Dua ederken başka bir şey düşünmek

Hazreti Ali (Radıyallahu anh) şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: “Ya Ali! Ey Allah’ım! Beni hidayet et, beni doğrult ve bunu dereken kalbinde hidayetle yolun doğruluğunu düşün.
(Nasıl ki, yolda giden sağa sola sapmayıp dümdüz gittiğinde maksuduna erişir, yana bele meylettiğinde ise, muradına eremez ise, sen de manevi yolda gayeye ulaşmanın, o yolda istikamete bağlı olduğunu düşün.)
Doğrulukla da oku doğrultmanı düşün (sen oku nasıl düzeltiyorsan, Allahu Teala’nın da seni öyle düzeltmesini, okta kalmadığı gibi sende de bir eğrilik bırakmamasını hayal et.)
(Ebu Davud, Hatem 4, No:4225, 2/491; Müslim, Zikir: 18, No: 2725, 4/2090)

Şeyh Ahmed Seharenfori (Rahimehullah) Muhammed Yahya (Rahimehullah’ın) bu hadisi şerifle ilgili olarak şeyhinden şu izahı naklettiğini zikretmiştir:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) a dua ederken bu şekilde düşünmeyi emretmesi, kalbe gelecek vesveselerden kurtulmaya yardımcı olsun içindir.

Zira manevi şeylere göre, maddi şeyleri düşünmek daha kolay olduğundan Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) a, duası esnasında aklına başka şeyler getirmesin diye yolun doğruluğunu ve okun düzlüğünü gözünde canlandırmasını emir buyurmuştur.

İşte burada bir müridin, zikir esnasında şeyhini tasavvur etmesinin cevazına (rabıtanın meşruiyetine) dair bir işaret bulunmaktadır.
Çünkü şeyh efendi bilhassa da kendisini iyi bilenlere göre, Allahu Teala indinde bir oktan ve yoldan daha düşük değildir.

Ancak bu rabıtada, aslında düşünülmesi gereken Mevla Teala’nın Zatına nisbetle, bir nevi aşağı olana fikri yöneltmek söz konusu olduğu bir gerçektir.

Fakat Allahu Teala ile hiç ilgisi olmayan şeyleri düşünmektense, Allahu Teala için sevdiği bir zatı tasavvurunda hiçbir zarar mevzu bahis değildir. (Şeyh Ahmed Seharenfori, Bezlül mechüd fi halli Ebi Davud 9/115-116)

PAYLAŞ