Ilımlı İslam Nedir – Mehmet Talu Hocaefendi

   Asrın Fıkıh alimlerinden Mehmet Talu Hocaefendiden “ILIMLI İSLAM” dersi:

   Ilımlı İslam, batılı güçlerin yürüttüğü bir yozlaştırma politikasıdır.

   Ilımlı İslam, İslam ülkelerinde radikal İslami hareketlerle ilişkili istikrarsızlık ve bunun getireceği siyasi sonuçların, Amerikan ve Batı karşıtlığı hareketlerine, güvenlik zafiyetlerine ve olası menfaat kayıplarına sebep olmasının önüne geçmek için ABD düşünce kuruluşlarında geliştirilip hükümet tarafından desteklenen modernist İslam yorumudur.

   Unutmayalım ki tek kurtuluş yolu gerçek İslâm’dır. Din sömürücüsü münafıklar ve arivistler gerçek İslâm’ın yerine uydurma, düzmece bir ılımlı, ehlî, light İslâm çıkartmak istiyor.

   İki türlü İslâm Modeli sunulmuştur dünyaya: Ilımlı İslâm, Vahşî İslâm… Irak tarafı vahşi İslam, Türk tarafı ılımlı İslâm.

   Bu maksatla iki metot kullanmaktadırlar; aşırı ve ılımlı İslâm. Medya vasıtasıyla bu iki kavramı Müslüman ülkelerde yaygın hale getirerek, İslâm dinini tahrip etmek istemektedirler. “İslâmi terör”, “İslâm terörü” gibi kavramlarla yüce dinimizi karalamak ve böylece insanları İslam dininden uzaklaştırmak için çalışmaktadırlar.

   Bu maksatla İslâm dinini iyi bilen ve Müslüman görünen ajanlar tarafından din cahili Müslüman gençler terörist olarak eğitilerek, “Cihad” sloganıyla harekete geçirip katliam yaptırmak suretiyle “terör” ile “İslam” kavramlarını birleştirmek istemişlerdir. Bunun için hem Müslüman, hem de Batılı ülkelerde katliamlar yaptırmaktadırlar.

   İslâm’ın temel prensibi: “Yaratıcıya hürmet ve saygı; yaratılmışlara şefkat ve merhamettir.” Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz, İslâm’ın prensipleri de bütün âlem için bir rahmettir.1

   Light (ılımlı, yumuşatılmış) İslâm tabirini kullananlar şer güçlerin karşısında “yenilmişlik psikolojisine kapılmış olanlardır.” İslâm sert ve katı bir din değildir ki, yumuşatılmak ihtiyacı duyulsun. Asıl yumuşatılması gerekenler, ALLAH’ın son dini olan İslâm’ı terör ve şiddetle birlikte telaffuz edenlerdir. Çünkü onlar, davranış ve söylemleriyle terör havası estirmekte, huzur ve barışın önünü kesmek istemektedirler.

   İlımlı İslâm (light İslam) metodu, aşırı veya radikal İslâm metodunun zıddıdır. “Papalığın Dinlerarası Diyolog Projesi” nin esası budur. Müslüman ülkelerde Müslümanlar o hale getirilmelidir ki, yaşayışları gayri müslim gibi olsun, sadece isimleri Müslüman ismi olarak kalsın.”

   Ilımlı İslâm metodunda ilk hedef, emir ve yasaklara itaatsizlik, nihai hedef, inkârdır. Ilımlı Müslüman olanların sadece inançları değil, yaşayışları da bozulmaktadır.

   “Hoşgörü’, ‘ılımlı’, ‘Light İslâm’ adını verdikleri bu modelde; emir ve yasağı olmayan, tatlıya, tuzluya karışmayan, haftada bir Cuma’ya giden, bayram namazlarını kılan, cenazesi camiden kalkan ve Müslüman mezarlığına gömülen Müslüman tipi esas alınmaktadır. Bu yolla, dinin dinamik değerleri, emir ve yasakları yok edilerek, ilahi olmayan, tamamen insan düşüncesine dayalı felsefi, ahlaki bir sistem geliştirmek istiyorlar.

   Şu husus da göz önünden hiç uzak tutulmamalıdır ki, İslâm dinini yıkmak, Müslümanları silmek isteyen agresif ve harbî kafirler de, reforme edilmiş ılımlı, light; Şeriat ve fıkıh ahkamından arındırılmış, bir çeşit beşeri bir hümanizma veya ideoloji haline dönüştürülmüş yepyeni bir İslâm istiyorlar, bunun için büyük paralar harcıyorlar.

  Ilımlı İslam: “ALLAH ne der” yerine, “ABD ne der” kaygısını taşımaktır.

   Dikkatli olalım. Kâfirlere yaranmak için dinde reform, dinden tâviz vermek, ılımlı ve light bir İslâm türetmek, fıkhı ve Şeriatı kaldırarak ilâhî dini beşerî bir hümanizma ve ideolojiye döndürmek gibi batıl ve sapık fikirler red ve cerh edilmelidir.

   Biz Ehl-i sünnet Müslümanları İslâm dininin ilahî olduğuna, O’nun hükümlerinin yanlış olmadığına, ALLAH Teâlâ’nın ve Resûlünün bildirmiş olduğu kesin, muhkem hükümlerin Kıyamete kadar bakî ve geçerli olduğuna; dinde reform yapılamayacağına; Müslümanların dini kendilerine uydurmak yerine, kendilerini dine uydurmaları gerektiğine inanırız. Bir kısım reformcular ve yenilikçiler ise, Kur’ân-ı Kerim’deki ve Sünnet’teki bazı kesin hükümlerin “tarihsel” olduğunu ve bunların artık zamanımızda hükümlerinin kalmadığını iddia ederler. Bu bir tesadüf müdür?

   İslâm dini, Kur’an-ı Kerîm’e ve hadis-i şeriflere dayanan, Hak ve meşru mezhepleriyle istikrara kavuşmuş bir dindir. İslamiyet’in ılımlı, modern, gerici gibi sıfatlarla birlikte kullanılması yanlıştır.

dipnot

(1) Bak. Enbiya Sûresi: 107

PAYLAŞ