Erdoğan Kılıçdaroğlu ile dalga geçti: Bay Bay Kemal

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Memleketin her işi gibi muhalefetin adayının sloganını bulmak da bize kaldı. Madem ‘Bay Kemal’ bu ifadeyi o kadar sevdi, öyleyse bundan sonra kendisine kullanacağı yeni sloganını da vereyim: bay bay Kemal” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;

Milli iradenin tecelligahı olarak gördüğümüz Türkiye Büyük Millet Meclisimiz bizim için ülkemiz adına verdiğimiz istiklal ve istikbal mücadelesinin sembolüdür. Her hal ve şart altında Meclis’in temsil ettiği milli iradenin üstünlüğü ilkesine sahip çıktık. 2007 yılında bize cumhurbaşkanı seçtirmemek için Anayasa’yı ve Meclis İçtüzüğü’nü ayaklar altına aldıkları zaman biz çareyi başka yerde değil, yine burada aradık. Anayasa ve yasalarımızı demokrasimizi, hak ve özgürlükleri, kalkınma mücadelemizi destekleyecek adımlarla geliştirmek için her yola çıktığımızda çareyi başka yerde değil hep burada aradık. FETÖ’cü alçakların bombalarıyla sesini ve temsil ettiği iradeyi susturmak istediklerinde bile direnişi burada sürdürdük, çareyi burada aradık. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da Meclisimiz ile birlikte inşa edeceğiz.

Türkiye Yüzyılı destanını da Cumhuriyetimizin ilk asrında, darbelere, vesayete, sistemi kilitleyen nice arızalara rağmen milli iradenin temsili görevini azimle yerine getirmeye çalışan Meclisimiz ile birlikte yazacağız. Yeni yönetim sistemimizle yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkilerin tanımını netleştirip yetki ve sorumluluk alanlarını belirgin hale getirerek bu sürecin en sağlıklı şekilde yürümesi için alt yapıyı zaten kurduk. Seçimlerin ardından yeni yönetim sistemimizin ilk dönemindeki tecrübelerin ışığında sistemi daha ileriye taşıyacak restorasyonları da yine Meclisimiz ile birlikte yapmayı umut ediyoruz. Bu umudun gerisinde 20 yıllık emek ve kazanım vardır.

MUTABAKAT METNİ:

Açıkladıkları metinde güya herkese selam veriyorlar. Kayyumu kaldıracağız, belediyelere özerklik vereceğiz diyerek masa altı ortakları HDP’ye selam veriyorlar. ‘OHAL kararnamelerini iptal edeceğiz.’ diyerek kamudan uzaklaştırılan kapı arkası ortakları PKK’lılara ve FETÖ’cülere selam veriyorlar. Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Başkanlığına sataşarak bu kurumlarımızın sınırlarımız dışında bile tepelerine binip başlarını ezdiği tüm terör örgütleriyle onları kullananlara selam veriyorlar. Milletime özellikle sesleniyorum, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne, savunma sanayii projelerine, kamu özel ortaklığı yatırımlarına dokunacağız diyerek kendilerine rakip istemeyen, ülkemizin bu alanlarda güçlenmesinden rahatsız olan batıya selam veriyorlar.  

Hatta içlerinden birisi ‘Batı bize aferin diyecek’, yazıklar olsun. Sen Batı’nın ‘Aferin.’ demesine bu kadar muhtaç mıydın? Düştükleri hale bak. Ülkemizin pek çok konuda egemenlik haklarından vazgeçmesi şartına bağlanan F35 projesine geri döneceğiz diyerek en yetkili ağızları üzerinden bilinçli ve sistematik Türkiye düşmanlığı yaptığı itiraf edenlere selam veriyorlar. Ege’deki haklarımızı koruma mücadelemizden vazgeçeceklerini söyleyerek Yunanistan’a selam veriyorlar. Eski Türkiye’ye dair ne varsa hepsini canlandırma vaadiyle darbecilere, vesayetçilere selam veriyorlar. Bir tek, herhalde ihtiyaç duymadıkları için olacak, kazanımları ve hayalleriyle aziz milletimizin kendisine selam vermemişler.

