Ebu Hanife sadece 17 hadisle amel etti iftirası

   Ekranlarda ve yayın dünyasında mealcilikle şöhret bulan zevatın taklid merci olan bir Hoca’nın, Ebû Hanife’nin 17 hadîsle amel ettiğini ya da o kadara itimad ettiğini iddia etmesi ve bunu da İbn Haldûn’a isnadı gerçeğe aykırıdır. Çünkü İbn Haldûn, “Ulû- mu’l-hadîs/hadîs ilimleri” başlığı altında müctehid imamlardan bahsederken bir yerde, “Ebû Hanife’nin rivayet ettiği hadîslerin 17 ya da daha fazla olduğu söylenmektedir” demektedir. İbn-i Haldûn’a ait olan, “يقال/söylenmektedir” ifadesi hükmün ona göre muteber olmadığını gösterir. Nitekim bir sonraki paragrafta Ebû Hanife’nin kasten hadîs rivayetini terk etmesinin söz konusu olamayacağını, mezhebinin büyük muhaddisler nezdinde muteber olmasının, onun hadîste de büyük müctehidler arasında yer aldığına delalet ettiğini” söyler. (İbn Haldûn, Mukaddime, s.352-3.) 
   Ebû Hanife’nin yaptığı 500.000 ictihada karşılık 4.000 hadîs rivayet etmesinin sebebi ise, hadîsleri tahlil edip onlardan Şeriat’ın maksatları çerçevesinde hüküm çıkarmayla meşgul olmasıdır. Nitekim Allah Rasûlü ile daha uzun süre kalan Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer’in müksirûna nispetle az hadîs rivayet etmesi de aynı sebebe mebnidir.( İhsan Şenocak, Bütün Zamanların Müctehidi, İnkişaf, s.6, 25.)
   Hoca, 15 yıl önce de hadîs mecmualarının uydurma rivayetlerle dolu olduğunu söylerken İbn-i Haldûn’la istidlal etmişti. Hoca’nın Hicri 808’de vefat eden İbn-i Haldûn’un isnatsız bir şekilde, üstelik “söylenti” olarak naklettiği ifadeye bu derece itimat etmesi ilmî müktesebatı ile alakalı şüphelerimizi artırmaktadır.
   Her ne kadar Hoca, hadîs tahlilindeki müesses usûlu keyfi kullansa da yine de bu hükme nasıl vardığını bir metin ve sened tahlili meclisinde onunla konuşmak isteriz. Bu mesele ihmal edilemeyecek kadar önemlidir. Eğer Allah Rasûlü’nün yirmi üç yıllık risâlet hayatında 17 tane sahîh hadîs varsa bu şu anlama gelir: Haşa ya Allah Rasûlü yatmış, vazife yapmamış; ya da Sahâbe O’na ihanet etmiş, hadîslerini sonraki kuşaklara rivayet etmemiştir. Her iki durumun da ilmi bir kıymet ifade etmediği delile ihtiyaç duymayacak kadar açıktır.
İhsan Şenocak Hocafendi – Kur’an-ı Kerim Müdafaası

PAYLAŞ