TSK’ya tabur imamları gelsin

Haber: Yeni Akit

TSK bünyesinden 60 yıl önce sökülüp atılan ‘din subaylığı’ kadrosunun yeniden ihdas edilmesi yönündeki çağrımıza tarihçilerden ve akademisyenlerden destek geldi. Tarih boyunca zaferden zafere koşan Mehmetçiğe cesaret ve merhameti din subaylarının aşıladığını ifade eden Prof. Ebubekir Sofuoğlu ve Prof. Ekrem Buğra Ekinci, ‘Peygamber Ocağı’ olarak tabir edilen Türk ordusunda ‘din subaylığı’ kadrosunun bulunmamasının büyük bir eksiklik olduğunu ifade ettiler.

Askeri uzmanların Mehmetçiğe manevi güç sağlayacak din subaylığı kadrosunun TSK bünyesinde yeniden ihdas edilmesi talebine tarihçilerden de büyük destek geldi. Sulh ve adaleti tesis etmek için 3 kıtada mücadele veren Mehmetçiğin manevi gücünü yükseltmek için ordu bünyesinde ihdas edilmesi istenen din subaylığı biriminin tarih boyunca devletimizi zaferden zafere ulaştırdığını söyleyen tarihçiler, “Ordularımızda cesareti ve merhameti bir arada tutan mekanizmanın anahtarı din subaylığıdır. Bu birim TSK uhdesinde mutlaka yeniden ihdas edilmelidir” dediler.

Ekinci: Fetihlerdeki en kritik rol din subaylarının idi

Akit’e konuşan Marmara Üniversitesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, ordularda en kritik rolü din adamlarının üstlendiğini söyledi. Osmanlı Devleti’nin fetihlerinde askerlerin iyi davranışlarının arkasında din subaylarının olduğunu ifade eden Ekinci, “Osmanlı askerinin savaşlarda hem sivil halka hem tabiata zarar verilmediği sürekli dillendirilir. Askerler bu şuura din adamlarının telkiniyle ulaşmışlardı. Çünkü onlar Allah için mücadeleye çıktıklarını biliyorlardı. Din subaylarının öğütleriyle onlar biliyorlardı ki masumlar öldürülmez, hayvanlara ve ağaçlara zarar verilmez” dedi.

Dünya ordularının Osmanlı tarzı Din Subaylığı sistemini aynen uyguladığını belirten Prof. Dr. Ekinci, şunları dile getirdi: “Bir orduda din adamları olmazsa o orduda vahşi eylemler illa ki baş gösterir. Bu nedenle Amerikan ordusunda en kuvvetli sınıflardan biri din adamı sınıfıdır. İngiltere ordusu da aynen böyledir. Dine uzak millet olmalarına rağmen ordularında din adamları güçlüdür. Asırlarca insanlığa barış götüren ordularımızda bu rolü din adamları sınıfı oynamıştır.”

Her birlikte olmalı

Tarihimizde Din İşleri Subaylığı biriminin İttihat ve Terakki döneminde zayıfladığını kaydeden tarihçi Ekinci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet döneminde ise Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak tarafından yeniden ihdas edildi. O emekliye sevk edilince İsmet İnönü bu birimi kaldırdı. Daha sonra moral subayları olarak pasif şekilde eklenen din subaylığı akim kaldı. Günümüzde her birlikte mutlaka bir din adamı sınıfı olmalıdır. Çoğunluğu Müslüman veya Müslüman menşeili olan ordumuza bu çok gereklidir.”

Din adamları sınıfının orduyu manevi olarak mücadeleye hazırlamasının yanı sıra askerlerin manevi buhranlarının da önüne geçeceğini sözlerine ekleyen Ekrem Buğra Ekinci, ordulardaki intihar veya firar oranlarının önüne geçilmesinin yolunu din subaylığının açacağını bildirdi.

Sofuoğlu: Komutan harekatı, din subayları adaleti aşılar

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Din İşleri Subaylığı kadrosu ihdas edilmesi talebine büyük destek veren Sakarya Üniversitesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, geçmişten günümüze verdiği örneklerle bu kadronun önemine değindi. Tarihçi Sofuoğlu, şunları anlattı: “Tarihte birçok ordu savaş esnasında veya sulh zamanında belde sakinlerine zulümleri, parasını ödemediği malları yağmalaması, mazluma el kaldırması, tarihi ve kültürel varlıklara zarar vermesiyle sürekli anlatılır. Çünkü kontrolsüz asker, savaş makinesi gibi girdiği yeri yenilmiş buğday taneleri gibi ortalığa savurur. Bizim tarihimizde ise bunların hiçbiri yoktur. Çünkü askerlerimizi manevi açıdan hem savaşa hazırlayan hem de merhamete çeken kadro tabur imamlarıydı, din subaylarıydı. Muharip komutanlar askere nasıl savaşacağını anlatır, din subayları ise savaştaki manevi gücü sağlar ve savaş sonrasında nasıl adaletle davranılması gerektiğini askerlere kodlardı. Bu nedenle asırlarca ordumuz yüz akımız olmuştur.”

Cesaret ve merhamet timsali

Prof. Dr. Sofuoğlu, şöyle devam etti: “Cephede birçok düşman askeri cepheden kaçmasın diye ayaklarından bağlanırdı. Bizim askerlerimiz ise korkusuzca savaşırdı. Bu nedenle Yeniçerilere Batı’da ‘Avrupa’nın Dehşeti’ diye iltifatlarda bulunurdu. İşte Mehmetçiğimizi bu şekilde savaştıran etken şehid olma aşkıydı ve bunu sağlayan da din subaylarıydı. Ordumuzda cesareti ve merhameti bir arada tutan mekanizmanın anahtarı din subaylığıdır. Günümüzde hem ülkemizde hem sınır ötesinde karada, havada ve denizde büyük mücadeleler veren askerimizin manevi gücü oluşturmak için TSK uhdesinde Din İşleri Subaylığı birimi elzemdir.”

PAYLAŞ