Hz. Mevlana hakkında bilinmeyen gerçekler

Adı “Muhammed”, lakabı Celaleddin olup. Anadolu ya gelip yerleştiği için “Rumi” diye anılmış;

“Efendimiz” demek olan “Mevlana” sıfatıyla meşhur olmuştur. 1207 yılında Belh şehrinde doğdu; 1273
yılında Konya’da vefat etti.

‘Nefehatü’l-Üns min Hadarati’lKuds’ kitabında belirtildiğine göre, babası Sultanül-Ulema Muhammed Bahauddln Veled büyük bir alim ve veli idi. Hazret-i Mevlana, daha çocuk iken babasının kalbindeki feyizlere kavuştu.

Soyu. baba tarafından Hazret-i Ebu Bekr-i Sıddik’a, anne tarafından da İbrahim bin Edhem
hazretleri’ne ulaşmaktadır.

Farsça olan ‘Mesnevi’sinde ve ‘Divan’ında, toplam olarak 70.000 (yetmiş bin)’den fazla beyit vardır. Daha birçok kıymetli eseri de bulunmaktadır. Dünyaya nur saçan Mesnevl’sine, her ülkede. birçok dillerde şerhler yapılmıştır. En kıymetlisi Mevlana Cami’nin kitabı olup bunun da şerhleri vardır. Türkçe şerhlerinden. Ankara Valisi Abidin Paşa’nın şerhi çok kıymetlidir.

Hazret-i Mevlana. tasavvuf deryasına dalmış bir Hak aşığıdır . Kadiri idi. İlmi, teşbihleri, sözleri ve nasihatleri bu
deıyadan saçılan hikmet damlalarıdır.

O, bir tarikat kurucusu değildir. Yeni usuller ve ibadet şekilleri ihdas
etmemiştir. Ney, dümbelek, tambur gibi çeşitli çalgı aletleri çalınarak yapılan törenler ve ayinler, Hazret-i Mevlana’nın vefatından 3-4 asır sonra meydana çıkmıştır. Mevlevilik, cahillerin eline düştüğünden bunlar “ney”i çalgı sanarak, ney, dümbelek gibi şeyler çalmaya. dönmeye başlamışlar; ibadete, İslam dininin yasak ettiği çirkin şeyler karıştırmışlardır. Hele bunların cami ve mescidlerde yapılması çok büyük günahtır …

Halbuki o, ney ve dümbelek çalmadı. Raks etmedi, dönmedi. Bunları sonradan gelenler uydurmuşlardır.

Hazret-i Mevlana. bırakın ney çalmayı, dans etmeyi, oynayıp dönmeyi yüksek sesle zikir bile yapmamıştır . .. “

PAYLAŞ