
‘İslamı ve dini bildiğimiz, bu konularda bilgimiz olduğu halde günah işlemekten uzak duramıyoruz, gaflete düşüyoruz ve ma’siyetlere dalıyoruz.
Yüce Allah buyuruyor: (İslâm’a girmede) öne geçen muhacirler ve ensâr ile güzel bir şekilde onlara tâbi olanlar, Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah’tan razı oldular. Onlara alt tarafından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennetler hazırladı. İşte bu en büyük kurtuluştur. (Tevbe, 100) Muhâcirlerden yani Mekkelilerden Ebû Bekir, Hadîce, Ali, Zeyd, Osman, Abdurrahman […]
Sabah namazından sonra güzel bir hadis okudum. Kendi adıma bu hadisten bazı sonuçlar çıkardım, paylaşmak istedim. Sahabeden Üseyd bin Hudayr adında biri vardı. Mizahı severdi. Yaptığı esprilerle insanları güldürürdü. Bir gün etrafına toplanmış birkaç kişiye yine böyle espriler yapıp onları güldürürken Allah Resûlü (s.a.v.) oradan geçiyordu. O da espri olsun diye elindeki sopa ile Üseyd’in […]
Erkeğin sünneti “hıtan” kelimesiyle ifade edilir. Rivâyete göre sünnet, Hz. İbrahim’in seksen yaşlarında kendine tatbikiyle başlamıştır. Bir rivayete göre İbrahim (a.s)’ın Kur’ân’da sözedilen bazı kelimelerle sınanması (Bakara, 2/124) temizliğe dair sorularla olmuştur. Bunların vücûda dair olanları sünnet olmak, koltuk altı ve kasık kıllarının kesilmesi, su ile istinca ve tırnakların kesilmesi gibi hususlardı. […]
Cömertlik, Kur’ân-ı Kerîm’de, mü’minlerin başta gelen hasletlerinden biri olarak önemle vurgulanmış, buna mukabil cimrilikten de, ciddî şekilde sakındırılmıştır. Konunun önemini vurgulayan âyet-i kerîmelerden birinin hitâbı şöyledir: “(Aşırı cimrilikten dolayı) elini boynuna bağlanmış (gibi sıkı) yapma, (eline geçeni saçıp savurarak) onu tam bir açışla da yayma ki, sonra kınanmış ve pişman bir âciz olursun.”[1] […]
Zamanımızın en çok sorulan sorularından biri de anne babaya itaatte İslam’ın çizmiş olduğu sınırın ne olduğudur. Anne ve babaya “öf” denilmesini bile yasaklamış bir Kur’an var önümüzde. Dikkat edilirse Kur’an-ı Hakim bu husustaki çerçeveyi ifade sadedinde öylesine acayip bir şey söylemiş ki ötesini düşünmek mümkün bile değil. “Öf” bile diyemeyeceğin insanlara asi olmak, söz […]
Yüce Allah buyuruyor: Her canlı ölümü tadacaktır. Bir sınama olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve (sonuçta) ancak bize döndürüleceksiniz. (Enbiyâ – 35) Duygusal açıdan cennetteki yaşam koşullarına göre yaratılan insan, doğal olarak sürekli genç kalmak ve sürekli sağlıklı, huzurlu bir ortamda yaşamak ister. Ancak Yüce Allah tarafından bir sınama olarak herkes […]
Soru: Hocam Selâmun aleyküm. Bugün meâlci grubun mezheplere itiraz ederken kullandıkları meşhur bir ayet-i kerime var. Bu ayette peygambere hitaben hiçbir konuda dinlerini parça parça edenlerden olmadığı söyleniyor. Ve meâlciler de mezheplerin bu ayette bahsedilen dinlerini parça parça etmek tabirinin altına gireceğini iddia ediyorlar. Bunun böyle olmadığını nasıl ispat edebiliriz? Cevap: Ve aleyküm […]
Yüce Allah buyuruyor: Rabbini içinden yalvararak, ürpererek ve yüksek olmayan (hafif) bir sesle sabah, akşam (sürekli) zikret, gâfillerden olma! (A’râf – 205) Maddi ve mânevî olmak üzere iki çeşit gaflet vardır; Maddi gaflet: Aşırı düşünce, stres, evham, korku, gerilim ve bunalım gibi nedenlerle beyinsel yorgunluktan kaynaklanan dalgınlığa maddi gaflet denir. Mânevî gaflet: Ölümü, âhireti unutup […]