisini Allah’a havale etmesi gerekir.” dedikten sonra sözü bu noktada bırakmış ve zatıyla diyerek tevile sapmamış olsaydı, hem kendileriyle çelişmemiş hemde itiraza muhatap olmaktan kurtulurdu.
Önce sıfatlar konusundaki nassları, zahir ifadelerini esas alarak anlamak ve tevile sapmamak gerektiğini söylemekte, ancak daha sonra yine bizzat kendileri, “istiva” kelimesinin ” nasıllığı hususunda zatıyla diyerek daha önce de gördüğümüz gibi fiilen tevil yapmış olmaktadırlar.
Açıktır ki, Selef ve mezhebi ile kendilerine “Selefiyye” ismini veren şüphecilerin mezhebleri ayrı ayrı şeylerdir
2… videonun başından sonlarına kadar alimlerin sözlerini hadisleri eksik yanlış ve kafasına göre yorumlama hatası iftirası yapıyor Abdullah yolcu
…..İmam Eş’ari Allah cc zatiyla Allahın üzerindedir diyor diyen Abdullah yolcu İmam Eş’ariye iftira atiyor.
………..Sonra İmam Eşarinin sözünü kitaptan okuyor
Abdullah yolcu İmam Eş’ari şöyle diyor: Allah cc arşına kendisine layık şekilde olan şekilde istiva etmiştir. Abdullah yolcu kendi kendini yalancı çıkarıp iftira attığını kendi sözleriyle ortaya çıkarmıştır.
İmam Eş’ari’nin Kendisine laik şekilindeki sözü Abdullah yolcu zatıyla diyerek çevirmiştir. Bu sözün maksadı Allah teala’nın celal ve azametine layık manası vardır. Allah teala’nın benzeri hiç bir şey yoktur. O tecessüm (cisim özellikleri taşımaktan), (bir mekandan diğerine) intikalden, bir yönde bulunmaktan, mekan işgal etmekten ve mahlukatın diğer sıfatlarından münezzehtir.
Allah’ı, O’nu, yaratılmışların sıfatlarından kendine yakışmayacak sıfatlardan uzak tuttuklarını anlatıyor. Layık derken İmam’ı Eş’arî bunu kasd ediyor. Abdullah yolcu ne yapıyor bu sözü zatıyla arşın üstündedir diyerek insanlara yalan bilgi ve İmam’ı Eş’arîye iftira atıyor.
İmam’ı Eş’arî nin asıl görüşü şudur; İmam’ı Eş’arî bu mevzuda şöyle diyor:«Allah, Ezelde vardı. Fakat onun asla mekânı yoktu. Arş’ı ve Kürsü’yü yarattı, bir mekâna muhtaç olmadı. O, yani Allah, mekânı yarattıkdan sonra, mekânı yaratmazdan önceki hali gibi idi. ». ”
İbni Asakir: Teybin-u Kizbil-Mufteri s. 150 ve yine bak: El-Eş’arî: Mekalât’ül-İsla-miyyin s. 320
Bir mekana muhtaç olmadı mekanı yok derken Abdullah yolcu İmam’ı Eş’arî zatıyla arştadır dedi diyerek ona iftira attı.
