Kullara ait fiillerin yaratılması

Ehli Sünnet şöyle dedi:
   Kullardan ve bütün canlılardan zuhur eden fiiller yüce Allah’ın yarattığı şeyler olup Allah Teâlâ’dan başka onların hiç bir mucidi yoktur, meydana getirilen fiil ister madde (ayn) olsun, ister onun taşıdığı vasıf (araz) olsun… Ashabı kiram ve Tabiin bu akide üzere bulunuyordu.
 
   Kaderiyye adlı sapık bir mezheb zuhur etti. Onlara göre:
   Bütün kulların ihtiyari fiilleri kendi icadlarıyla meydana gelir, bu fiillerin, Allah Teala’nın yaratması ve kudretiyle bir alakası yoktur…
 
   Kaderiyyenin bu iddiası kökünden yanlıştır. Çünkü Allah Teâlâ:
   ”İşte Rabbiniz olan Allah! Ondan başka hiçbir tanrı yoktur. O, herşeyi yaratandır.”(Enam 102) buyurmuştur.
 
   Yine şöyle buyurur:
   ”Yoksa onlar Allah’a onun yarattığı gibi yaratan ortaklar mı buldular da bu yaratma işi kendilerince birbirine benzer göründü? Dek i:Allah herşeyi yaratandır.”(Rad 16)
 
   Cenab-ı Hak bu ayeti kerimelerde başkalarından temayüz ettiği -HALIKIYYET- ile kendisini medhetti. Bu da her hangi bir şeyin yaratılmasında ona hiç bir kimsenin  ortak olamamasını iktiza eder.
 
KUL KENDİ FİİLİNİ Mİ YARATIR?
   Günümüzde lisanımız içerine sokulan, sokulmaya çalışılan çok yanlış bir kelime vardır.-YARATMAK- Mesela ”Bir eser yarattı” veya ”Şöyle olması korku yarattı” gibi..
   Bu sözler sapık mezheplerin ‘‘kul kendi fiilini yaratır” görüşünden kaynaklanan, bilinçli olarak yayılmaya çalışılan bir görüşün yansımalarıdır.
 
   Yaratmak, yoktan var etmek manalarına gelmektedir. Elimiz kaldırmamız bize verilen bir güç sayesinde olmaktadır. Bu gücü veren ise Allah’tır. Allah o gücü vermese -ki gücü alınan, aciz kimseleri her an görüyoruz- elini kaldırması imkânsızdır. Doğal olarak insan kendili elini kaldırmakla bu fiili yaratmış olmaz. Aynı şekilde bir heykeltıraşın yaptığı heykele ”güzel bir eser yarattı” denilemez. Çünkü sanatçı, Allah’ın yarattığı malzemelere, Allah’ın yarattığı el ve yine Allah’ın verdiği güç ile şekil vermiştir. Dolayısıyla bu yaratmak olamaz.
 
   Nitekim Buhari’de geçen Bir hadisi şerifte Efendimiz:
   ”Muhakkak ki Allah, her işi yapanı ve onun yapışını yaratmıştır.” buyurmuşlardır.
 
”ALLAH YARATTI, BENİM SUÇUM YOK!”
   Bu noktada halk ve kesb, iradei cüziyye ve iradei külliyye konularını izah etmek gerekmektedir.
   Kesb: Kul’un dilemesi
   Halk: Allah’ın yaratması
   İrade-i Cüziyye: Kulun taleb edici iradesi
   İrade-i Külliyye: Mevla’nın yaratıcı iradesi
 
   Kullarının fiillerini Allah’u Teâlâ yaratıcıdır. Kullar isterler, düşünürler, yaparlar. Bunların hepsi Mevla’nın yaratmasıyladır.
   Burada insanların anlayamadıkları karışık gibi görünen bir nokta vardır.
 
   Kulların fiillerini Allah yaratıyorsa kulun işlediği günahı da yaratan Allah’tır. Kulun bu günahta ne suçu olabilir?  
   Allah’u Teâlâ imtihan olması hasebiyle kullara irade-i cüziyye vermiştir. Kullar bu iradeleri ile isteme hakkına sahiptirler. Cüziyye iradelerini kullanma hakkıyla hayır ve şerre yönelebilirler.
 
   Burada anlaşılması gereken, Allah-u Teala bu kullarına hayrı ve şerri gösteren dini İslami göndermiş, bununla beraber günaha ve sevaba olan yönelmede serbest bırakmıştır.
-Serbest bırakmış derken, günahlara ceza, sevaplara ise mükafat vaad etmiştir.
– Serbestlikten maksat seçme hakkıdır. İnsan ya iyiyi, ya da kötüyü seçer. Ancak Allah iyiden razıdır, kötüden razı değildir.
   İşte insanların iyi olsun, kötü olsun bu düşüncelerini, yönelmelerini, yapmalarını yaratmak yönü Allah’a aittir. Allah, bir kulun kötülüğe yönelmesi fiilini yaratır ancak o kötü fiile yönelmesini başta Allah dilememiştir… Yani kulun kötü eylemlerde bulunmasını Allah istememiştir. Öncelikle kulun irade-i cüziyyesine bırakmış ve İrade-i külliyyesi ile yaratmıştır.
 
   Mesela ellerimizi helal lokmaya uzatmayı diliyoruz. Bu dilemek yoktan var olması hasebiyle Allah tarafından yaratılmıştır. Ancak helel lokmaya uzanmayı irade-i cüziyyemizi kullanarak biz istedik.
   Sonra helal lokmaya uzanmak için ellerimizi hareket ettirdik. Bu hareketimizi de yaratan Allah’tır.
 
   Yani anlaşılması gereken her anımız Allah’ın, an be an yaratmasıyla meydana geliyor.
 
   Yukarıda verilen ”Allah yaratıyorsa günahımız nedir?” sözü işlediği günahlara kılıf bulmaya çalışan gayri ciddi insanların iddialarıdır. Suçlarını bu şekilde örtmeye çalışmaktadırlar. Ancak bu, mazeret olmayacaktır.
 
   Bu görüşü savunanlar nedense ellerini ateşin içine sokup ”Allah yaratıyorsa” demezler. Kendilerine gelebilecek zarardan sakınmaya çalışırlar. Allah’a isyan için ise bin çeşit bahane bulurlar.
 
www.ihvanlar.net

PAYLAŞ