Atatürkçü İstek Vakfı anaokulunda küçük kıza taciz skandalı

Atatürk ilkelerine bağlı olduğunu her fırsatta dile getiren İstek Vakfına ait bir anaokulunda küçücük kıza gerçekleştirilen taciz skandalı ortaya çıktı. Daha vahimi ise kurumun olayı örtpas etmeye çalışmasıydı. İşte karşı tarafın avukatının beyanlarıyla olayın iç yüzü:

AV. BETÜL ALTINSOY:

Ben Betül Altınsoy. İstek Vakfı’na ait bir anaokulunda cinsel istismara uğramış 5 yaşında bir çocuğun avukatıyım. Sizden duyurmanızı istediğim bir ricam var.

Kızımız 2017 yılında İstek Vakfı Anaokulu’na gitmekteydi. Süreç, yüzme derslerinin olduğu günlerde küçük kızın okula gitmek istememesi ve tepki vermesiyle başladı.

Aile durum karşısında şüphelenmeye başladığında kızına neden okula gitmek istemediğini sormaya başladı. Bunun üzerine küçük kızımız detaylar vermeye başladı
İyice şüphelenen ailenin kızlarına “okul yıkıldı artık gitmeyeceksin” demeleri üzerine ise kız yaşadığı her şeyi anlatıyor. Burada paylaşmak istemediğim korkunç ifadeler!
Tam bu noktada ailenin karşısında bir duvara dönüşen İstek Vakfı’nın dert ettiği tek bir konu oldu: İsmimiz basında geçmesin! Çünkü İstek Vakfı’na göre marka değeri 5 yaşında bir çocuğun yaşadığı bu korkunç olaydan daha önemliydi.
Sanık yüzme öğretmeni Samet A.’yı işten çıkartan okul ne ailenin sorularına bir cevap verdi ne de olayın gerçekleştiği mekanın kamera görüntülerini paylaştı.
Bir oyalama sürecinin arkasından okul, savcılık tarafından istenen görüntüleri teslim etmek zorunda kaldı. Ancak bu sefer de aile ikinci bir skandalla karşı karşıya kaldı.
Olayın gerçekleştiği sürecin 7 sene öncesine kadarki görüntüler mevcut, olaydan sonrası mevcut, ama tam süreci, yani 2017’nin Ekim ayını içeren görüntüler yok!
Karşımıza örülen duvara rağmen iddianameyi hazırlattık ve süreci mahkemeye taşıdık ancak üzerimizdeki baskı bitmedi.5 yaşında bir çocuk, adli tıp dahil 3 yerde hiç çelişkisiz tüm süreci anlatıyor, fakat koca koca insanlar küçücük bir çocuğun istismarını örtmeye çalışıyor.
Vakfın hukuk müşaviri mahkemeye gelmiş davayı izlerken okul görevlileri aynı ifadelerle üç maymunu oynuyor. Kamera kaydı görüntülerindeki şüpheli durumun üzerine gidilmesi gerekirken mahkeme bilirkişi raporu istiyor. İstenen rapor uyku odasının tenha bir yer olup olmadığı!
Yani “görüntüler nerede?” diyemeyen mahkeme, çocuğun çelişkisiz ifadesine ve sanık ile kurumunun şüpheli hâllerine rağmen uyku odasının tenhada olmamasını sanık lehine kullanma girişiminde!
Bu konu ilk gündeme geldiğinde henüz iddianame hazırlama aşamasındaydık. Çok yol katettik ancak aynı engeller devam etti ve ediyor.
Hiçbir marka değeri 5 yaşında bir çocuktan daha önemli değildir! Bu davanın avukatı olarak önümüze örülen duvara karşı sizden mahkemenin sormadığı soruyu sormanızı ve sesimizi duyurmanızı istiyorum

PAYLAŞ