Diş Estetiği yaptırmak caiz midir?

Eğer dişlerde kişiye zarar veren bir hastalık veya aşırı bir bozukluk söz konusuysa diş estetiği işlemi caizdir. Ancak sırf görüntüyü güzelleştirmek için yapılması caiz değildir. Görüntüsünün kötülüğünden psikolojik olarak rahatsızlık duyan ve hayatı bu durumdan kötü etkilenen bir kişi kendi durumunu bilen ehil kişilerle istişare ederek uygun görülmesi halinde bu işlemi yapabilir.

Detaylı Fetva

Allah Teâla insanı bir fıtrat üzere yaratmış, her bireyin yaratılışında da ona has bazı özellikler takdir etmiştir. Kimi; sağlıklı, güzel, ilgi çekici olarak doğarken kimisi belirli problemlerle dünyaya gelmektedir. Azaları yerli yerinde olan şükürle, noksan ya da problemli olan sabırla imtihan edilir. Her kul gücü nispetinde sorumludur. Zira Allah Teâla hiçbir kuluna takatini aşan bir sorumluluk yüklemez.[1] İmtihan sürecinde kul kendisine Allah Teâla tarafından çizilen sınırları aşmayarak bu sınavı verme gayreti içerisinde olmalıdır. Bu noktada Allah Rasûlü ﷺ şöyle buyurmaktadır: “Allah Teâla bazı farzlar ile (kullarını) yükümlü kılmıştır. Bu farzları (yerine getirmeyerek) zayi etmeyin. Bazı şeyleri de haram kılmıştır, o haramlara girmeyin. Farklı noktalarda sınırlar belirlemiştir, o sınırları aşmayın.”[2]

Şeytanın insana vesveseler vererek onu aldatma gayretinde olduğu noktalardan birisi de onun fıtratıdır. Şeytan kula bazen güzellik takıntısı, bazen utanma hissi, bazen modaya uyma arzusu gibi farklı açılardan yaklaşarak ona Allah Teâla’nın yarattığı şekli bozmayı telkin eder. Allah Teala bu konuyu şeytanın dilinden şu şekilde anlatmaktadır: “Onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.”[3] Yaratılışı değiştirerek başka bir şekle dönüştürme ameliyesi şeytanın telkiniyle olduğundan Allah Rasûlü ﷺ bu manaya gelen bazı uygulamaları yasaklayarak şöyle buyurmuştur: “Allah dövme yapan ve yaptıran, kaşlarını alan ve aldıran, güzel görünmek için dişlerini törpüleyip Allah’ın yarattığını değiştiren kadınlara lanet etmiştir.”[4] Hadis; dövme, kaş aldırma, dişleri başka şekle sokma gibi fiillerin şeytanın Allah Teâla’nın yaratışını değiştirme telkiniyle olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca söz konusu işlemleri yapan kişiye Allah Teâla’nın lanet etmesi bunların büyük günahlardan olduğuna işaret etmektedir.[5] Cahiliyede bu işlemleri kadınlar yaptığından dolayı hadiste özellikle kadınlar zikredilmiştir. Aynı uygulamalar erkekler için de söz konusudur.[6]

Diş estetiği yaptırarak dişleri aslından farklı bir şekle sokmak, aralarını açtırmak gibi işlemler fıtratı değiştirme kabilinden olacağından söz konusu hadise binaen caiz değildir. Ancak yasaklanan bu ameliye hadiste ‘güzellik’ illetiyle kayıtlanmıştır. Buna binaen kişinin ağzında, dişlerinde veya çenesinde dişlerin uzunluklarının farklı, çenesinin eğri olması gibi insana zarar veren bir rahatsızlık söz konusuysa veya dişlerde aşırı bir düzensizlik ve eğrilik mevcutsa böyle bir tedavi caiz olur.[7] Zira burada illet değiştiğinden haramlık hükmü sabit olmaz.

Ağızda veya dişlerde bir hastalık söz konusu olmadığı halde kişinin diş yapısından psikolojik olarak rahatsızlık duyması sebebiyle bu işlemi yaptırması caiz değildir. Zira psikolojik durum, göreceli olduğundan cevaz hükmünün sabit olması için illet olmaya uygun değildir. Çünkü bir hükmü sabit kılan illetin munzabıt(düzenli, değişken olmayan) olması gerekir. Ancak bu görüntü kişinin psikolojisini, günlük yaşantısını olumsuz etkileyerek hayatını zorlaştıracak seviyede ise bu durumda ehil kişilerle istişare edip dişlere müdahale etmek caiz olur.

Psikolojik rahatsızlık kişiye göre değişeceğinden bu konuda genel bir hüküm vermek doğru olmayacaktır. Böyle bir rahatsızlığı olan kişi halini tedavi olacağı doktor nezaretinde değerlendirmeli, sadece zikrettiğimiz durumda böyle bir tedaviye başvurulabilir.

Diş estetiğini yapan doktorun harama girip girmemesi de işlemi talep eden kişinin durumuna göredir. Eğer bir tedavi işlemiyse meşru, güzellik işlemiyse haramdır.

[1] el-Bakara 2/286.

[2] Ebü’l-Hasen Alî b. Ömer b. Ahmed ed-Dârekutnî, Sünenü’d-Dârekutnî (Beyrut: Müessesetü’r-Risale, 2004), 5/326(No. 4396).

[3] en-Nisâ 4/119.

[4] Ebü’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc b. Müslim, el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ (Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 2009), “Libas ve Zînet”,120.

[5] Ahmet Şebbir Osmanî – Muhammed Taki Osmani, Fethü’l-Mülhim bi Şerhi Sahîhi’l-İmâm Müslim (Dimeşk: Daru’l-Kalem, 2006), 10/115.

[6] Ebû Muhammed (Ebü’s-Senâ) Bedrüddîn Mahmûd b. Ahmed b. Mûsâ b. Ahmed el-Aynî, ʿUmdetü’l-ḳārî fî şerḥi Ṣaḥîḥi’l-Buḫârî (Kahire: es_Sehhâr li’t-tıba’a ve’n-neşr, 2012), 17/683.

[7] Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed İbn Hacer el-Askalânî, Fethu’l-Bârî Şerhu Sahîhi’l-Buhâri (Dimeşk: Dâru’l-Feyhâ, ts.), 10/457; el-Aynî, ʿUmdetü’l-ḳārî fî şerḥi Ṣaḥîḥi’l-Buḫârî, 17/684; Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Mürî en-Nevevî, el-Minhâc fî şerḥi Ṣaḥîḥi Müslim b. el-Ḥaccâc (Beyrut: Dâru’l-Ma’rife, 2009), 7/333.

İfam Fetvahane

PAYLAŞ