“Kafayı değiştirmeyenler bina değiştirerek sorun çözeceklerini sanıyorlar”

Tamam Cumhurbaşkanı adayını belirlemekte tembellik ediyorsunuz orasını anladık da bari vaatlerinizi oluştururken azıcık ders çalışsaydınız. Ülkenin en önemli sorunu ekonomi diyorlar. Tek çözüm önerileri, Merkez Bankasının İstanbul’daki Dünya Finans Merkezine giden birimlerini tekrar Ankara’ya döndürmek. Siz dün benim yanımda değil miydiniz? Biz Merkez Bankasının, Ziraat Bankasının İstanbul’a gidişini konuşmadık mı? O gün siz ne iş yapıyordunuz? Herhalde bunlar uykudaydı. Milleti anlamak için zerre kadar gayret göstermeyenler 1990’ların Türkiye’sinden bir adım öteye geçemeyenler velhasıl kafayı değiştirmeyenler bina değiştirerek sorun çözeceklerini sanıyorlar.

“Tel tel dökülen derme çatma bir programla milletin karşısına çıkıyorlar”

Türkiye’nin son 20 yılda ortalama yüzde 5,5 büyüdüğünden haberleri yok. Önümüzdeki 5 yılda yıllık yüzde 5 büyüme vaadinde bulunuyorlar. Sadece 2020’den 2022’ye istihdamın 5 milyona yakın arttığından bihaberler. Önümüzdeki 5 yılda 5 milyon istihdam sözü veriyorlar. Her tarafı dökülen derme çatma bir programla milletin karşısına çıkıyorlar. Yazık. Demokrasilerde iktidar kadar muhalefette önemlidir. Türkiye böyle sakil bir muhalefeti hak etmiyor. Ülkeye de millete de yazık.

Daha vaatlerini kağıda dökme aşamasında bu kadar pespayece davrananların Allah muhafaza yarın öbür gün sorumluluk üstlendiklerinde ülkeyi ne hale getireceklerini varın siz düşünün. Bir kısım eski bürokrat, teknokrat tayfası bunların kanına girmiş, bir şeyler çiziktirip ortak politika diye önlerine koymuş. Masa tayfası da Kılıçdaroğlu da başta olmak üzere bildikleri tek somut icraat eski Türkiye’nin yokluk, yasak, kriz devrinde yaşananlar olduğu için matah bir şey sandıkları önlerine gelen metne sarılıp milletin huzuruna çıkmışlar.

Aday tantanasından politika metni fiyaskosuna kadar, bir dönem ülkemizde tam da bu konuları işleyen komedi dizisinde yer alan bir bölümü hatırladım. Orada ‘Muhalefetin amacı iktidara gelmek değil midir?’ diyen bir oyuncuya bir diğer oyuncunun verdiği ibretlik cevap şöyle; ‘O dediğin başka ülkelerde olabilir ama Türkiye’de muhalefetin amacı iktidar olmak değil, muhalefetten düşmemektir.’ Bu sözü bir diğer oyuncu da ‘Muhalefette olmak, iktidarda olmaktan daha iyidir, aynı maaşı alırsın, sorumluluk altına girmezsin.

BAY BAY KEMAL

Muhalefetin en üst düzey temsilcisi ve en güçlü aday alternatifi olan Kılıçdaroğlu’nun idrak derecesinin boyutunu gösteren şu örnek bile adeta bir kara mizah içinde yaşadığımızın işaretidir. Biliyorsunuz, CHP’nin başındaki zata zaman zaman istiza ile yerli ve milli vasıflara sahip olmadığına işaretle bay Kemal diye hitap ediyoruz. Bu zat Cumhurbaşkanı adaylığına niyetlenince kendine akıllı uslu bir sıfat aramak yerine sonundaki ünlemi anlamadan bay Kemal ifadesini sloganı haline getirmiş. Biz muhatabımızı tanıyoruz. Adaylığını zor yetiştirecek, slogan, program, vizyon onları hiç yetiştiremez. Memleketin her işi gibi muhalefetin adayının sloganını bulmak da bize kaldı. Madem ‘Bay Kemal’ bu ifadeyi o kadar sevdi, öyleyse bundan sonra kendisine kullanacağı yeni sloganını da vereyim: bay bay Kemal. Alsın tepe tepe kullansın telifini de istemeyiz. Bizden yana helal hoş olsun.

PAYLAŞ