İbrahimi Dinler Safsatası

   Bu yazıyı okuyunca “İbrahimi Dinler” tabirinin kullanılmasının iman yönünden ne kadar tehlikeli olduğunu anlayacaksınız.

   Safsata diyoruz çünkü bu güne kadar hiçbir ehli sünnet alimi tarafından dillendirilmeyen bu uydurma diyalog kavramı ders kitaplarına kadar sokuldu.

   (Geçerli olmayan) Dinler ile İslam Arası Diyalog hareketinin temeli sayılan “İbrahimi Dinler” kavramını çürüteceğiz ve bazı oyunları deşifre edeceğiz.

YAHUDİ HIRİSTİYANLARIN “İBRAHİMİ” ÇEKİŞMESİ
   Yahudi ve hıristiyanlar Peygamber Efendimizin zamanında bile İbrahim Aleyhisselam hakkında batıl iddialar ortaya atıyorlardı. Yahudiler “İbraihm de yahudi idi” derken Hıristiyanlar da “İbrahim de hıristiyandı” diyorlardı.

   Allah’u Teâlâ bunun üzerine buyurdu ki “Ey Ehli kitap! İbrahim hakkında niçin mücadele edersiniz; Halbuki Tevrat ve İncil ondan sonra indirildi. Hala daha akıllanmayacak mısınız?” (Ali İmran 65)

    Bakın Allah’u Teâlâ “niçin mücadele ediyorsun” buyurduktan sonra “akıllanmayacak mısınız” buyurdu.

   Hemen 67. Ayeti kerimede ise Mevla Teâlâ şöyle buyuruyor: “İbrahim, Yahudi ve Hıristiyan değildi. Lakin hanif Müslüman idi, müşriklerden de değildi.” (Ali İmran 67)

NASIL İBRAHİMİ DİN OLACAK?
   Şimdi ayeti kerimeyi ele alalım Müslümanlar. Allah’u Teâlâ İbrahim Aleyhisselam için “Hanif müslüman” buyuruyor. Peki, hanif ne demektir?

   Hanif: Bütün batıllardan uzaklaşıp hakka yönelmiş, sadece Allaha teslim olmuş.

   Allah’u Teala İbrahim Aleyhisselam hakkında “hanif” buyurduktan sonra “müşrik de olmadı” buyuruyor. Yani batıllardan uzak olup, Allah’u Teâlâ’ya hiçbir şekilde “oğul, kız, evlat” gibi isnatlarda bulunmayan ve ona ortak koşmayan, şirkten uzak bir hanif olarak nitelendiriliyor.

   Şimdi sıkı durun Müslümanlar. Allah’u Teala Kur’an-ı Keriminde bakın ne buyuruyor:
   “Yahudiler, “Üzeyr Allah’ın oğludur” dediler; Hıristiyanlar, “Mesih Allah’ın oğludur” dediler. Bu, daha önce inkar edenlerin sözlerine benzeterek ağızlarında geveledikleri sözdür. Allah onları yok etsin, nasıl da uyduruyorlar!” (Tevbe 30)

   “Allah, üçün üçüncüsüdür” diyenler elbette kâfir olmuşlardır. Oysa tek ilâhtan başka ilâh yoktur. Eğer söylediklerinden vazgeçmezlerse, elbette onlardan inkâr edenlere acı bir azap dokunacaktır. (Maide 73)

   Demek ki, yahudiler Allah’u Teala’ya oğul isnat edip, Peygamberlerine iftira etmektedirler. Hıristiyanlar ise teslis inancı ile Allah’u Teala’ya şirk koşmuş, Hazreti İsa’ya ilahlık, annesi Hazreti Meryeme’de de zina isnat ederek iftira atmışlardır.

    Kur’an-ı Kerim bu adamları hem müşrik, hem kafir sıfatlarına layık görürken siz hangi haniflikten bahsedeceksiniz?

   Ya da bunlar nasıl hanif oluyor?

ALLAH, ONLAR İÇİN “KAFİR” DİYOR
   Bu oyunda en büyük role sahip olan Hıristiyanları, Rabbimiz “kafir” sıfatıyla damgalıyor.
   “Meryem’in oğlu Mesih İsa, Allah’tır diyenler kafir oldu.” (5 / 17)
   “Muhakkak Allah, üçün üçüncüsüdür diyenler kafir oldu.” (5 / 73)

   Bakın Yüce Rabimiz, Hıristiyanlara “KAFİR” diyor. Rabbimizin kafir dediğine “İbrahimi” demek ne manaya geliyor bunu da sizler düşünün.

