Fatih Nurullah adındaki şahsa Dikkat!

   Değerli kardeşlerimiz, dün bir yazı paylaşmış, İngiliz ve Masonların tarikatları sahte tarikatlarla yok etme planından bahsetmiştik.

   Konuyla alakadar olan kardeşlerimiz bize Fatih Nurullah ile alakalı bazı görseller ve konuşmalarını içeren videolar ulaştırdılar.

   Hakkı batıldan ayırma adına merak edenlere yardımcı olmak için bu uyarıyı yapma ihtiyacı hissettik.

BÖYLE ŞEYH OLMAZ!

   Şu görselleri gördükten sonra zaten böyle bir kişinin şeyh olamayacağını her Müslüman anlayacaktır. (Buzlu kişiler açık kadınlardır)

   (Örtülü olsun olmasın farketmez) Yabancı kadınlarla bir arada oturup kalkmak, aynı masada yemek yemek, resim çektirmek ancak bir avam Müslümanın düşeceği hatalardır. Bir Mürşid bu hale düşemez. Düşüyorsa mürşid olamaz.

   Şeriattan taviz veren bir insan (heleki böyle bir günaha alenen düşüyorsa) kesinlikle mürşidlik vasfını haiz değildir.

   Sadece şu durum bile Fatih Nurullah’ın mürşid olamayacağını, insanları Allah’a yakınlaştırmaya vesile olamayacağını ispat eder.

ELİMİ ÖPEN CENNETLİK, İLMİ LEDÜN İLE KONUŞUYORUM

   Yine bize ulaştırılan videolarda elini öpenin cennetlik olduğunu müjdeliyor(!), ilmi ledün ile konuştuğunu hiç kitaba bakmadığını söylüyor.

   Konuşmalarına baktık ne ayet var ne de hadis. Rüya, şiir, menkıbe…

   İlmi ledün Allah’tan geliyorsa hiç mi ayet hadis gelmiyor be adam! Hep rüya şiir mi geliyor? Hep menkıbe mi anlattırıyorlar sana?

   Bunun yanında kendisini “şeyh” olarak lanse etmesi de çok garip bir husus. Bu güne kadar hiçbir Allah dostundan “ben şeyhim, mürşidim, seyyidim, ilmi ledünle konuşurum, elimi öpen cennetliktir, bana bağlanan şöyledir” bir bir yaklaşım görmedik, okumadık, duymadık.

   Şayet bir insan kendisine çağırıyorsa, övüyorsa, kendisini ispat etmeye çalışıyorsa yine ondan şeyh de olmaz, mürşid de.

HAZRETİ MUAVİYE R.A ALEYHİNE ATIP TUTMALAR

   Yine gönderilen videolarda Ehli Beyt sevgisi istismarıyla Hazreti Muaviye radıyallahu anh hakkında ileri geri konuşuyor, “belki sahabeden bile değildi” diyecek kadar ileri gidiyor, buğz ediyor ve etmeyenlerin de yanlarında işinin olmadığını, terketmelerini söylüyor.

   Bu güne kadar Ehli Sünnet alim, şeyh, mürşid olan hiçbir şahıstan bu nevide bir yaklaşım olmamıştır. Bütün alimler onların hepsini hürmetle anmayı, aleyhlerine konuşmamayı vasiyet etmiş, yapılan hatayı da ictihada bağlamıştır.

   Peygamberimizin torunu Hazreti Hasan (Radıyallahu anh) da Ehli Beyttir. Şayet Hazreti Muaviye r.a (haşa) fasık, facir olsaydı halifeliği ona bırakır mıydı? Kesinlikle bırakmazdı. Hazreti Muaviye (Radıyallahu anh)’ın yanında Hazreti Aişe ile birlikte 10 bin sahabe vardı. Kaldı ki Hazreti Ali (Radıyallahu anh)ın bile “onlar kardeşlerimiz, hata yaptılar” gibi sahih ifadeleri dururken Hazreti Ali (radıyallahu anh) taraftarlığı bahanesiyle Hazreti Muaviye r.anh hakkında ileri geri konuşmak sadece acamca bir tavır olup, Ehli Sünnet bir alim ve mürşidin takınacağı tavır değildir.

ANADOLU İSLAMI(!)

   Bu zat yine Ehli Sünnet ifadesinden de rahatsız olmalı ki “sizin olsun böyle sunnilik” diyerek kendilerinin “Anadolu İslamı” olduğunu ifade ediyor. Yeni bir akım icat etmeye çalışıyor.

LAİKLİK SAYESİNDE SAHABE HAKKINDA İLERİ GERİ KONUŞUYORMUŞ!

    Kendilerini eleştirenlere “Osmanlı zamanında olsaydı Şeyhül İslamlar fetva yazar belki kellemizi alırdı, geçti sizin devriniz şimdi laiklik var isteyen istediğini konuşuyor” diyerek lanlı lunlu ifadeler de kullanıyor.

    Demek ki, Osmanlı’dan Ehli Sünnete olan bağlılığından dolayı rahatsız oluyormuş. Rahatsız olan şiiler gibi.

UYANIN! FETÖ GİBİ OLMASIN

   Bizim kimsenin şahsıyla problemimiz yok. Ama birisi kalkıp “seyyidim, şeyhim, ledün ilmim var” deyip “şeriatsızlıklar yaparken” bir yandan da sahabe hakkında ileri geri konuşurken, “anadolu İslamı” gibi kavramlar uydurup farklı bir yol icat etmeye çalışırken bizim de susmamız, görmezden gelmemiz beklenemez.

   İnsanları uyarmak boynumuzun borcudur.

   Fetö hakkında da uyarıyorduk, “bunların şeriatsız işleri var, İslam’a aykırı ifadeleri var.” diyorduk. “İnsanları farklı yollara kanalize ediyor” diye uyarıyorduk.

   Dinleyen dinliyordu da taraftarı olanlar bizi “bölücülük yapmakla, kıskanmakla” suçluyordu. İşte gördük ne olduklarını.

   Kardeşler!

   Bizim beyanlarımıza itibar etmezseniz işte Allah’ın dini ortada! Ehli Sünnet kitaplar ortada! Alimler ve ifadeleri ortada! Açın bir kaç kitap karıştırın. Gerçek mürşidlerin hallerini okuyun. Gerçek mürşidlerin vasıflarını okuyun. Sahabeler hakkında nasıl inanmamız gerekiyor okuyun. Körü körüne teslim olmayın.

   Körü körüne teslim olursanız Fetö’den ne fark kalıyor?

   Bizden ikaz etmesi…

www.ihvanlar.net

PAYLAŞ