Ey mürid! Nakıs şeyhlerin sohbetinden sakın!

İmam-ı Rabbani Hazretlerinin mektubatından önemli bir ders.

Altmış birinci mektup, Seyyid Mahmud’a yazılmıştır. Kâmil ve mükemmil şeyhin sohbetine teşvik, nâkısın sohbetinden sakınmak ve bunlarla alakalı hususların beyânı hakkındadır.

Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah Teâlâ, talebinde ziyâdelikle ve matlûba ulaşmaya mânî olan şeylerden sakınmakla sizi rızıklandırsın. Beşerin Efendisi, göz kaymasından korunmuş Sallallâhu Aleyhi ve Sellem hürmetine. O’nun ve âlinin üzerine salavatlar ve selamlar olsun.

Şerefli mektubunuzun gelmesiyle şereflendik. Vaktâ ki talepten, şevkten haber verici; aşk, susuzluk ve zevki bildirici olunca, nazarımızda cidden güzel oldu. Zira talebin bulunması, matlubun husûlünü müjdeler. Susuzluğun hâsıl olması, maksûdun hâsıl olmasının mukaddimesidir. Azizlerden biri şöyle dedi: eğer talep edersen, sana verilir, eğer verilmese de ziyâde olursun. (Mâneviyatta ilerlemiş olursun.)

Hâli Muhafaza Devamlı Talebe Bağlıdır

Talep devletinin husûlünü büyük nimet saymak lazımdır, buna zıt olan her şeyden sakınmalı ki farkında olmadan buna bir gevşeklik gelmesin, şu hararette soğukluk tesir etmesin. Bunun üzerine muhafazanın en büyük sebebi, şu devletin hâsıl olması şükründe kaim (dâim) olmaktır: “Andolsun ki; eğer (îmân edip sâlih amel işleyerek, sizi düşmanlarınızdan kurtarma nîmetime) şükrederseniz, elbette mutlaka size (nîmet bakımından) artırma yapacağım.”[1]

Devamlı olarak Mukaddes Zât cânibine doğru sığınmak, yakarmak lazım ki talep vechi, lâ yezâli (Ezelî ve Ebedî Zât) cemalden dönmesin. Sığınma ve yakarışın hakîkati hâsıl olmasa da sığınma ve yakarışın sûretinde noksanlık etmemek lazımdır. “Eğer ağlayamazsanız, ağlar gibi yapın” [2] hadîs-i şerîfi, bu mânânın beyânıdır.

Şeyhin Huzûrunda Ölü Yıkayıcısının Elindeki Ölü Misâli Olmalı

Bu muhafaza ancak, kâmil ve mükemmil şeyhe ulaşana kadardır. Ona ulaştıktan sonra, bütün murâdlarını ona havâle etmekten başka bir şey lazım olmaz. Onun huzurunda, ölü yıkayanın önündeki ölü gibi olmalı. İlk fenâ hali işte bu şeyhte fânî olma hâlidir. Bu fena hâli, fenâfillâh’a vesile olur.

Şiir: Bidayette şaşı olduğundan,

Evvela, seni götürecek bir şeyh lazım.

Zira, ifâde (feyiz verme) ve istifâde (feyiz alma) yolu, iki taraftan münâsebetin mevcûdiyetine bağlıdır. Tâlip için evvela berzah/aracı olan iki cihet sahibi bir şeyh lazımdır. Zira başlangıçta tâlip son derece düşüklükte, nihâyet derecede hasisliktedir ve bu cihetten dolayı saltanatı yüce olan Allah Teâlâ’nın mukaddes tarafı ile tam bir alakasızlıktadır. Bu berzah, kâmil ve mükemmil şeyhtir.

Gevşekliğin Sebeplerinden Biri de Nâkıs Şeyhe Tâbi Olmaktır

Tâlip üzerine gelen gevşeklik sebeplerinin en kuvvetlisi, nakıs şeyhe inâbe[3] etmektir. Bu, şeyhlik makâmına, cezbe ve sülûkü tamamlamadan oturmuş kimsedir. Onun sohbeti, tâlipler için öldürücü zehirdir. Ona inâbe, helâk edici hastalıktır. Bu gibi sohbet, yüce kâbiliyyetten inmeyi ve düşmeyi gerektirir. Bilakis, onu zirveden aşağılara atar.

Bakmaz mısın mesela hasta, tıp ilminde nâkıs olan doktordan ilacı yerse, şüphesiz bu onun hastalığının ziyâdesinde koşmak ve çabalamak olur, hastalığını giderme kâbiliyyetini zayi etmek olur. Şu ilaç, ilk anda hafiflik vererek ağrıları teskin etse de lakin o hakikatte zararın ta kendisidir. Şayet şu hasta mahir bir doktora ulaşırsa bu doktor evvelâ evvelki ilacın zararını gidermeye uğraşır, onu ishal edici şeylerle tedâvi eder. Yani onu dışarı çıkartmak için. Sonra, bu ilacın zararı gittikten sonra hastalığın izâlesine başlar.

Nakşî Tarîkâtının Dayanağı Sohbettir

Şu büyüklerin tarikatının dayanağı sohbet üzerinedir. Bunda dedikodu ve hallerden uzak nâmelerle bir şey hasıl olmaz. Belki bunlar yükseliş ve kemâlât derecelerini talepte gevşeklik getirir. Dehli ve Ekre tarafına birkaç gün sonra sefer ihtimâli var, kendini oraya ulaştırırsan, karşılıklı görüşmekle bazı şeyler elde edersin, sonra beklemeden dönersen güzel olur. Bunun üzerine ziyâde etmek baş ağırtmaktır. Kalan suallerin cevabına gelince; Şeyh Naca, marifetler ve tebessüm sahibidir, o tarafta ganimettir. Zira o, muhteşem bir kişi olup, cidden şânı yücedir. Fakat senin, onun yoluna kabiliyyetin cidden azdır. Hâline uygun râbıta olmaksızın matlûba ulaşmak zordur. İş size ısmarlanmıştır. Bazı vakitlerde hallerinizden bazı şeyler yazarsanız, bu taraftan cevap olarak bazı şeyler elbette yazarız ki bu münasip olur. Zira bu husus (haberleşmek) devamlı olarak sâmimiyet zincirini hareketlendirmeye sebep olur.

Dipnotlar


[1] İbrâhîm Sûresi, 7.
[2] İbn Mâce, İkâmetü’s-Salât, 176.
[3] Yönelmek manasına gelir. Burada bir şeyhten ders alma manasındadır.

PAYLAŞ