Sahabeye neden ehli kur’an denmemiş de ehli sünnet denmiştir?

Acaba hiç düşündük mü, neden Sahabe’den (Allah hepsinden razı olsun) devralınan çizgi üzerinde yürüyen kutlu kervan kendisine mesela “Ehl-i Kur’an” değil de “Ehl-i Sünnet” demiştir?

Bunun en temel sebebi hiç şüphesiz, sahici Müslümanlığın ancak Sünnet-i Seniyye’nin inşa ettiği inanç ve tasavvur ile mümkün olmasıdır. Dolayısıyla itikaddan amele ve ahlaka, bireysel alandan toplumsal alana kadar hayatı kuşatan her ne varsa anlamını ve ifadesini Sünnet-i Seniyye ile bulacaktır.

Bu çerçeveden baktığımızda “Ehl-i Sünnet”i, tarihte yaşamış ve orada kalmış birtakım fırkalara tepki olarak ortaya çıkmış bir akım olarak görmek hayatî bir hata olacaktır.

O, dün olduğu gibi bugün de inancı ve hayatı Rasul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in kılavuzluğunda inşa etmenin biricik zemini ve imkânıdır.Öyleyse şu temel gerçeğin altını bir daha kalın bir çizgiyle çizelim: Allah Teala’nın razı olduğu Müslümanlık ancak Sünnet-i Seniyye’ye ittiba ile yaşanabilir ve Sünnet-i Seniyye, vahyin, hayatımızı bütünüyle kuşatan ve en ince detayına kadar bir dantela gibi ören ilahî rehberliğinin ete-kemiğe bürünmüş halidir

Ebubekir Sifil – Müslümanca Bir Hayat İçin

PAYLAŞ