Taha Suresi 5. ayeti – Allah arşın üzerine oturdu diyenlere cevap

   Bildiğiniz gibi vehhabilerin temel inançlarından birisi de haşa Allah’ın arşın üzerinde mekan tuttuğudur. Onlar haşa Allah’ın aşrın üzerine oturduğunu iddia ederler. Sapıkların babası İbni Teymiyye’de bu görüştedir. Zaten Vehhabiliğin (selefilik) temeli ibni Teymiyye’ye dayanmaktadır. “Allah benim gibi iner, çıkar” diyen de yine ibni Temiyye idi.. İBNİ TEYMİYYENİN ARŞ ÜSTÜNE OTURDU İFTİRASINI BURADAN BAKABİLİRSİNİZ

ALLAH’A “ARŞIN ÜZERİNDEDİR” İFTİRASI
   Sapıkların bu konuda aldığı sözde delil Taha suresi 5. ayettir. Meali şöyle:
“Rahman olan Allah, Arş üzerine istiva etmiştir”(Taha 5)

   İstiva kelimesi “oturmak” manasına da gelir ancak istivanın başka manaları da vardır. Bunlardan bazıları istila etmek, hâkimiyeti altına almak, kasdetmek, yönelmek gibi manalardır. Bazen tam ve kamil olmak manaları, bazen de karar ve mekan tutmak manaları anlaşılır. Bu ihtimaller karşısında, Allah’ın arş üzerinde mekan tuttuğunu ileri süren görüşlerin lehine bu ayeti kerimede bir mesned mevcud değildir.

   Mesela istiva kelimesini bir insan için kullansanız bundan kesinlikle oturdu manası çıkartamazsınız. Şiirde olduğu gibi:
“Bişr Irak ülkesine hâkim olmuştur,
Kılıç kullanılmadan, kan akıtılmadan.” (burada hâkim olmuştur manası, şiirde geçen ”istiva” kelimesinden kastedilen manadır)

ALLAH İÇİN NEDEN OTURDU MANASI VERİLEMEZ?
   İstiva kelimesi ile bir insan için bile oturdu manası alamıyor iseniz, bunu Allahu Teala için nasıl kullanırsınız?

   Öncelikle bunu iddia eden kişiler Allahu Teala’ya mekan isnat etmektedirler. Allahu Teala’nın evveli yoktur. Arş, kürs ise sonradan yaratılmıştır. Hadis olanın (sonradan yaratılanın) kadim olana mekan olması muhaldir (düşünülemez)

   Oturulan yerin sınırlı olması, oturanın da sınırlı olmasını gerektirir. Arş sonsuz olmadığına göre bu iddia ile Allah’u Teala’nın varlığına bir sınır getirilmiş olur. Sınırlı olmak ise ancak yaratılmışlara ait bir sıfattır ve büyük bir eksikliktir:

Bakınız Allahu Teala ne buyuruyor:
   “Allah, her türlü eksiklikten uzaktır, onların söylediklerinin ötesindedir, yücedir.” (İsra 43)

   Ayeti kerimenin de beyan ettiği üzere Allahu Teala akla gelebilecek tüm eksiklikten münezzehtir. Oturmak ise yaratılmışlara ait en büyük eksikliklerden biridir.

   Yaratılanlara benzememek: Allahu Teala muhalefetün lil havadis yani zati olarak yaratılan hiçbir şeye benzememektedir. Oturmak kalkmak bizlere ait fiillerdir. Bunların Allahu Teala’ya yakıştırılması son derece sapık bir görüştür. Ayeti kerime şöyledir:
“…Onun benzeri hiçbir şey yoktur.” (Şura 11)

HADİS, KADİME MAHAL OLAMAZ
   Arş “hadis” yani sonradan yaratılan bir varlıktır. Allahu Teala ise “kadim” evveli olmayandır. Allahu Teala’nın aşrın üzerinde oturduğunu söyleyenlere sorulacak soru şudur:
Arş kadim midir, hadis midir? Cevap: Hadistir (Sonradan yaratılmıştır) Peki, Allahu Teala var iken arş var mıydı? Cevap: Yoktu… O halde Allahu Teala arş yok iken neredeydi? Allahu Teala sonradan arşa mı muhtaç oldu?

   “Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır, o, hiçbir şeye muhtaç değildir.)” (İhlas Suresi 2)

   Bu soruya cevap veremezler. Rezil olur kalırlar. Ancak siz rezil etmek için değil Hakkı ortaya çıkarmak için tartışın…

   Şimdilerde ise Vehhabiler bu sorulara cevap veremedikleri için çeşitli çıkış yolları geliştirmektedirler. Mesela şöyle demektedirler: “Allah arşın üzerinde keyfiyetini bilmediğimiz bir halde veya yerdedir”

   Bu görüşün diğerinden farkı yumuşatılmış olmasıdır. İkisi de yanlıştır. Allahu Teala için cihet yani yön (sağ, sol, ön, arka, üst, alt)  söz konusu değildir. Bunların hepsi yaratılmışlık belirtileridir. Allahu Teala zatı ile yarattıklarına benzemekten münezzehtir. Yukarıda verilen ayetler bu konuda da geçerlidir…

   İmam-ı Malik Rahmetullahi Aleyh ne güzel demiştir: “İstiva malum, keyfiyet meçhul, sormak bid’attir.”

   İstiva malum: Yani istiva vardır ama keyfiyetini bilemeyiz. (Allahu Teala’ya eksiklik ve noksanlık isnat eden, ayetlerle çelişen tevillerde de bulunamayız) bunun keyfiyetini sormak da bid’attir…

   Bu görüşler yıllar önce alimler tarafından çürütülüp çöpe atılmışken şimdi özellikle İlahiyat vasıtasıyla ihya edilmeye çalışılıyor. Allahu Teala Ümmeti Muhammedi şerlerinden muhafaza eylesin…

www.ihvanlar.net

PAYLAŞ