Evde eşiyle beraber olan kuaförü öldüren adam ve ibret

   Haber sitelerinde bir haber gördüm. Bir cinayetin gölgesinde kalan gayri meşru ilişki haberiydi.

   Habere göre bir kadın, kocasının işe gidip geç geleceğini bildiği için daha önce yakınlaşmış olduğu kuaförünü evine çağırıyor. Zaten içkili olan kuaförle sohbet muhabbet başlıyor. Muhabbetin sonunun nereye varacağı da hepinizin malumudur.

   İşe giden koca eve geldiğinde kadın arabayı fark ediyor. Kuaföre hemen kaçmasını söyleyip sigara dumanı ile dolan evi havalandırmak için camları açıyor. Kuaförün evden çıktığını fark eden koca, mutfaktan aldığı bıçakla adamı öldürüyor.

İBRETLİK…

   Bu vahim olay bizlere çok dersler veriyor aslında. Mesela neden İslam’da kadın sadece kocasına süsleniyor ve diğer erkeklerden sakınıyor? İşte bu yüzden. Kuafördür, şudur budur… Hoşuna gidersin, o da senin hoşuna gider. Birbirinizi ayartırsınız. Neticede kalp dönen br varlıktır, nefis ve şeytan da kötülüğü emreder. Dolayısıyla insan evli bile olsa başkasına meyledebilir, başkası da ona meyledebilir.

   İşte İslam, kadına sakınmayı erkeğe de bakmamayı emrediyor ki herkes ait olduğu yeri bilsin.

   Bir başka mesele dini yaşantı zaten yok ama ahlak da o kadar çökmüş ki nikahlı olmasına rağmen bir başkasını evine çağırıp fuhuş yapabiliyorlar. Şimdi kıyaslayın nerede bir başka erkeğin göz ucundan bile sakınmak için çarşafa giren kadın, nerede bu gibi bir kadın!

   Arada dağlar kadar fark var değil mi? Peki, hangisi daha değerli? Kendisini açıp saçıp istediği zaman istediği ile beraber olan mı yoksa kendisini eşine saklayıp sadece onun için olan mı?

   İşin en acı tarafı da bu adam o anki cinnet haliyle bir cinayet işlemiş ve kasten adam öldürmekten yargılanacak. Muhtemelen müebbet ceza yiyecek. Maktul de mezarda ilahi adalete hesap verecek. Kadın ise serbest bir şekilde kendisine başka aşk(!)lar arayacak.

   İşte dostlar!

  Özellikle töre, adet, gelenek, ata, ced bilmeyen, gözlerini devasa sitelerde açıp renkli(!) üniversitelerde öğrenim gören gençlerin durumu çok vahim. Hayatı izledikleri Amerikan filmleri gibi zannediyorlar.

   Sistemin çarpıklığı, hocaların kaypaklığı, eğitim sisteminin bozukluğu, diyanetin sorumsuzluğu gibi sebepler zinciri halkın batıdan gelen ahlaksızlık dahil herşeye teslim olmasına sebep oluyor.

   Yukarıdaki misal gibi haberlere yansımayan kim bilir kaç olay gerçekleşiyor bilemiyoruz ama gençlik ve aile kurumu çok tehlikeli bir aşamada. Bütün cemaatler, Diyanet, devlet bu konuda seferber olsa azdır. Geç olmadan bir şeyler yapılmalı…

www.ihvanlar.net – Muhammed Gül

PAYLAŞ