Abdullah yolcu sohbetinde bakın Maturidilik ve Eşarilik hakkında ne demişti :
Abdullah yolcu şöyle diyor: Maturidiler ve Eşariler 4 mezhepe imamın yolundamıdır hayır deyildirler diyor abdullah yolcu
Abdullah yolcu şöyle diyor: Maturidiler ve Eşariler 4 imamdan çok az meselede ittıfak ediyorlar. Maturudiler ve Eş’ari ler 4 mezhepe % 80 ihtilaf ediyorlar muhalefet edirorlar uymuyorlar diyor .Abdullah yolcu
Maturı ve Eşariyi ehlı sunet semsiyyesinden çıkaramayız ( yanı diyorki cok az konuda ehlı sunnet gorusu oldugu için cıkaramayız dıyor ) Ama Maturıdı ve Eşari için ehli sunnet vel cemaat dıyemeyızzz dıyor abdullah yolcu
Maturudiler ve Eş’ari ler biz ehli sunnetiz diyorlar yalan diyorlar dıyor abdulah yolcu
İmam Maturudi isim ve sıfattaki içtihadıyla dolaylı yoldan şeytana uymuştur ve Ehli Sunneten çıkmıştır.. ister bilerek ister bilmeden olsun aynı kapıya çıkıp 72 fırkaya girmiştir diyorrr Abdullah Yolcuuu
Abdullah yolcunun bu sözleri söylediği video adresi :https://www.youtube.com/watch?v=Pcubk38hlzg
Abdullah yolcu videonun başından sonlarına kadar alimlerin sözlerini hadisleri eksik yanlış ve kafasına göre yorumlama hatası iftirası yapıyor Abdullah yolcu
3… İmam-ı Azam Ebu Hanife rahimehullahın sözünü çarpıtması:
İmam-ı Azam Ebu Hanife rahimehullah el-Fıkhu’l-Ebsat’ta şöyle di¬yor: “Rabbimin gökte mi yoksa yerde mi olduğunu bilmiyorum diyen kimse kâfir olur. Aynı şekilde, “Allahü teâlâ Arş’ın üzerindedir, Arş’ın gökte mi yoksa yerde mi olduğunu bilmiyorum” diyenin durumu da böyledir.”
İmam-ı Azamın 5 eseri Şamil yayınları sh.94
Bazı Şüphecilerin İmam Ebû Hanîfe’nin, bu (üçüncü) sözüne sarılarak Allah Teala’nın –haşa– gökte olduğunu söylediğini ileri sürüyor Abdullah yolcu halbuki bakın imam azam ne diyor aslında
1-İmam-ı Azam Ebu Hanife rahimehullah el-Fıkhu’l Ebsat’ta Allah-u Teala nerededir? sorusuna ”Yaratılmadan önce mekan yoktu,halbuki Allah vardı. Mahlukattan hiçbiri yokken, ”nerede” mefhumu mevcut değilken Allah vardı. O her şeyin yaratıcısıdır ” cevabının verilmesini ister.
İmam-ı Azamın 5 eseri,Fıkhu’l Ebsat terc.Mustafa Öz Marmara Üniversitesi İlahiyyat Fakültesi Vakfı yayınları-İmam-ı Azam Ebu Hanife ve Eserleri Fıkh-ı Ebsat sh.102 ,ter.şerh Doç.Dr.Abdülvehap Öztürk-Şamil yay.
2-İmam-ı Azam Ebu Hanife rahimehullah el -Vasiyye’de şöyle demiştir:”Allahü teâlâ, kendisi için bir ihtiyaç ve (Arş’ın üzerine) istikrar (yerleşme, mekân tutma) olmaksızın Arş’a istiva etmiştir. O, Arş’ı da diğer mahlukatı da korumaktadır.
Eğer (Arş’a ve bir yerde yerleşip mekân tut¬maya) muhtaç olsaydı, tıpkı mahluklar gibi alemi yoktan var etmeye ve idareye muktedir olamazdı. (Bir mekânda) oturmaya ve karar kılmaya muhtaç olsaydı, Arş’ı yaratmadan önce Allahü teâlâ nerede idi? Yüce Allah bundan münezzehtir.”
İmam Ebû Hanîfe, el-Vasıyye 73.Abdulgani el-Meydani Şerhu’l-Akideti’t-Tahaviyye, 74.el-Beyadi,el-Usülü’l Münife,52
4….. Dua anında ellerin yukarıya doğru kaldırılmasını Allah’u Teala’nın yük¬sekte, yukarı cihette olmasına delil gösterdi Abdullah yolcu bide bir alim buna cevabını bılmiyomuş onu delil gösterdi bakalım öylemi şimdi…
…..CEVAP
Molla Aliyyu’Kari Fıkhul Ekber şerhinde derki; -”Bu düşünce ise redde¬dilmiştir. Çünkü gökyüzü duanın kıblesidir. Elleri göğe doğru kaldırmanın manası çeşitli nimetlere sebep olan rahmetin inme yeri olmasına binaendir. Eğer durum onun dediği gibi olsaydı, duada yüzümüzü gö¬ğe doğru yöneltmek gerekecekti…..