   Rabbimizin Hıristiyanları “kafir” kategorisine sokması başka ayetlere de muhatap kılıyor. Mesela onlardan bazıları şunlar:

   “Kafirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.”(Nebe 30)

   “Sen, bu kitabın sana verileceğini ummuyordun. Ancak o Rabbinden bir rahmet olarak sana verildi. Öyle ise kafirlere sakın arka çıkma.”(Ankebut 86)

   “Öyle ise kafirlere itaat etme, onlara karşı bu Kur’an’la büyük bir mücadele ver.”(Furkan 52)

   “Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı güçlü ve onurludurlar.”(maide 54 ten)

   “De ki: “Allah’a ve Peygamber’e itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez.” (Al-i İmran)

EHLİ KİTAP AMA KAFİR!
   Kur’an-ı Kerimi bir bütün olarak ele aldığımızda anlıyoruz ki, kitap ehli olmak yani kendilerine kitap verilmiş olması hiçbir işe yaramıyor. Ve bu, hanif olmak için bir sebep değildir.
   Çünkü Kur’an-ı kerim hem “ehli kitap”  (kendilerine kitap verilmiş) diyor hem de “gazaba uğramış ve sapıtmış ve kafirler” diyor. Dolayısıyla bir giriş yolunu daha kapatıyor.

   Dolayısyla yahudi ve hıristiyanlar için İBRAHİMİ DİNDİR diyenler büyük bir sapkınlığın içine düşmüş oluyorlar.

KİTAPLARI SAPIKLIKLARLA DOLU
   Allah’u Teala’nın Fatiha suresinde Yahudiler için “gazaba uğrayanlar”, Hıristiyanlar için “sapkınlığa düşenler” buyurduğu ifadesini kendi kitaplarından da anlayabiliyoruz.

   Yahudilerin inandığı Tevrat ve Hıristiyanların inandığı İncil öyle sapıklıklarla dolu ki, onları Hanif veya İbrahimi din olarak tanımlamak büyük projelerine hizmet etmekten başka bir şey ile adlandırılamaz.

   Bakın Tevrat’ta bulunan yüzlerce saçmalıktan sadece bir cümle ile bunu ispatlamak mümkün.
   “Ben dedim: Siz ilahlarsınız ve hepiniz yüce olanın oğullarısınız. Kalk ey Allah! Yeryüzüne hükmet, zira milletlerin hepsine sen varis olacaksın.” (Tevrat Mezmurlar bölümü 82/6-8)

  Bir de 4 ayrı İncil’in birinden misal verelim…
   “İsa bunları söyledikten sonra, gözlerini gökyüzüne dikip şöyle dedi: ‘Baba, saat geldi. Oğlunu yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin. Çünkü sen O’na tüm insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, O’na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin. “(Yuhanna 17. Bölümden)

   Sadece bu uydurma cümleler bile onların dinlerinin sapıklık içerisine düştüğünün, kitaplarının çok ağır bir şekilde tahrif edildiğinin, İbrahimi ve hanif olmaktan fersah fersah uzak olduklarının ispatı olmaya kafidir.

BU KAVRAMI KİM İCAD ETTİ?
   Bu kavramı kafirler icad edip kullanıyor olsalar bile daha 10 sene öncesine kadar hiçbir İslam âlimi veya Türkiye’de hiçbir kesim tarafından dillendirilmiyordu. Dinler Arası Diyalog adı altında Hıristiyan ve Yahudiler ile anlaşılıp, gizli planlar devreye sokulunca Türkiye’de ve özellikle Asya Kıtası’nda bu kavramlar ortaya atıldı.

   Çünkü tahrif edilen Yahudilik ve Hıristiyanlığa “İbrahimi din” diyerek İslam ile birlikte anmak, aynı İslam gibi geçerli olduğunu iddia etmek manasına gelir ki, tamamen art niyetin bir ürünüdür.

   Bu tabirlerin kullanılmasının yeni neslin zihninde filizlenmesi bile sonraki nesiller için tehlike oluşturmaktadır. Çünkü haçlı zihneyitinin niyeti özellikle Osmanlı topraklarındaki yenilmeyen, teslim olmayan, kılıç zoruyla hıristiyan yapılamayan halkları zihin kontrolü ile batıl yola çekebilmektir.

BU DAVADA BİR NEFER OLUN!
   Haçlı ittifaklarına ve projelerine, Şeytana ve askerline karşı mücadele verebilme şerefine sizlerde ermek için bu kafirlerin oyunlarını her yerde bozalım. Gerçekleri her yerde duyuralım. Kahvede, komşuda, işte, arabada karşılaştığımız insanlara dönen bu dolapları anlatalım tehlikeye karşı ikaz edelim. Durmayalım, duraksamayalım.

www.ihvanlar.net

PAYLAŞ