Başlıksız Bir Mezarlık: Gazze’de Ölen Çocuklar ve İnsanlığın Sessizliği

“Bir çocuk öldüğünde dünya yerinden oynamalıydı. Oynamıyor. Alışıyor. Susuyor.”

2023 yılının sonundan itibaren Gazze’de yaşanan insanlık dramı, savaşın en büyük bedelini her zamanki gibi çocuklara ödetti. Dünyanın gözü önünde yaşanan bu trajedide, son verilere göre Gazze’de 15 binden fazla çocuk hayatını kaybetti. Bu, sadece bir istatistik değil; her biri bir adı, bir gülümsemesi, bir hayali olan hayatlar demekti.

Savaşta Değil, Yataklarında Öldüler

Birçoğu çatışmanın ortasında değildi. Kimi evinde, kimi hastanede, kimi okul sığınağında… Bombalar sadece binaları değil, çocukların oyuncaklarını, masumiyetini ve geleceğini de yerle bir etti. Anne babalar, enkaz altından cansız bedenleri çıkarılan çocuklarını kefenle değil, battaniyeyle sardı. Çünkü Gazze’de kefen de yoktu.

Sessiz Kalan Dünya

Uluslararası hukuk, sivillerin ve özellikle çocukların korunmasını şart koşar. Ancak Gazze’de bu kurallar defalarca ihlal edildi. Her patlayan bomba, yalnızca Gazze’yi değil, insanlığın vicdanını da vurdu. Dünyanın pek çok yerinde gösteriler düzenlendi, ama diplomatik arenada ciddi bir adım atılmadı. Ne Birleşmiş Milletler ne de büyük güçler, çocukları yaşatacak cesur bir karar alabildi.

Çocuk Mezarlığına Dönen Toprak

Gazze artık bir açık hava hapishanesinden öte, bir çocuk mezarlığına döndü. Okullar yerine mezarlıklar çoğaldı. Oyun seslerinin yerini sirenler, kahkahaların yerini ağıtlar aldı. Bazı çocuklar bir gecede hem yetim, hem evsiz, hem de yaralı kaldı. Bazılarıysa sadece sessizce gitti, daha adını bile söyleyemeden.

Bir Sayının Ötesi: Vicdanın Ölçüsü

“15.000 çocuk” demek, 15.000 defa insanlık sınavından kalmak demek. Her çocuğun ölümü, küresel vicdanın yetersizliğini gözler önüne serdi. Dünya bu rakama alışmamalı. Alışmak, kabullenmek demek; kabullenmekse suça ortak olmak.

Son Söz Yerine

Gazze’de ölen her çocuk, bize bir şey söylüyor:
“Ben bir savaşçı değildim. Bir düşman değildim. Sadece çocuktum.”

Onların sessiz çığlıklarını duymak için insan olmak yeter. Ama sustuğumuz sürece insan kalabilir miyiz?

PAYLAŞ
scroll to top