Nitekim Allah Teâlâ’nın şu kavli de buna işaret etmek-tedir:“Kulum benden sana sorduğu zaman (de ki), ben ona yakınım. Dua ettiği zaman dua edenin duasını kabul ederim. ” (2/186. )“Ne tarafa yöne¬lirseniz Allah’ın vechi o taraftadır. ” (2/115) Şeyh Ebû Main en-Nesefî, bu konuda diyor ki; araştırıcı âlim¬ler; dua halinde elleri göğe doğru kaldırma¬nın halis bir kulluk oldu¬ğunu kararlaştırmışlardır.
Şârih Allâme Sığnakî demiştir ki; bu söz rafızî, Yahudi, Kerrâmiye ve bütün Mücessime taifesinin Allah Te¬âlâ’nın Arş üzerinde bulunduğu noktasında dayandığı ve yapıştığı düşünceye cevaptır. Bir kavle göre namaz kılarken Kabe bedenlerin kıblesi olduğu gibi dua anında Arş da kalblerin kıblesi olmuştur. Daha önce de geçtiği üzere bu düşüncenin kabul edilmesine imkan yoktur.
Zira kul dua anında da kıbleye yönelmek, elleri göğe doğru kaldırmak ve yüzünü göğe doğru kaldırmamakla emredilmiştir. Daha önce de belirttiğimiz gibi gerçekten yöneliş ancak kalbten göklerin yaratıcısına karşı olur. Evet, duada ellerin göğe doğru kaldırılmasının sebebi gökler, rızık deposu olduğu içindir. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda söyle buyuruyor:
“Sizin rızkınız göklerdedir. ”(51/22. )Bununla beraber insan, maksadının hâsıl olacağı yöne yönelmeğe meyletme alışkanlığına sahiptir. Meselâ; devlet başkanı gibi. Ordusuna ve halkına rızık vaad ettiği zaman, devlet başkanının orada olmadığını kesinlikle bilmemelerine rağmen bütün insanlar onun hazinesine doğru yönelirler. ”-(Fkhu’l Ekber Şerhi)
Yukarıda İmam Nevevi’den naklettiklerimizi hatırlayın! -”Ve Allâh-u Te’âlâ’ya dua etmek isteyen kişi göğe yönelir, tıpkı namaz kılacak olan kişinin Kâbe’ye yöneldiği gibi. Bu, Allâh-u Te’âlâ’nın gökle sınırlı olduğu manasına gelmez Kâbe cihetinin O’nu sınırlamadığı gibi. Fakat gök dua edenlerin kıblesi olduğundandır”-. (Müslim şerhinde)
Bu videoda daha birçok yalan iftira ve insanlara eksik bilgiler var. İlminiz yoksa karşılaştırma yapamıyosanız ona inanabilir bir insan. Ama bu yalanlarını gördükten sonra Abdullah yolcunun ne olduğunu anlıyana anlamak isteyen bir insana bu kadar yeter
Başka bir sohbetinde de Videonun 4.17 dakikasındahttps://www.youtube.com/watch?v=XvBi5peOpIc
Abdullah yolcu Allah görür işitir Allahın görme işitme organı var ama biz nasıldır bilmeyiz diyor Abdullah yolcu
bu konular hakkında geniş malumat için “Selefilik Adı Altındaki Görüşlere Ehli Sunnetin Cevaplar” adlı kitaptaki istiva konusuna bakabilirsiniz.
kardeşlerim tekfirciler selefiler çok gayretli malisef bizimkiler onlar kadar dertli gayretli deyil. haa dertleniyor ne zaman damadı selefi olup kızına sen müşriksin dediğinde oglu babaya sen müşriksin dediğinde o zaman yana yana hoca arıyor böyle yazıları okuyor paylaşıyor
Ali Hoşafcı Hocaefendi
 

PAYLAŞ